Dr. Mehmet Öz Kalsiyumun kemikleri güçlendirmek dışında ne yararı vardır?
HABERİ PAYLAŞ

Kalsiyumun kemikleri güçlendirmek dışında ne yararı vardır?

Kalsiyumun en büyük yeteneği, kemiklere olan faydasıdır. Ama vücudumuzda birçok şeyden de sorumludur. Yeterli miktarda kalsiyum almak hem eklemlerinizin iltihaplanması ve kireçlenmesini önler hem de kaslarınızın kasılmasına yardımcı olur. Kalsiyum aynı zamanda beyninizin sinirlerle iletişim kurmasına, tansiyonu düzene sokmaya ve kolon kanseri riskini azaltmaya yardımcı olur. Yine de, kemiklerinizin bir numarası olmasının nedeni, onları sağlamlaştırıp kuvvetlendirmesidir.

Kalsiyum takviyesi almalı mıyım?

Haberin Devamı

Eğer siz de çoğu Amerikalı çoğu gibiyseniz; büyük önem taşıyan, günlük 1000’le 1600 mg arası kalsiyumunuzu almıyorsanız size önerim; beslenmenize uygun miktarlarda kalsiyum takviyesi ekleyin. Artık çoğunuz gayet iyi biliyor ki; kalsiyumu yiyeceklerden de alabilirsiniz. Süt, yoğurt ve peynir gibi süt ürünlerinde bol miktarda kalsiyum var. Kalsiyum bakımından zengin diğer yiyecekler arasında yeşil ve yapraklı sebzeler bulunuyor. Ancak problem şu ki, çoğu yetişkin bu yiyeceklerden günlük minimum ihtiyaçlarını alabilmek için yeteri kadar tüketmiyor. Bu yüzden kalsiyum takviyesi kullanmanızı öneriyorum. Kemikleri genç tutmak için erkeklerin günde 1000-1200 mg kalsiyuma ihtiyacı vardır. 60 yaşın altındaki kadınların günde yaklaşık 1200 mg tüketmesi gerekir.

En iyi şekilde emilim sağlamak için bölerek, günde iki kere 500 veya 600 mg şeklinde alınabilir. 60 yaşın üstündeki kadınların kemiklerini olabildiğince genç ve güçlü tutabilmeleri için günde 1600 mg kalsiyum tüketmeleri gerekir. Kalsiyumun iyice emilmesini sağlamak istiyorsanız her 340 gramlık kafeinli alkolsüz içecek veya her 110 gramlık kahve (kafein, vücudunuzun kalsiyumu kullanamadan dışarı atmasına neden olabilir) ve tükettiğiniz her 110 gram protein için (yüksek proteinli beslenme programı kalsiyum emilimini engelleyebilir) ek olarak 20 mg kalsiyum ekleyin. Ter attığınız her 30 dakikalık egzersiz için 100 mg ekleyin (terlediğinizde kalsiyum açığa çıkar).

Son olarak, denemekten çekinmeyin; tatlı yiyebilirsiniz! Gerçek çikolata içerdiği, trans yağ veya süt yağı içermediği sürece. Tabii günlük kalsiyum miktarınızı 4 bardak az yağlı sütle kullanmak istiyorsanız bunun için söyleyebileceğim tek şey ‘harika’ olur!

Haberin Devamı

Mide ve nefes kokusu arasındaki bağlantı

İlk buluşmaların kötü geçmesiyle en çok bağdaştırılan şey ağız kokusudur. Ağız kokusu bazen ağzınızdan kaynaklanır. Bu durumda suçluyu bulmak için dişlerinizi/diş etlerinizi kontrol etmek çok kolaydır. Ancak, genellikle ağzınız yalnızca kötü mide kokularının penceresidir. Bir lağım kanalının taştığını düşünün. Kokuyu yerden alıyor olabilirsiniz ama asıl problem yeraltından kaynaklanır.

Bu, nefes kokusu için de aynıdır. Halitoz denilen şiddetli ağız kokusu genellikle mideden ve sindirim problemlerinden kaynaklanır. Midenizdeki bakteriler yiyecekleri parçaladıkça etrafa ve ağzınıza koku yayar. Ancak, baharatlı yemeklerinizden kaynaklanan kokudan bahsetmiyoruz tabii. İnsanları yeşim taşına benzetirsek, yeşimi güzel kılan saflığı değil, kusurlu oluşudur. Hepimizin kusurları bulunur ve hepimizin değişen seviyelerde ağız kokusu vardır.

Haberin Devamı

Muhteşem nefes diyebileceğimiz bir şey için uğraşmıyoruz ama kimse nefesinden dolayı başkalarını rahatsız etmek istemez. Konu nefesiniz olunca, probleme 70’lerden kalan en sevdiğiniz fosforlu yeşil demode kıyafetinize baktığınız gibi bakmalısınız. Ona o kadar yakınsınızdır ki, ne kadar kötü olduğunu fark etmezsiniz. Böyle olunca, kendi kusurlarımızı bulmakta zorlanıyoruz. Bu yüzden fikrini dürüstçe söyleyebilecek yakınlara başvurabilirsiniz. Dil fırçası veya beslenmede değişiklikler orta dereceli durumlarda yardımcı olabilir.

Özofagus (yemek borusu) kanserinin belirtileri nelerdir?

Özofagus, boğazınızdan mideye kadar uzanan borudur. Çiğnenen ve yutulan yiyecekler asitli mide ortamına girmeden önce borudan aşağı doğru yol alarak en sonunda çember biçimindeki büzgen kaslardan (sfinkter kas) geçer. Normalde bu kas midenin asidik içeriğinin yukarı çıkmasını engellemek için büzülmüş ve kasılmış şekilde durur.

Ancak, büzgen kas baskısı gevşekse asit, özofagusun hassas çeperine temas edebilir. Ara sıra meydana gelen mide yanması rahatsız edici olsa da, kansere yol açması olası değildir. Fakat tedavi edilmemiş gastroözofageal reflü hastalığında (GÖRH) asit geçişinin daha sık ve sürekli hale gelmesi, özofagus hücrelerine ciddi derecede zarar verebilir. Zamanla bu aşındırma yıpratıcı hale gelir ve özofagus hücreleri anormal hale gelerek (Barret Özofagusu) kişiyi kanser riskine sokar.

Özofagus kanserinin uyarıcı belirtileri

-Yutma güçlüğü - Hazımsızlık - Göğüs ağrısı - Kilo kaybı

Bağırsak hareketliliğini kolaylaştırmanın en iyi 3 yolu

Büyük bir dışkıya bağırsaklarınız kolayca baskı yapabilir ve anüse doğru itebilir. Ama eğer dışkı yoğunluğunuz daha çok, diş macununa benziyorsa, bağırsaklarınız boyunca yavaş yavaş ve ağrılı bir şekilde dolanır.

Bu süreçte sıvı dışkıdan alınır ve dışkınız daha da sertleşerek daha ağrılı bir hale gelir; bu da hemoroidleri (basur) azdırır. Sonuç olarak dışkı kolon bitiminin şeklinde yani muz şeklinde olacağına küçük parçalar halinde çıkar. Yolculuğu yumuşatmanın en iyi yolu yeteri kadar su tüketmek, (böylece bağırsak sıvıyı kolayca emer) fiziksel aktivite (süreci hızlandırmaya yardımcı olur) ve liftir (kuru erik ve pisilyumda bulunur).

Dışkı nasıl olmalıdır?

Tuvalete bakmanın ve kendimizi test etmenin tam zamanı. İdeal dışkı suya girerken su sıçratmaz. Taneler halinde değil, S şeklinde olmalıdır (anüse açılan rektumun şekli). Eğer farklı şekildeyse bu bağırsaklarınızın gerektiği kadar düzgün çalışmadığının bir işaretidir. Ayrıca ses testini de deneyebilirsiniz. Makinalı tüfek atışları yerine basket topunun fileden geçerken çıkardığı sesi duymalısınız.

Suya değdiğinde size hala bağlı, ilişik olmalıdır. Lif ve sıvılar sistemlerin hareketliliğine yardımcı olur. Ve tabii ki, hemoroid olabileceği gibi kolon poliplerinin (alınmazsa kolon kanserine dönüşebilir) de belirtisi olabilecek dışkıda kan kontrolü yapmalısınız. Her yıl 450 kg’dan fazla dışkı ürettiğimizi düşünürsek bu, bağırsak sağlığınızı kendi kendinize ölçmek için kullanabileceğiniz en iyi araçlardan biridir.

Dışkıda kan ne kadar tehlikelidir?

Az bir miktar tam kırmızı renkte kan olması genellikle endişe edilecek bir durum değildir. Çoğunlukla hemoroid belirtisidir ve tek bir damla kan bütün klozetin kıpkırmızı olmasına neden olabilir. Mikroskopik ölçülerdeki kanı, 40 yaşından sonra her sene yapılabilen eczanelerde bulabileceğiniz evde uygulanan hemokültür testi yaparak tespit edebilirsiniz. Yalnızca kullanma talimatında yazanları uygulamanız yeterlidir. Bu test de, evde uygulanan diğer testlerde olduğu gibi yanlış sonuçlar verebilir, bu yüzden eğer pozitif çıkarsa doktorunuzla birlikte (seneye değil, bu hafta) takip etmeniz gerekir. Dışkıda kan birçok şeyin belirtisi olabilir ancak 50 yaşından sonra veya aile geçmişinde kolon kanseri olan kişilerde 40 yaşından sonra her 3 senede bir kolonoskopi yaptırarak poliplerin kansere dönüşmeden önce teşhis edilmesini kolaylaştırabilirsiniz.

(25.09.2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)

Sıradaki haber yükleniyor...
holder