Melis Apaydın İde Ada Güvenir: Bu ödülü alan ilk Türk olmak beni çok mutlu etti
HABERİ PAYLAŞ

Ada Güvenir: Bu ödülü alan ilk Türk olmak beni çok mutlu etti

Mozaik sanatçısı bir annenin kızı olarak İzmir Karşıyaka’da dünyaya geldi. Henüz 16 yaşındayken öğrenci değişim programıyla bir yıl için gittiği Belçika’da resim bölümünden birincilikle mezun oldu. Öğretmenlerinin yönlendirmesiyle eğitimine Belçika’da Gent şehrinde devam etti. KASK Kraliyet Sanat Akademisi Animasyon Bölümü’nde eğitimini üstün başarı ile tamamladı. Eğitimi sırasında yaptığı illüstrasyonlarından oluşan bir kitap yayınladı, çeşitli grup ve solo sergilerde yer aldı. İlk filmi “Would you please?”, Belçika’da Hükümet Sinema Fonu’nun animasyon dalında 60 bin Euro değerindeki proje ödülünü kazandı. Prestijli ödül ilk defa Türkiye’den bir sanatçıya verildi. Doğduğu topraklara duyduğu özlemden ilham alarak yaptığı ödüllü filmi; Belçika, Rusya, Yunanistan ve İtalya dahil olmak üzere çeşitli film festivallerinde gösterilmeye devam eden 23 yaşındaki genç sanatçı Ada Güvenir ile İzmir’e dair hayallerini ve bundan sonraki projelerini konuştuk.

Haberin Devamı

Ada Güvenir: Bu ödülü alan ilk Türk olmak beni çok mutlu etti

SANATLA ANNEM SAYESİNDE TANIŞTIM

Sizi yakından tanıyabilir miyiz? Sanatla yollarınız nasıl kesişti?

1997 yılında İzmir Karşıyaka’da doğdum. Henüz 2 yaşındayken ailem birkaç seneliğine İngiltere’de yaşamaya karar verdi. İlkokula başlamadan önce İzmir’e döndük. Ben bu sırada İngilizcemi geliştirmiş oldum. Annem Ayşegül Özbek’in asıl mesleği avukatlıktı, benim doğumumla birlikte sanata yöneldi. Mozaik ve resim sanatıyla ilgileniyordu. İngiltere’den Türkiye’ye döndüğümüzde kendi atölyesini açtı, mozaik üzerine çalışmalar yaptı.

Annemin bu uğraşı benim de çok küçük yaşlarda sanatla tanışmamı sağladı. Boş kaldığımız zamanlarda annemle sürekli üretim yapıyorduk. Bana çeşitli materyaller veriyordu, ben de onlarla hayal ettiğim ne varsa çiziyor, boyuyordum. Bu özgürlük ve sınırsız üretme şevki bugün yürüdüğüm yolun temellerini oluşturdu.

LİSE SON SINIFTA BELÇİKA’YA GİTTİM

Eğitiminize nasıl devam ettiniz?

İlk, orta ve lise eğitimime İzmir’de devam ettim. Lise son sınıfta öğrenci değişim programıyla Belçika’da bir sanat lisesine gittim. Çok çalışkan bir öğrenciydim. Hem Flemenkçe öğrenmek hem de derslerimde başarılı olabilmek için elimden geleni yaptım. Bu çabamın nedeni, Belçika’da sanatla ilgili bir üniversitede okumak istememdi. Öğretmenlerimin de yönlendirmesiyle sınavlara girdim. Gent şehrinde KASK Kraliyet Sanat Akademisi Animasyon Bölümü’nü kazanarak üniversite eğitimimi de Belçika’da tamamladım.

Haberin Devamı

ÇİZGİ FİLM İZLERKEN MERAK ETTİM

Animasyon bölümünü seçmenizin nedeni neydi?

Animasyona ilgim 12 yaşında kardeşim doğunca başladı. Kardeşimle birlikte bir sürü animasyon çizgi film izliyordum. İzlerken karakterleri çizmeye çalışıyordum. Çizimlerin nasıl hareket ettiğini, bir araya gelip nasıl bir film oluşturduklarını henüz o yaşlarda çok merak etmiştim. Bu merakım hiç bitmedi. Animasyon, bana hep resimden sonraki seviye gibi geldi. Kendi karakterlerimi, kendi dünyamı yaratmak sihir gibiydi.

60 BİN EURO ÖDÜL

İlk filminiz çok büyük bir başarıya imza attı. Bu süreç nasıl gelişti?

Eğitimim süresince illüstrasyonlarımdan oluşan kitaplarım yayınlandı. Çeşitli grup ve solo sergilerde yer aldım. Okulu bitirirken öğretmenlerimin yüreklendirmesiyle animasyon bir film hazırladım. Çok olumlu tepkiler geldi. Filmimin festivallere seçildiğini öğrendim. Yeni mezun biri için çok büyük bir başarıydı. Bu bile beni heyecanlandırmaya yetmişti.

Haberin Devamı

Bu sırada Leuven Uluslararası Kısa Film Festivali kapsamında verilen VAF Wild Card sinema ödülleri sahiplerini buldu. 12 Aralık gecesi Belçika’nın Leuven kentinde yapılan ödül töreninde, Belçika Hükümeti Sinema Fonu’nun animasyon dalında 60 bin Euro değerindeki proje ödülünü kazandım. Bu ödülü alan ilk Türk olmak beni çok mutlu etti.

SEVGİ VE ÖZLEMİ ANLATTIM

Filmin konusu neydi?

“Would you please?” isimli filmimin konusu, sevgi ve özlem. Küçük yaşlardan beri ailemden, ülkemden uzak olduğum için, “özlem” yaptığım işlerin ana teması. Evimin neresi olduğunu, nereye ait olduğumu çok sorguladım. Bu benim sanatımı da etkiledi.

GURUR DUYDUKLARINI YAZDILAR

Ödülü aldıktan sonra nasıl tepkiler aldınız?

Benim için inanılmaz bir süreç oldu. Önce sadece ailem biliyordu. Daha sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden tebrik mesajı aldım. Haber duyuldukça tanımadığım insanlardan mesajlar gelmeye başladı. Benimle gurur duyduklarını yazıyorlardı. Bu bana inanılmaz bir mutluluk yaşattı. Senelerimi çok çalışarak geçirdim. Bu çabalarımın bir noktaya gelmesi, kendi ülkemden insanların beni desteklemesi çok büyük mutluluk.

İZMİR’İ ANLATMAYI ÇOK İSTİYORUM

Bir gün çizgilerinle doğduğun kenti, İzmir’i anlatmayı düşünüyor musun?

İzmir benim için çok özel. Gittiğim her yerde anlatıyorum. Belçika’daki tüm arkadaşlarımı İzmir’e getirdim. Görmelerini istedim. Gelecekte doğduğum kente dair bir proje yapabilmek çok isterim. Animasyon ve resimlerimle İzmir için bir tasarım yapmak çok isterim. Bu benim için çok anlamlı olur. Ben olmadığım zaman, bir parçamın İzmir’de olması, ait olduğum yeri bana hatırlatması beni çok mutlu eder.

YENİ BİR FİLM YAPACAĞIM

Bundan sonrası için planların neler?

Bir gün mutlaka Türkiye’ye dönmeyi istiyorum. Ancak kazandığım fon ve destek ile birkaç yıl daha Belçika’da kalacağım. Burada ciddi bir ekibin desteğiyle yeni bir film yapacağım. Şimdiden hazırlıklara başladım. Dünyanın her yerinden, her kesimden insanın kendini bulacağı bir film yapmak istiyorum. Yaptığım filmlerle ülkemi yeniden gururlandırmak en büyük hayalim.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder