Doç. Dr. Gökçen Erdoğan

26 Temmuz 2024, Cuma 07:00

Dr. Google her şeyi blir mi?

Çatır çatır doğurmamız için uygun şartlar var mı? Öyleyse değmeyin keyfimize. Ama bir sorun varsa da doktorlar yok mu? Sorular havada kalmasın, gönüller ferahlasın ve Dr. Google her işe karış(tırıl)masın.

HAMİLEYKEN TEKRAR HAMİLE KALINIR MI?

SORU: Hocam, ben ikizlerime hamileyim ve cinsel ilişkiyi bırakmadık. Doktorum zararı yok dedi. 24’üncü haftadayız. Ama hamileyken hamile kalan birinin haberini okudum. Ve o günden beri çok tedirginim. Ne yapmam gerek, risk var mı?

CEVAP: Aynı anda 3 çocuk doğurmak, 3’üne birden bakmak beni bile tedirgin etti. Şaka bir yana böyle bir şey tıbben mümkün değil. Bu durum, süperfetasyon olarak adlandırılır ve son derece nadir bir olaydır. Tıp tarihinde yalnızca 12 kez kaydedilmiş bildiğim kadarıyla. 13’üncü olacağınızı sanmam. Süperfetasyon, şu şekilde gerçekleşir: Kadın hamiledir ve rahiminde halihazırda bir embriyo bulunur. Bu sırada, normalde olmaması gereken bir yumurtlama gerçekleşir. İkinci bir yumurta döllenir ve ikinci bir embriyo rahim duvarına yerleşir. Böylece, aynı anda iki ayrı gebelik ilerler. Ancak dediğim gibi düşündüğünüzden çok daha zor ve nadir bir şey. Prezervatif kullanmanızı önereceğim ancak hamile kalma riskinize istinaden değil; cinsel sağlığınızı korumak için.

SEVİŞME GÜNLERİME GÖRE CİNSİYET AYARLAMA ŞANSIM VAR MI?

SORU: Hocam, 3 oğlum var ve bir kız çocuğum olmasını çok istiyorum. Ancak yaşım ve sağlığım itibarıyla tek doğum şansım var. Sevişme günlerime göre cinsiyeti ayarlama şansım var mı? İnternette bir sürü kadın başardım demiş.

CEVAP: Ne denerseniz deneyin başarı şansınız yüzde 50 zaten. Ya kız olacak ya erkek. Umarım sağlıklı olur. Kız veya erkek çocuk sahibi olma şansını artırmak için cinsel ilişki gününü kesin olarak ayarlamak mümkün değil. Bebeğin cinsiyeti, X ve Y kromozomlarını taşıyan spermlerin yumurtaya ne zaman ulaştığına bağlıdır. Bununla birlikte, bazı araştırmalar ve yöntemler, gebe kalma şansını belirli bir cinsiyete yönlendirmeye yardımcı olabilir. Bu yöntemlerin bilimsel açıdan kesinliği kanıtlanmış değil. Ama bizim de ‘bir ihtimal’ dediğimiz yöntem yumurtlama takibi. Bebeğin cinsiyetini etkileyen en önemli faktör, yumurtlama zamanıdır. Y kromozomu taşıyan spermler daha hızlı yüzerken, X kromozomu taşıyan spermler daha uzun ömürlüdür. Bu nedenle, erkek çocuk isteyen çiftler yumurtlamadan önceki 1-2 gün ilişkiye girebilirler. Kız çocuk isteyen çiftler ise yumurtlamadan 2-3 gün önce veya yumurtlamadan sonra 1 gün ilişkiye girebilirler. Ancak şunu düşünün; olur da gönlüme göre olmazsa bununla baş edebilecek miyim? Her iki ihtimali de göze alarak bu kararı vermelisiniz.

SPİRAL NEDEN KAYIYOR?

24 Temmuz 2024, Çarşamba 07:00

Kistimle beraber

Kistiniz her zaman başa bela mı? Bebeğe ne yapar, gebeliği önler mi? Her şey onun başının altından mı çıkıyor? Günahını mı alıyoruz, her zaman bu kadar kötü huylu mu?

KİSTİM PATLADI, BEBEĞİM ZARAR GÖRMEDİ AMA HER ZAMANKİNDEN FAZLA AĞRIM VAR

SORU: Hocam, 5 haftalık hamileyim ve kistim patladı. Yüksek ateşle hastaneye kaldırıldım, anlaşılıp müdahale edildi. Bebeğime bir zarar gelmediği söylendi. Ama her zamankinden fazla ağrım var. Gerçekten bebeğim sağlıklı mı sizce? Korkudan, kaygıdan uyuyamıyorum.

CEVAP: Kist patlaması genelde ağrı, halsizlik, bazen yüksek ateşle kendini gösterir. Fark etmişsiniz ve müdahale edilmiş. Geçmiş olsun. Elbette kist patlamasının bebeğe zarar verebileceği, zehirlenme riski yaratabileceği durumlar olabiliyor ancak bu kistin yerine, büyüklüğüne, türüne göre değişiyor. Kist patlamasa dahi rahimdeki varlığı erken doğum ya da düşük riski yaratabiliyor. Ancak doktorunuz sizi muayene etmiş ve bebeğin sağlığından emin olmuştur. Kistin yeri ve yarattığı komplikasyon itibarıyla bebeğe zarar gelmemiş ve risk altında değil. Kaldı ki gebelik takip edilen bir süreç ve herhangi bir aksaklık kolayca fark edilebilir. Bebeğiniz rahminizin içinde ve orası dünyanın en korunaklı yerlerinden biri. Ancak şunu da her zaman söylerim; kendinizde bir gariplik, olağanın dışında bir ağrı, sızı, kanama hissediyor, görüyorsanız yeniden ve belki ikinci bir hekime görünebilirsiniz. Ne zararı olabilir? İçiniz rahatlasın. Ve lütfen aklınıza takılanları muayene esnasında da sorun.

TORSİYON AMELİYATI SONRASI HAMİLE KALABİLİR MİYİM?

SORU: Hocam, 2 aylık evliyim ve ilk andan beri bebek istiyorduk. Hamile kalamayınca doktora gittim. Herkes erken demişti ama neticede yumurta torsiyonum olduğunu öğrendim ve ameliyat dediler. Peki bu nasıl bir ameliyat? Sonrasında hamile kalabilecek miyim?

CEVAP

23 Temmuz 2024, Salı 07:00

Cinsel suçları kim ve ne besliyor?

Her geçen gün artan cinsel suç vakalarıyla sarsılıyoruz. Ortaya çıkan, söylenen kısmı bile bu kadar fazlayken susulan kısmı varın siz düşünün. Cinsel suçlar neden bu kadar yaygın, üstüne düşünme, kalıcı çözüm üretme zamanımız gelmedi mi? Bu durum sadece mağdurları değil, tüm toplumu derinden etkiliyor. İyi ama cinsel suçlarla mücadelede neden yetersiz kalıyoruz? Yasal boşluklar kimlere yarıyor? Taciz ve tecavüz suçluları nasıl ve neden tahliye ediliyor? Bu durumun toplumda yarattığı travmatik etki nedir? Hiç düşündünüz mü üstüne? Çünkü benim adeta uykularımı kaçırıyor. Birilerinde aksi olduğunu düşünmek istemiyorum.

YASAL BOŞLUKLAR VAR

Bu konuyu sık sık birlikte değerlendirdiğimiz meslektaşlarım ve hukukçu dostlarımızla fark ediyoruz ve öğreniyoruz ki gerçekten yasal boşluklar var. Mevcut mevzuatta, cinsel suçların tanımlanması ve cezalandırılmasıyla ilgili birçok yetersizlik bulunuyor. Bu durum, faillerin cezadan kurtulmasına veya hafif cezalar almasına yol açabiliyor. Tecavüzün hafif bir ceza alması büyük bir toplumsal olay olmalıyken hem de. Toplumsal kodlarımıza sitem etmeden geçemeyeceğim. Cinsiyet eşitsizliği, ata mirası gibi. Derin köklere sahip ataerkil zihniyet, kadınları ve çocukları cinsel saldırılara karşı daha savunmasız hale getiriyor. Bu zihniyet, mağdurları suçlama ve susmaya teşvik etme eğilimindedir. Veri eksikliği de bir başka boyut. Bundan kastımız ne biliyor musunuz? Cinsel suçlara ilişkin kapsamlı, gerçekçi ve güncel verimiz yok. Dolayısıyla yetkili makamların etkili çözüm üretecekleri motivasyon da eksik. Üstelik kayıt altına alınamayan çünkü susulan pek çok cinsel taciz ve tecavüz dosyası varken rakamları hep onlarla çarpmak gerek.

SUÇLULAR YARARLANIYOR

Ve gelelim mağdurun, kolluk kuvvetlerine duyduğu güvene. Bizler kocası tarafından dövülünce karakolda kocasıyla barıştırılıp eve yollanan kadınların çocuklarıyız. Evet eğri oturup doğru konuşmak lazım. Kolluk kuvvetlerinin yetersizliği ve mağdurlara yeterince destek sunulmaması, şikâyet ve soruşturma süreçlerini caydırıcı hale getiriyor. Peki buradan kim besleniyor? Evet suçlu! Canla başla mücadele eden güvenlik güçleri yok mu? Elbette var ancak herkesin daha kararlı olması gerek. Bir cinsel suçluyu yakalamak onun ceza almasına yetmiyor maalesef. Bazı durumlarda, taciz ve tecavüz suçluları, yargılama aşamasında iyi halli (iyi hal mahkemede kimseye tecavüz etmemeleri sanırım) tutukluluk indirimi, tahliye kararı veya adli kontrol şartıyla tahliye edilebiliyorlar. Bu durum, mağdurlarda güvensizlik ve korku yaratıyor, suça tekrar maruz kalma endişesini artırıyor. Ayrıca, toplumda adalete olan güveni zedeliyor. Üstelik son yılların infial yaratmış toplumsal olaylarına baktığınızda, faillerin ilk suçları olmadığını ve her nasılsa sokakta olduklarını da göreceksiniz.

TOPLUMSAL DEĞİŞİM ŞART

Dilimizde tüy bitti. Evet olan tam olarak bu. Bizim ön kapıdan soktuğumuzu sistem arka kapıdan çıkaracaksa bunca kadını, çocuğu ve tabii erkeği kim koruyacak? Türkiye’de cinsel suçlarla mücadelede önemli ve kararlı adımlar atılması gerekiyor. Bu sorunun çözümü için sadece yasal düzenlemeler yapmak da yeterli değil. Toplumsal bir değişime ihtiyaç var. Hepimiz bu konuda sorumluluk almalı ve cinsel şiddete karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Çocuklarımızı cinsel tacize, istismara karşı aydınlatmalı, bilinçlendirmeli ve onları bundan utanmak yerine, bununla mücadele edecek bir donanımla yetiştirmeliyiz. Kulak vermeliyiz söylediklerine. Çocukların yalan söyleyecekleri bir alan, bir konu değildir bu. Görmezden gelinen taciz mağdurlarının yıllar sonra bile yaşadıklarını bilseniz inanın başka türlü davranmak aklınızın ucundan bile geçmezdi. Kararlılıktan başka çaremiz yok. Hakkıyla, hukukuyla, öğretmeni, yöneticisiyle, ailesiyle, kamu kurumlarıyla hep birlikte! Sistemin ihmalini bertaraf etmeliyiz. Kimsenin bunu hak etmediğini ve ‘kuyruk sallamak’ diye bir şey olmadığını bilmeliyiz. Hele “Kol kırılır, yen içinde kalır” diyenlere aldırış etmeyin. Böylesi büyük bir suçu, kendi aramızda sessizce eritmemiz suça ortaklık etmekten başka şey değildir. Birilerinin deyimiyle ‘şeytana uyanlara’ merhamet etmemiz gerekmez. İnsanlar hukuka uymalıdır, şeytana değil. Cinsel suçlarla mücadelede topyekûn birlik olmalıyız. Bunu bir anne, bir hekim ve dümdüz bir vatandaş olarak istiyor, bunun için kalemimle savaşıyorum.

21 Temmuz 2024, Pazar 07:00

Seviştikçe bulaşan

Bazen önemli, bazen önemsiz görülen pek çok cinsel yolla bulaşan hastalık var. Ancak önemine, önemsizliğine karar verebilecek kişinin doktorunuz olduğunu unutmamanız gerek. Tedavisiz, kendi haline bırakılan bütün sağlık sorunları büyür; takip dışında bir şey yapmamak da yine bir doktor kararı olmalıdır yani. Ayrıca takibi sakın küçümsemeyin, o bütün iyiliklerin anası gibi bir şeydir.

TEKRARLAYAN MANTARIM OLDUĞU İÇİN EŞİM BENİ İHANETLE SUÇLUYOR

SORU: Hocam, iki yıllık evliyim ve tekrarlayan mantarım olduğu için eşim beni, onu aldatmakla suçluyor. Ama tabii ki böyle bir şey yok. Bunun doğru olmadığını nasıl kanıtlayabilirim?

CEVAP: Erkekliğin onda dokuzu inkarken kadınlığın onda dokuzu ispat. Biz olanı olmayanı ispatlamak, şahsi namusumuzu başkasının gözünde sürekli aklamak zorunda kalıyoruz. Şimdi okurken ‘kadının namusu eşinin de namusudur’ diyenler olacak, biliyorum. Hayır. İkisini bağlayan şey, sadakattir. Erkekler eşlerini aldattıklarında öldürülüyorlar mı? Namus dediğimiz şey herkeste yok mu? E evlilik birliği kadınınkini erkeğe bağlıyor da erkeğinkini neden kadına bağlamıyor? Lütfen zihinlerimizi açık tutalım. Ortada bir ihanet yok ve kadın, hemcinslerinin en sık yaşadığı sorun olan mantardan dolayı ihanetle suçlanıyor. Bunun iler tutar yanı yok. Kimsenin cehaletinin bedelini ödemek zorunda değiliz. Ama hepiniz için açıklayayım; mantarlar hiç cinsel ilişkiye girmemiş kadınlarda da olabilir. Bir enfeksiyon çeşididir. Sürekli tekrarlamasının da çeşitli sebepleri vardır. Özetle flora tam düzenlenmediği için oradaki çoğalmanın sürmesidir. Ve tam nedeni muayeneyle anlaşılır. Nemden, yanlış çamaşır kullanımından, hormonal dengesizlikten etkilenebilir mesela. Ama net yanıtı doktorunuz verir. Eşiniz de doktorunuzu dinleyebilir ya da aklın yolundan gidip mantarın ne kadar yaygın bir kadın genital sağlık sorunu olduğunu okuyabilir.

EŞİMİN ESKİ EŞİ HIV TEŞHİSİ ALMIŞ EŞİM NEGATİF AMA İLERİDE POZİTİF OLUR MU?

SORU

20 Temmuz 2024, Cumartesi 07:00

Ereksiyon dert midir?

Dünyadaki erkeklerin yaklaşık yüzde 50'si hayatlarının bir döneminde ereksiyon problemleri yaşıyor. Bu sorun özellikle 40 yaş üstü erkeklerde daha da yaygın. Ama bazı erkekler bu durumla daha zor baş ediyor. Türk erkekleri de bence bu gruptan. E ne yapalım, onları da bu hassas penisleri pardon kalpleriyle kabul edeceğiz. Çözüm var, çözüme birlikte yaklaşalım yeter.

EŞİM 6 AYDIR SORUN YAŞIYOR VE BENİ SORUMLU TUTUYOR

SORU: Erkeğin ereksiyon sorununda kadın sorumlu mudur hocam? Çünkü eşimin son 6 aydır ereksiyon sorunu var ve beni suçluyor.

CEVAP: Hayır tabii ki. Eşinizin ereksiyon sorunu için siz sorumlu değilsiniz. Bu durumun birçok farklı sebebi olabilir ve bu sebeplerin çoğu sizin kontrolünüzün dışında. Bazen cinsel olarak çekimin kaybolmasından beslenebilir ama yine de ereksiyon sorunu yaşıyor olması, sizi sevmediği veya sizden etkilenmediği anlamına da gelmez. Fiziksel ve duygusal pek çok nedeni olabilir. Diyabet, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, obezite, kolesterol problemleri, hormonal dengesizlikler, bazı ilaçların yan etkileri, prostat kanseri tedavisi gibi olası fizyolojik nedenler söz konusu mu? Stres, kaygı, depresyon, özgüven eksikliği, ilişki problemleri, geçmiş travmalar gibi psikolojik nedenleri de yoklayın. Ve yetersiz uyku, alkol, uyuşturucu, sigara ve yetersiz egzersiz de etkili olabilir. Eşinizle açık ve dürüst bir şekilde iletişim kurun. Onu neyin rahatsız ettiğini ve ne hissettiğini anlamaya çalışın. Ama her şeyden önemlisi şu; ancak bir ürolog veya cinsel terapist, sorunun kaynağını teşhis etmede ve uygun tedaviyi belirlemede yardımcı olabilir. Ereksiyon sorunu yaygın bir sorun maalesef. Ve bu bir utanç kaynağı olmamalı. Suçlu hissetmeyin ve eşinize yardım alması gerektiğini uygun dille anlatın. Erkeklere uygun dil de kolay bulunmuyor ama halledersiniz.

GEÇİRDİĞİ AMELİYATI BAHANE EDİYOR GERÇEĞİ YÜZÜNE VURMALI MIYIM?

SORU

19 Temmuz 2024, Cuma 07:00

Bartolin kulağa nasıl geliyor?

Değişik değişik kistler, kadınların yumurtalıklarına, rahimlerine savaş açmış gibi geliyor değil mi? Hayır. Bedenimiz onlarla baş etmeyi biliyor, e tabii biz doktorlar da. Size düşen düzenli muayene ve tedavinin aşamalarına riayet etmek.

PATLAMA OLASILIĞI VAR MI VE HEPSİ ALINMAK ZORUNDA MI?

SORU: Hocam, ilişkide acı ve yanma hissim oluyordu. Doktorum bartolin kistim olduğunu söyledi ve bir ilaç verdi. Ne yapılacağına sonraki kontrolümde karar vereceğini söyledi. Bartolin kistleri apse yapıyormuş. Benimki de yapmış. Bunun patlama olasılığı var mı? Ya da bütün bartolin kistlerinin alınması gerekiyor mu acaba?

CEVAP: Bartolin kistleri, vulvada bulunan küçük bezlerin tıkanmasıyla oluşan sıvı dolu keselerdir. Çoğunlukla belirti vermezler ancak bazı durumlarda ağrı, şişlik ve hassasiyete yol açabilirler. Ve evet maalesef patlayabilirler. Bu, kistin enfekte olması ve apse oluşması durumunda daha olasıdır. Kist patladığında, irin ve sıvı vulvadan dışarı akar. Bu durum genellikle geçici bir rahatlama sağlar ancak kistin tekrarlama riski vardır. Kist patlarsa nasıl anlarsınız? Vulvada ani ağrı ve şişlik, kızarıklık ve hassasiyet, irin akıntısı ama en önemlisi de ateş ve titreme olursa hemen doktora başvurmanız gerekir. İlişkide acı ve yanma yapıyorsa apse yapmış olabilir. Bu durumda da alınması gerekebilir. Her bartolin kisti alınmaz, hayır. Bazen takip ve tedavi yetebilir. Genelde büyük ve ağrılıysa, tekrar tekrar enfekte oluyorsa ve cinsel ilişkiyi zora koşuyorsa alınmasını isteriz. Doktorunuz, kistin boyutuna, semptomlarınıza ve tıbbi geçmişinize bağlı olarak tedavi seçeneklerini sizinle konuşacaktır. Adres belli.

AMELİYATTAN SONRA ADET GÖRMEDİM YUMURTALIKLARIMI MI ETKİLEDİ?

SORU

18 Temmuz 2024, Perşembe 07:00

Menopoz bir bitiş değil demiş miydik?

Menopozun bir son olmadığını seks açısından anlatır dururum. Ama aynı zamanda sağlık sorunlarınız açısından da bir son değil. Yalnızca risk grubunuz değişir. Ve siz her zamanki özeni hak edersiniz. Belki daha da fazlasını.

2 YIL ARADAN SONRA AKINTI BAŞLADI KORKULACAK BİR ŞEY Mİ?

SORU: Hocam, 2 yıl önce menopoza girdim. Ve kanamam da azalarak değil bıçak gibi kesilmişti. O gün bugündür de hiç yaşamadım. Ama şimdi pembe akıntım var. Son 3 aydır sanırım. Bu korkulacak bir şey mi? Sebebi ne olabilir? Kanamaların mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini yazmıştınız, biliyorum. Ama bu kanama değil de akıntı. Ne yapmam gerekir?

CEVAP: Bedeninizde, sormaya değer gördüğünüz yani aslında normalin dışına çıktığı için dikkatinizi çeken her şey için doktora gitmelisiniz. Mutlaka muayene olun. Olasılıklar içinde menopoz sonrası östrojen eksikliğine, vajinanın incelip kurumasına dayalı bir tahriş biçimi olan vajinal atrofi var. Vajinanın mantar ya da bakteri temelli iltihaplanması sonucu vajinit de mümkün. Vajinitte genelde yanma ve kaşıntı da bekleriz. Bir diğer olasılık rahim içi polipler ya da rahim ağzı polipler. Menopozdan sonra genelde semptomsuz olarak görülürler. Ve bir de esasen menopoz sonrası kanamayla şüphelendiğimiz endometrium kanseri var. Ama bu her zaman kanama olmaz da pembe akıntı da olabilir. Dolayısıyla ihtimal düşük ya da yüksek, mutlaka elenmeli. En kısa zamanda muayene olmanızı rica ediyorum. Korkmayın ama tedbir en iyi dostunuzdur, bunu da unutmayın.

KAŞINTI VE YANMA VAR SEBEBİ NE OLABİLİR?

SORU