Gizem Onar

03 Mayıs 2024, Cuma 17:43

Değer Kaybını Anlama: Kayıpların Öğrettikleri

Değer kaybı, hayatın bir parçasıdır ve insanlar hayatta bazen kayıplarla karşılaşırlar. Bu kayıplar, bir ilişkinin sona ermesi, bir işin kaybedilmesi, bir sevdiklerin ölümü veya başka bir tür kayıp olabilir. Ancak, bir kişinin değerini kaybettiğimizde, bu kaybın ne kadar derin olduğunu anlamak da önemlidir.

Bir kişinin değerini kaybetmek, onun hayatımızdaki rolünü, katkılarını ve bağlarını yitirmek anlamına gelir. Değer kaybı, duygusal bir boşluğa, kaygıya ve hatta depresyona neden olabilir. Bu nedenle, birinin değerini kaybettiğimizde, bu kaybı anlamak ve başa çıkmak önemlidir.

Anlamak ve kabul etmek

Değer kaybını anlamak, duygularımızı tanımak, kabul etmek ve ifade etmekle başlar. Bu süreçte, kaybın neden olduğu duygusal tepkileri anlamak ve bunlarla başa çıkmak önemlidir. Bu, üzüntü, öfke, inkar ve kabullenme gibi çeşitli duyguları içerebilir.

Bir kişinin değerini kaybetmek, aynı zamanda hayatımızdaki diğer ilişkileri ve değerleri yeniden değerlendirmemize de neden olabilir. Bu süreçte, kaybın ardındaki derin anlamları ve öğretileri görmek mümkündür. Belki de bu kayıp, daha önce fark etmediğimiz birçok şeyi bize öğretir ve bizim için bir büyüme fırsatı olabilir.

Değer kaybıyla başa çıkmak için destek aramak önemlidir. Aile, arkadaşlar veya terapist gibi destek sistemleri, duygusal iyileşme sürecinde yardımcı olabilir. Aynı zamanda, başkalarına destek olmak ve onların değerlerini tanımak da önemlidir. Bu, karşılıklı olarak güçlü bağlar oluşturarak ve toplumsal dayanışma duygusunu artırarak iyileşmeye yardımcı olabilir.

Bir kişinin değerini kaybetmek, hayatın zorlu bir gerçeğidir. Ancak, bu kaybı anlamak ve başa çıkmak mümkündür. Değer kaybını anlamak, duyguları tanımak, değerleri yeniden değerlendirmek, destek aramak ve vermek ile başlar. Bu süreçte, kaybın ardındaki öğretileri görmek ve büyümek mümkündür.

Bazı insanlar, bir başkasını kaybettikten sonra onların gerçek değerini daha iyi anlarlar. Bu tür deneyimler, insanların ilişkileri ve bağları hakkında derinlemesine düşünmelerine ve değerlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir. Bu durum, ilişkilerde daha fazla empati, anlayış ve özen göstermeye teşvik edebilir. Eğer erkek arkadaşınız sizin değerinizi kaybettikten sonra bunu anladıysa, bu bir ilişkide büyümenin ve olgunlaşmanın bir işareti olabilir.

26 Nisan 2024, Cuma 13:36

Sosyal medya bağımlılığı: Dijital çağın görünmez tehlikesi

Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte sosyal medya platformları, insanların günlük yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Ancak, bu bağımlılığın önemli ve göz ardı edilmemesi gereken bir yönü vardır: sosyal medya bağımlılığı. İnsanların sürekli olarak bu platformlara bağımlı hale gelmeleri, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde çeşitli olumsuz etkilere neden olabilir.

Sosyal medya bağımlılığı, insanların sosyal medya platformlarını kontrol etme, içerik tüketme ve etkileşimde bulunma konusunda aşırı ve kontrolsüz bir şekilde zaman harcamasıyla karakterize edilir. Bu bağımlılık, genellikle kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiler ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin, sürekli olarak sosyal medya kullanımı, uyku düzenini bozabilir, dikkat eksikliğine yol açabilir ve kişinin gerçek dünyadaki ilişkilerini zayıflatabilir. 

Sosyal medya bağımlılığının temel nedenleri arasında şunlar bulunabilir: 

Sosyal medya bağımlılığı, modern çağın en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu nedenle, bireylerin sosyal medya kullanımını bilinçli bir şekilde yönetmeleri ve gerektiğinde ara vermek için stratejiler geliştirmeleri önemlidir. Ayrıca, toplum olarak bu konuda farkındalık yaratılması ve sosyal medya platformlarının kullanımının sağlıklı sınırlar içinde tutulması için çaba gösterilmesi gerekmektedir.

15 Nisan 2024, Pazartesi 10:30

Yeni bir dönemin başlangıcı: Eyvah! Yaşım 30 oldu

30 yaşına gelmek, belki de birçok kişinin hayatında önemli bir yere sahiptir.

Bazıları için bu yaş, olgunluğun ve kendilerini bulmanın başlangıcıdır. Diğerleri için ise belirsizlik ve endişelerle dolu bir dönemin başlangıcıdır. Ancak ne olursa olsun, 30'lar, birçok kişi için yeni bir dönemin kapısını aralar. İlk olarak, 30'lar yaşamda bir denge arayışının başlangıcıdır. Kariyer, ilişkiler, aile ve kişisel gelişim arasında bir denge kurma çabası artık daha belirgin hale gelir. Gençlik döneminde yapılan hataların dersleri öğrenilmiş ve artık daha sağlam bir temel üzerine inşa edilmeye çalışılır. Aynı zamanda, 30'lar, birçok kişi için büyük değişikliklerin zamanıdır. Kariyer hedefleri yeniden değerlendirilir, ilişkilerde derinlik aranır ve yaşamın daha derin anlamlarını keşfetme isteği artar. Belki de evlenmek, çocuk sahibi olmak veya yeni bir kariyer yoluna girmek gibi büyük kararlar alınır. 30'lar aynı zamanda bazıları için kaygı ve endişe dolu bir dönemin başlangıcı olabilir. Belirli bir yaşam standardına ulaşmamış olmak, kariyer hedeflerine ulaşmamış olmak veya ilişkilerde istenilen seviyeye gelmemiş olmak gibi endişeler, bu yaşta sıkça karşılaşılan duygulardır. Ancak önemli olan, bu endişelerle yüzleşmek ve gerektiğinde destek aramaktır. Sonuç olarak, 30'lar, hayatın heyecan verici bir dönemidir. Yeni bir dönemin kapısını aralayan bu yaş, hem zorluklarla dolu olabilir hem de yeni fırsatlar sunabilir. Önemli olan, bu dönemi bir başlangıç olarak görmek ve geleceğe umutla bakmaktır. Her yaşın kendine özgü güzellikleri ve zorlukları vardır ve 30'lar da bunun bir örneğidir.

22 Mart 2024, Cuma 12:00

Merdiven altı estetik kliniklerine dikkat! Sağlık risklerini göz ardı etmeyin

Günümüzde estetik ameliyatlar ve uygulamalar popülerlik kazanmış durumda. Ancak, bu alandaki artan talep, denetimsiz ve güvensiz uygulamaların da ortaya çıkmasına neden olmuştur. "Merdiven altı" olarak adlandırılan estetik klinikleri, genellikle yeterli lisans ve deneyime sahip olmayan kişiler tarafından işletilen veya denetlenmeyen mekanlardır. Bu tür kliniklerde yapılan işlemler, ciddi sağlık riskleri taşıyabilir ve kalıcı zararlara neden olabilir.

 ‘Merdiven altı estetik kliniği olduğunu nasıl anlarım?’ bunu anlamanız için bir kaç bilgi;

1- Lisans ve denetim eksikliği: Bu klinikler genellikle resmi sağlık kuruluşları tarafından lisanslanmamış veya denetlenmemiştir. Bu da, yapılan işlemlerin standartlara uygun olmadığı anlamına gelir.

2- Ucuz fiyatlar: Merdiven altı klinikler, düşük maliyetlerle hizmet sunarak müşteri çekmeye çalışır. Ancak, düşük fiyatlar genellikle kalitesiz malzeme kullanımı veya deneyimsiz personel ile ilişkilendirilebilir.

3- Deneyimsiz personel: Çoğu zaman, bu tür kliniklerde estetik cerrahi veya uygulamaları gerçekleştiren personel yeterli eğitim ve deneyime sahip değildir. Bu durum, işlem sırasında komplikasyon riskini artırır.

 4- Hijyen eksikliği: Merdiven altı klinikler genellikle hijyen standartlarına uygun olmayan ortamlarda faaliyet gösterir. Bu da enfeksiyon riskini artırabilir. 

Sağlıklı bir estetik işlem için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır: 

Estetik işlemler, güvenilir ve lisanslı kliniklerde uzmanlar tarafından yapılmalıdır. Merdiven altı kliniklerde yapılan işlemler, ciddi sağlık riskleri taşıyabilir ve kalıcı sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle, estetik ameliyat veya uygulama yapmadan önce dikkatli bir araştırma yapmak ve güvenilir bir klinik seçmek önemlidir.

15 Mart 2024, Cuma 09:46

Glüten alerjim var ne yapmalıyım?

Bağışıklık sisteminin glüten adı verilen bir protein içeren yiyeceklere karşı aşırı reaksiyon vermesiyle ortaya çıkan glüten alerjisi, giderek daha yaygın hale gelen bir sağlık sorunudur. Glüten alerjisi, glüten içeren buğday, arpa ve çavdar gibi tahılların tüketilmesiyle ortaya çıkar. Bu alerji, çeşitli semptomlara neden olabilir ve genellikle çölyak hastalığı veya glüten duyarlılığından farklıdır.

Glüten alerjisi olan kişilerde, glüten içeren yiyecekleri tükettikten sonra sindirim sistemi üzerinde çeşitli reaksiyonlar görülebilir. Bu reaksiyonlar, mide bulantısı, karın ağrısı, ishal veya kabızlık gibi sindirim sorunlarını içerebilir. Ayrıca, deri döküntüleri, baş ağrısı, yorgunluk ve halsizlik gibi başka semptomlar da ortaya çıkabilir.

Glüten alerjisi teşhisi konulmuş bireyler, glüten içeren yiyeceklerden kaçınarak semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilirler. Buğday, arpa, çavdar ve bunların türevleri gibi glüten içeren gıdalardan uzak durmak, semptomların şiddetini azaltabilir ve sağlıklı bir yaşam sürmeyi destekleyebilir.

Glüten alerjisi olan bireylerin dikkat etmesi gereken bir diğer husus ise yiyecek ve içeceklerin etiketlerini dikkatlice okumaktır. Gıda üreticileri, ürünlerinde glüten içeriği hakkında bilgi vermek için genellikle özel etiketleme kullanır. Bu nedenle, alerjik reaksiyon riskini en aza indirmek için alışveriş yaparken ve yemek yediklerinde dikkatli olmaları önemlidir.

Glüten alerjisi olan kişilere bir beslenme uzmanı veya alerji uzmanı tarafından hazırlanan diyet planı  semptomları yönetmeye ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olabilir.

Gluten alerjisi, doğru tedavi ve beslenme yönetimi ile kontrol altına alınabilen bir durumdur. Doğru bilgi, bilinçli beslenme ve uzman desteğiyle, gluten alerjisi olan bireyler sağlıklı bir yaşam sürmeyi başarabilirler.

 Peki nasıl beslenmeliyim?

Glütensiz bir diyet uygulamak isteyenlerin dikkat etmesi gereken birkaç nokta vardır. İlk olarak, glütensiz bir diyetin dengeli ve çeşitli besinler içermesi önemlidir. Glüten içermeyen tahıllar (örneğin pirinç, mısır, quinoa), meyve, sebze, protein kaynakları (örneğin et, balık, tavuk, yumurta, baklagiller), süt ve süt ürünleri gibi besinleri içeren bir diyet sağlamak önemlidir. Ayrıca, işlenmiş gıdalardaki gizli glüten kaynaklarını (örneğin soslar, hazır çorbalar, salata sosları) kontrol etmek ve glütensiz sertifikalı ürünleri tercih etmek de önemlidir.