Hakan Çelenk Türkiye'nin yeşilden betona gidişinin resmidir
HABERİ PAYLAŞ

Türkiye'nin yeşilden betona gidişinin resmidir

Haberin Devamı



Fotoğraflar Sözcü gazetesinden alınmıştır.

“Yeşili görmeyen gözler renk zevkinden mahrumdur. Burasını öyle ağaçlandırınız ki kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu fark etsin...” Ankara’nın bozkırına meydan okuyan bu sözler Atatürk’e ait. Atatürk’ün “Burası” dediği yer yandaki fotoğrafta görülen yemyeşil Atatürk Orman Çiftliği.

Dediğini yapmış. İkinci fotoğrafta ise çiftliğe kondurulan ‘Ak Saray’ın yarattığı tahribat ilk kez çarpıcı şekilde görülüyor. Atatürk’ün ölüm yıldönümünde bu manzara kemiklerini sızlatmalı mı? Tuhaf gelecek ama hayır! Ağaçlar yok olurken, Türkiye’nin kurucu lideri ile günümüz egemenleri arasındaki anlayış farkını net ortaya koydu.

Türkiye ve dünyada AKP standardı yönetimle ilgili ciddi ve geri döndürülemez farkındalık yarattı. İki Türkiye arasındaki fark bu iki fotoğrafın da farkıdır. Başka bir deyişle maalesef ağaçlar yok olurken işe yaradı! Farkları analiz edelim.

Vizyon farkı ortaya çıktı!

Atatürk yandaki fotoğrafta görülen alanı yeşertme fikrini açınca uzmanlar “Orası kesinlikle tarıma, ağaca müsait değil” diye olumsuz görüş verir. Atatürk “İşte tam aradığım yer” diye meydan okur. Şimdi ilk fotoğraftaki yeşilliğe bir daha bakın. Bugün ‘Yeni Türkiye’nin eseri’ diye nitelenen ‘Ak Saray’ın yeri nasıl bir meydan okumayla seçildi acaba?Ankara’nın çevresi dümdüz boş alanlarla kaplıyken tek ormanlık alan neden seçilir? Ankara’yı eski bozkır özüne döndürme iddiası mıdır? Şaka gibi!

Bu arada Yeni Türkiye’yi kurduğu iddia adilen Erdoğan üçüncü köprü için İstanbul’da 1 milyon 600 bin ağacın kesileceği güzergahı seçti. 1925’te bozkırdan yeşile, 90 yıl sonra yeşilden bozkıra. Ağaçlar kesilirken vizyon farkını, tüm dünya görüyor.

Gizli ajanda ortaya çıktı

Atatürk Orman Çiftliği’nin 90 yıl önce kuruluş öyküsü baştan sona net. Ya Aksaray’ın 2000’lerdeki öyküsü? Öykümüz 2007’de araziyle ilgili anlam verilemeyen imar değişiklikleriyle başlıyor. Yani birileri o günlerden planlıyor. Mayıs 2012’de Atatürk Evi’nin içindeki arazi dahil çiftlik imara açılıyor. Hâlâ açıklama yok.

Ekim 2012’de Başbakanlık yapılacağı öğreniliyor. O gün başkanlık sarayı niyetine ‘Ak Saray’ yapılacak sözleri dolaşıyor. AKP’liler oralı değil. Bugün Başbakan Yardımcısı Arınç bile “Ben böyle olacağını bilmiyordum” diye sitem ediyor. Arınç’tan bile gizli ajanda var. Kesilen ağaçlar sayesinde artık gizli ajanda olduğuna herkes emin.

Ağaçlar bir söylemi bitirdi

Sarayın maliyeti 1 milyar 370 milyon lira. AKP’nin “Elitizme karşı ezilenin dostuyuz” sloganını satacağı kimse kalmadı. Dikkat edin! AKP’liler artık yamalı giysiyle gezen Hz. Ömer’den kıssa veremiyor. Kesilen ağaçların dünyaya gösterdiği bir şey daha.

Ağaçlar güven testi yaptı

Nisan 2013’te Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Atatürk Orman Çiftliği arazisinde yeni bina için değil çevredeki yollar için 10 bin ağaç kesildiğini söylemişti. Fotoğraflara bir daha bakın. Kesilmiş mi? Ağaçlar, AKP beyanlarına ne kadar güvenilebileceği konusunda dünyaya fikir verdi.

Ağaçlar itibarı bitirdi

Erdoğan sarayın itibar kazandırdığını söylüyor. Bu mantıkla Brunei Sultanlığı dünyanın en itibarlı ülkesi. Zaten dış basında çıkan yazılardan sarayın tam tersine ülkenin itibarını nasıl yerlere serdiğini gördük.

Rejim dönüştürme gayesini anladık

Bugün iktidar “Cumhuriyet rejimiyle alıp veremediğimiz yok. Yapılan sadece mekan değişikliği” diyor. Bir kez daha inanalım mı iktidara? Ülkenin mahkeme kararlarını çiğnemeyi göze alan ve bize defalarca doğruyu söylemediğini yukarıda sıraladığımız iktidara bir kez daha inanalım mı? Atatürk’ün mekanı Çankaya’yı terk edip çiftliğini yok etmenin simgesel önemi olmadığına inanalım mı? Yoksa kesilen ağaçlar bize bir şeyi anlattı mı?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder