Gülüm Dağlı 2019 yılının favorileri: Çok kişisel bir liste
HABERİ PAYLAŞ

2019 yılının favorileri: Çok kişisel bir liste

Haberin Devamı

#2019da okuduğum en iyi kitap: Barış Andırınlı - Ajar

2019 yılının favorileri: Çok kişisel bir liste

'Hala böyle romanlar yazılıyor mu?' şaşkınlığıyla okuduğum, çok naif ve dokunaklı bir hikayeydi Ajar. Hala ara ara aklıma gelir, hüzünlenirim. Barış Andırınlı çok kısa cümleler kuruyor ve bu başlangıçta biraz zorlayıcı olabiliyor. Ama sayfalar ilerledikçe dile alışıyorsunuz. Ajar'ın başkarakterini unutamayacağım sanırım. Çok yakın bir arkadaşımmış gibi hissediyorum. Hatta bazen Taksim meydanında gösteri yapanlara, şarkı söyleyenlere rastladıkça tekrar tekrar hatırlıyorum. Bu hüzünlü ve derin hikayeyi mutlaka okumalısınız. Özellikle de kendini bu hayatta 'sıkışmış' hissedenler!


#2019da Storytel'de dinlediğim en iyi kitaplar:

1- Adalet Cimcoz: Bir Yaşamöyküsü Denemesi-Mine Söğüt

2019 yılının favorileri: Çok kişisel bir liste

İstanbul’un en sevdiğim yılları olan 1950-1960 arasında, Ahmet Hamdi Tanpınar, Bedri Rahmi gibi cumhuriyet dönemi sanatçılarının yakınında bulunan, Beyoğlu'nun sanatçı tayfasının aranan ismi, parti canavarı, seslendirme sanatçısı, yazar ve resmi sanat dedikoducusu Adalet Cimcoz... Onun nasıl biri olduğunu hep merak etmiştim. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın anıları ve mektuplarında sık sık adı geçer. Zekice ve ince esprileri, yaşamayı seven ve bilen bir hali vardır.

Adalet'i benim gibi merak edenler varsa, -ve tabii o eski güzel günlerin naif ve umutlu havasını tatmak isteyenler-, mutlaka bu kitaba göz atmalı. Adalet hayattan çekileli 50 yıl oldu. Bu kadar zamanda biyografisinin yazılmaması gerçekten ilginç. Mine Söğüt bu açığı fark etmiş ve hüzünlü, güzel anılarla dolu, İstanbul’un da arka plana eşlik ettiği şahane bir biyografi hazırlamış. Dinlerken hiç bitmesin istedim ve bittikten sonra da bir süre etkisinden çıkamadım. İstiklal Caddesi Kallavi Sokak’ta, Adalet'in kurduğu Türkiye'nin ilk sanat galerisi Maya’nın (şu anda bir terzihane olarak kullanılıyor) izlerini aradım, hatta SALT’ın arşivinde Adalet Cimcoz’a ait güzel bir fotoğraf bulduğum için kendimi özel hissettim ve çok sevindim.

2- Kırmızı Bir Ölüm-Meriç Demiray

2019 yılının favorileri: Çok kişisel bir liste

Bulaşık makinesini doldurup boşaltırken öylesine dinlemeye başladığım bu roman tarafından resmen ele geçirildim ve bir gece uykusuz kaldım. Değdi mi? (ki uyku benim için her şeyden önemlidir) Evet!

Meriç Demiray aslında bir sinemacı. Uzun yıllar senaryo yazarlığı yapmış ve bir öykü kitabı yayınlamış. Ben adını ilk kez bu romanla duydum. Kırmızı Bir Ölüm, İstanbul’dan başlayan ve Ege kıyıları boyunca devam eden bir yolculuk hikayesi aslında. Başkarakter; hayata ve ilişkilere dair ümitlerini kaybetmiş, günübirlik yaşayan bir dizi oyuncusu olan 40 yaşındaki Kahraman. İstanbul'dan bisikletle yola çıkıyor. Ege'ye kadar her durakta tanıştığı insanlar kendisine yeni ufuklar açıyor ve onu bilmediği geçmişine götürüyor. Kurgusu sürprizli, sonu daha da sürprizli, zevkli bir roman.

#2019da tekrar okuduğum klasikler: Palto, Uysal Kız, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu

2019 yılının favorileri: Çok kişisel bir liste

Neden bu kitapları seçtim bilmiyorum. Üçü de çok dokunaklı olduğuna göre biraz gerçekliğe ihtiyacım varmış sanırım. Çünkü 2019’um sahiden çok mutlu geçti.

'Palto', bence dünya edebiyatının en güzel eserlerinden biri. 70 sayfada bu kadar çok şey anlatabilmesi, o 'palto'nun cebine koca bir dünyayı sıkıştırabilmesi beni her seferinde çok etkiliyor. Dostoyevski'nin "Hepimiz Gogol'ün paltosundan çıktık" deyişini de her zaman anımsarım. Dostoyevski de her yıl olduğu gibi bu yıl da okuma listemde yer aldı. 'Uysal Kız', olmamış bir adamın olmayan bir sevgiyi ısrarla oldurmaya çalışmasını anlatıyor. Gurur, sinsilik, kötülük ve insanlık halleri eksenlerinde gidip gelen bu minik öykü aslında çok popüler değil. Ama çok şahane ve bir gecenizi ayırmaya kesinlikle değer.

2019 yılının favorileri: Çok kişisel bir liste

Bir diğer klasik dönüşüm, son yıllarda revaçta olan yazar Stefan Zweig ile oldu. 'Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu', bence dünyanın en iyi aşk romanları arasına girebilir! Hastalıklı bir takıntının bir insanın hayatını nasıl değiştirebileceğini görüyorsunuz.

#2019da okuduğum en kötü kitaplar: Sürüklenme, Aşıklar Delidir, Elimde Viyoletler

Ömrünü işine vakfetmiş bazı sanatçılar, ilerleyen yaşlarında kendilerinde muzırlık yapma hakkı bulurlar. Yıllarca çalışmışlar, çok satan kitaplar yazmışlar, belli bir disiplin çerçevesinde çalışmışlardır ve artık canlarına tak etmiştir! Öyle bir andır ki bu, sadece canlarının istediklerini yazma özgürlüğünü kazandıklarını hissederler. Latife Tekin (Sürüklenme), Ayfer Tunç (Aşıklar Delidir) ve Selim İleri'de de (Elimde Viyoletler) aynı şeyi sezinledim. Ne kadar iyi işler çıkarabileceklerini hepimiz biliyoruz. Onların kaleminden çıkan ne efsane romanlar okuduk! Ama bunlar... Beni ayıplamayın, kötülerdi işte, ne yapalım? Üç yazarı da sevmeme rağmen hayal kırıklığı yarattı. Üstelik ‘Sonuna kadar okuyacağım’ inadım yüzünden de epey acı çektim!

#2019da izlediğim en iyi film: Once Upon a Time... In Hollywood

2019 yılının favorileri: Çok kişisel bir liste

Tarantino'nun filmini aylarca sabırla bekledik, hatta gün saydık. Ben de çıktığı gün izledim. İki saat daha olsa iki saat daha izlerdim! Leonardo di Caprio ve Brad Pitt’i aynı filmde görmek muhteşemdi. Ben Brad'çiyim. Bu filmde de ona bayıldım. Kariyerinin en iyi performanslarından biriydi. Bazıları bunun 'Tarantino'nun en kötü işi' olduğunu düşünüyor. Filmografisi düşünüldüğünde alt sıralarda yer verilmesini anlayabilirim ama 'kötü' diye nitelendirilmesini kabul edemem. Tarantino da 'ömrünü işine vakfetmiş ve artık canına tak etmiş' sanatçılardan biri... "Artık canımın istediğini yapacağım, ne gişe ne de eleştiriler umurumda değil!" tavrı bu filmde çok net seziliyor.

#2019da izlediğim en kötü film: Organize İşler Sazan Sarmalı

2019 yılının favorileri: Çok kişisel bir liste

Ortamların Yılmaz Erdoğan övücüsü olmama rağmen bu filmin savunulacak hiçbir tarafını bulamıyorum. Neden çekildiğini bile anlayamıyorum. Filmin tek başına tek artısı, Kıvanç Tatlıtuğ’un başarısıydı ki bu da arada kaynadı maalesef.

#2019da keşfettiğim harika film: İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış... ve İlkbahar

Bence filmin ana fikri şu: İnsan doğar, çocuk olur, büyür, sever, hatalar yapar ve sonunda ölür. Hayat özetle budur, abartmaya da gerek yoktur... Meditasyon ve budizm felsefesiyle ilgilenenleri özellikle çekebilecek, müthiş manzaralar ve insanın varoloşuna dair çekilmiş şahane bir film. Aslında 2003 yapımı. Yani ben 16 yıl geç izlemişim! Siz benim kadar geç kalmayın...

#2019da en sevdiğim albüm: Thom Yorke - Anima

Yayınlandığı geceyi hatırlıyorum (hazirandı). Merakla, sabırla beklemiştik. Albüm evet mükemmel ama bununla beraber Thom Yorke’ta bana iyi gelen, kafamı açan ve ilham veren bir şeyler oldu hep. Bu his güzel.

#2019da en sevdiğim şarkı: Yabancı - Feridun Düzağaç

Feridun Düzağaç'ı özlemiştik ve bu sene 10'uncu albümü 10'A Özel ile nihayet kavuştuk. FD'den beklediğiniz her şey bu albümde mevcut: Melankoli, yalnızlık duygusu, aşk, hüzün ve ayrılık. Tam bir sonbahar albümü. Fakat bir 'Yabancı' var ki, insanı sonbahar yaprağının ta kendisine dönüştürüyor. Rüzgarda döne döne yere düşüyor ve bütün hayata yabancılaşmış halde buluyorsunuz kendinizi.

#2019'da keşfettiğim diziler

2019 yılının favorileri: Çok kişisel bir liste

Bütün bir yıl Sopranos ve Mad Men (ikinci kez) izledim, hala da izliyorum (bitmedi). Tarihin en iyi dizileri listelerinde neden hep bu ikisinin adının olduğunu çok iyi anladım. Mad Men'i aslında yayınlandığı zamanlar eş zamanlı takip etmiştim. Demek ki bir tekrara ihtiyacım varmış! Sopranos ise bir türlü başlayamadıklarım arasındaydı. Bu senenin soğuk kış akşamlarını, sıcak yaz öğleden sonralarını Sopranos'u izlediğim anlarla hatırlayacağım. Bir de Fleabag var tabii... Hayatımda izlediğim en iyi kadın dizilerinden biriydi.

#2019'da keşfettiğim çay

Çaykur Altınbaş! Bahsetmeden geçemeyeceğim bir muhteşemlik bu. Özellikle çayı şekersiz ve mümkün mertebe demli sevenler bayılacak. O tadı bilenler bilir. Vazgeçilmezdir.

#2019'da keşfettiğim kahve

Starbucks'ın Sumatra'sı. Acı, baharatlı, koyu. Yılın ilk aylarında fiyatıı 35 TL civarıydı, geçtiğimiz ay 50 TL yaptılar. Bundan herkes gibi ben de şikayetçiyim ama Sumatra'nın sahiden muadili yok.

#2019'da en sevdiğim kozmetik ürünler

2019 yılının favorileri: Çok kişisel bir liste

Sabah akşam foşur foşur yüzümü yıkadığım Diadermine Micellar'ın doğal içeriği sayesinde daha iyi bir cildim oldu. Tabii sadece bu değil; hemen akabinde Otacı'nın Güllü Su'yu geliyor. Hayır, gül kokmuyor. Pamukla pıt pıt cildinize sürüyorsunuz, ferah ve tertemiz bir his bırakıyor. Tonik niyetine yani... En son da, Sephora Collection gece-gündüz nemlendiricisini kullanırsanız, cilt sorunlarınızdan kurtulmanıza yardımcı olabilir. Haftada iki Sephora'nın Scrub'ı ve haftada bir maskesini de rutininize ekleyin. Ben bu sene resmen Sephora'ya düştüm.

Koku kullanmayı sevmediğim için minik bir parfüm niyetine Rebul Green Tea kolonya kullanmaya başladım. Rebul Mandarin duş jeli ve Ogx Bamboo şampuan & saç kremi serisi de banyoda yedekli tuttuklarım arasında oldu.

#2019'da edindiğim en gereksiz huy

Galiba artık futbol maçı izlemekten zevk alıyorum! Messi, Fatih Terim, Klopp, Cengiz Ünder ve Arda Turan ile ilgili dedikodulara karşı koyamıyor, bütün fanatikleri can kulağıyla dinliyorum. Hakikaten ne gereksiz!

#2019'da en çok kullandığım uygulamalar

2019 yılının favorileri: Çok kişisel bir liste

1- Pattern (astroloji): Aynı zamanda astrolog olduğum için bu tarz uygulamalar konusunda hassas ve önyargılıyım. Pattern bakışımı değiştirdi. Kişiye özel doğum haritası çıkarıp haritanıza göre her gün minik ipuçları gönderiyor. Üstelik bunu doğru yapıyor! Türk astrologlar gibi, "Sevgili yengeçler", "Merhaba tatlışkolar" filan demeden :))

2- Storytel (kitap): Bütün bir yılı birlikte geçirdiğim Storytel ise, henüz gelişme aşamasında olan ama var olan içeriği ile de beklentileri karşılayan bir sesli kitap uygulaması. Arşivi çok geniş ve sağlam diyemem ama her zaman dinleyecek iyi bir şeyler bulabildiğim de doğru. Bazen bazı ünlülere kitap seçkisi yaptırıyorlar, ona pek anlam veremiyorum. Edebiyatla, okumayla ilgisi olmayan bir 'ünlünün' seçtiklerini neden merak edelim anlamış değilim.

3- Bundle (haber): Köşe yazıları okumak için gün içinde 45 dk.-1 saat gibi ciddi vakit geçirdiğim, dolayısıyla gayet rahatlıkla 'sık kullanıyorum' diyebileceğim bir uygulama.

4- YemekSepeti ve Glovo (yemek). YemekSepeti, hala kullandığım uygulamalardan. Gerçi canlı yardım servisinin hep aynı şeyi söylemesinden gına geldi. Biliyorsunuz işte, "Restoran yetkilisiyle görüştüm, siparişiniz yoldadır" lafı! Glovo bu anlamda daha basit, daha kullanışlı ve iyi bir alternatif oldu. Bir de kartla ödeme sistemi gelse!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder