PARiS'TE AŞK BAŞKADIR

Louvre Müzesi ile Academie Française’i birbirine bağlayan ve sadece yaya trafiğine açık olan Seine Nehri üzerindeki ‘Pont Des Arts’ (Sanatlar Köprüsü) Paris’teki aşıkların en yeni adresi. Halk arasında ‘Pont Des Amoureux’ (Aşıklar Köprüsü) diye anılan bu köprü, 2008’den beri çiftlerin sonsuz aşk dileklerine sahne oluyor.
Dünyanın dört bir yanından gelen sevgililer, köprünün iki yanındaki korkuluklara asma kilitler takıp anahtarını Seine Nehri’ne atıyorlar. Bunun, aşklarını ölümsüzleştirdiğine inanıyorlar. Köprünün üzerinde 2 binden fazla kilit var. Slovakyalı bir aile köprüye sekiz yaşındaki oğulları ile gelip üç kilit asmış. Çocuk, büyüyünce ve kendi ailesini kurunca, köprüye gelip kilitleri açacak. Yerine yeni kilitler asıp anahtarları, aynı şeyi yapması için çocuğuna verecek.
Bunun gibi yüzlerce öykü var. Asma kilit çılgınlığını, Paris’e gelen İtalyan bir çiftin başlattığı söyleniyor. Bu çift, güya, Federico Moccia’nın bir romanından esinlenmiş.


Romanın ana karakterleri tutkulu bir öpüşmeden sonra köprüye kilit asıp anahtarını Seine’e atmışlar. Bu çılgınlığın kamu malına zarar verdiğini söyleyen Paris Belediye Başkanı Bertrand Delanoe geçen mayıs ayında “Devlet mülkünü korumak için asma kilitleri kaldırmak zorundayım” demişti.
Ancak tepkilerden çekindiği için 5 aydır buna cesaret edemiyor. Zaten böyle bir şey yanlış olur. Bu köprü ve üstündeki kilitler, Paris’e gelen turistler için yeni bir çekim merkezi oluşturdu.

Türbanlar Gaultier’den

Moda dünyasının çizgidışı çocuğu Fransız Jean Paul Gaultier’nin 2010-2011 Kış Koleksiyonu için hazırladığı reklam kampanyası epey tartışılacağa benziyor. Moda dergilerindeki reklam fotoğraflarında Gaultier biri siyahi yarı çıplak iki mankene, içinde bonesi olan klasik türban taktırmış.
İslam dünyasından da yoğun bir müşteri portföyüne sahip olan Gaultier bu şık, farklı ve son derece renkli türbanları butiklerinde de satıyor. Diğer bir deyişle; bu türbanlar sadece reklam kampanyası için tasarlanmadı. Gaultier reklam fotoğraflarıyla şu mesajı vermek istiyor; “Ben giysi adına, kadına dair her şeyi tasarlarım”.
Gaultier imzalı türbanların İstanbul’daki ‘genç İslami sosyete’ arasında büyük ilgi göreceğini tahmin ediyorum. YÖK Kararnamesi sayesinde üniversiteye türbanla gitmek artık serbest!!!


‘Gaultier türbanlı’ kızları özellikle paralı üniversitelerde göreceğiz gibime geliyor. Çünkü bunlar ucuz değil. Liderlerin eşleri de keşke bu türbanlardan taksa. Kullanmakta olduklarından daha şık duracağı kesin!