R.T.E 2020

Olimpiyata ev sahipliği yapmak her ülkenin hayali. Türkiye 20’nci yüzyılın sonlarında bu hayali hakikate çevirmek için rahmetli Sinan Erdem’le harekete geçti. 2008’de Moskova’da Çin araya girdi. Tam tabirle top direkten döndü. Geçen haftanın sonunda Olimpiyatevi’nde olimpiyat konusunda bir ilk yaşandı. Türkiye’de ilk defa bir başbakan kürsüye çıkarak, tüm sorumluluğu üstlenerek Türkiye’nin İstanbul adına 2020 Yaz Olimpiyat Oyunları’na aday olduğunu açıkladı.

[[HAFTAYA]]

Olimpiyat atağının ilk gününden itibaren tüm olayları yaşadım. Amma; maalesef hiçbir adaylıkta Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) devleti bu kadar güçlü ve sorumlu olarak arkasında göremedi. Onun için yazımın başlığında başbakanın adının baş harflerine yer verdim. İstanbul 2020’yi kazanırsa; Türkiye adına büyük onur, onun ve ekibinin olacak. Açıklama son aya kadar ortada idi. TMOK Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener’in bu çalışmadaki rolünü yazmak hakşinaslık olacaktır. Peki şimdi ne olacak? Başkan Erdener “Her şeye yeniden başlanacak” dedi. İlk olarak TBMM yeni İstanbul Olimpiyatları kanunu hemen çıkarılmalıdır.

Uzun yıllar (borcuyla, harcıyla) sürüncemede kalan Hazırlık Düzenleme Kurulu tasfiye edilmeli ve yeni ekip sorunsuz iş başı yapmalıdır. Yeni kanunda TMOK ile İstanbul Büyükşehir Belediye dengelerinin çok iyi tespiti şarttır. Olimpiyatın ev sahibi İstanbul Büyük Şehir’dir; amma TMOK, Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından tanınan tek muhataptır. TMOK başkanı, genel sekreteri ve bu konuda uzmanlığı tartışılmaz çalışkan direktör Yalçın Aksoy’a çok iş düşecektir. Yardımcı profesyonel ekiplerin seçimi ve katkısı çok önemlidir. Değerli spor adamı Yalçın İpbüken’in hazırladığı “2012 Londra Araştırma Raporu” bu çalışmada yol gösterici olacaktır. Olimpiyat kuşağını hazırlamak işinde ise, TMOK, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın koordine çalışmaları gereklidir.

Olimpiyat adaylığı uzun bir yoldur. Tek sorun olayın politik yönüdür. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin genel kurulundaki üyelerinin bire bir ikna edilmesidir. Bunda da Türkiye’nin dünyadaki saygın konumu ile şansımız var. Bu yolda Dış İşleri Bakanı Ahmed Davutoğlu ve kurduğu ekibin rolü çok önemli olacaktır. Herkes hızlı hareket etmeli (Eylül 2011- Eylül 2013) arası çok iyi değerlendirilmelidir. Sevinerek gördüğümüze göre; olimpiyat adaylığının mali yönü konusunda ülkemizin bir sıkıntısı yoktur. İstanbul eski İstanbul değildir. Tesisleri de en iyi şekilde zamanından önce tamamlayabiliriz. İstanbul olimpiyata layık bir kentimizdir. Ülkemiz adına 2020 Yaz Olimpiyatları’na ev sahipliğinden inşallah yüzünün akıyla çıkacak ve yüz yıllardır boynuna taktığı altın yıldızlara bir yenisini ilave edecektir.