Giriş
“Fatih” (Kanal D) dizisi önümüzdeki pazartesi ekranda. Hayırlı olsun. Ha, bu arada “Yalan Dünya” da bugün yeni bölümleriyle yayına giriyor; ona da hayırlar dileyelim... Döndük başa. “Fatih” dizisinin başrolünde oynayan Mehmet Akif Alakurt’taki boy hakikaten bir 12 Dev Adam düzeyinde filan. Dolayısıyla kostümünden aksesuarına Mehmet Akif Alakurt’ta sıkıntı oluyor...
[[HAFTAYA]]
Son sıkıntı da oyuncunun boyuna uygun at bulunamadığı için yaşanmış. Sonunda yapımcılar atı yurt dışından getirip sorunu çözmüşler. O değil de tarihçiler tarihsel kişilerin anatomik bilgilerini yaklaşık tasvirlerle verir. Fatih Sultan Mehmet’in manevi heybeti anatomisine de yansımış mıydı, sultan iki metrelik bir kahraman mıydı, bakın onu TV’de tartışma programları başlamadan bilemeyeceğiz... Malum kütüphane dediğin TV izleyicisine hep sapada kalıyor!
Bari dizisini yapsanız!
Ah be Rıza Baba (Arka Sokaklar/Kanal D), “o adam çoktan öldü”. Hatta Rıza Babacığım “o adam sizin dizide birden fazla kez öldü!”... Giderek çoğalan dizilerle paralel olarak giderek genişleyen yardımcı oyuncu sektöründe dizilere yetişmeye çalışan figüranların durumu hakikaten içler acısı... Bir dizi aynı şirketten figüran topluyorsa mesela, “Arka Sokaklar”, “Kurtlar Vadisi Pusu” (atv) gibi aksiyonu bol dizilerde yaşandığı gibi fondaki karakterler üç bölümde bir karşımıza çıkıp, üç bölümde bir ölüyorlar. Kısacası figüranlar aksiyon dizilerinde zombilik yapıyorlar. Bir bölümde gözünüze takılan bir adam, mesela bölüm sonunda öbür dünyayı boyluyorsa, aynı adamı birkaç bölüm sonra farklı bir kimlik ama aynı akıbetle izlemek komik oluyor... Durum bu kadar trajikse yaparsın filmini, koyarsın adını “Walking Dead”; elin Amerikalısının yaptığı gibi efsane bir dizi olur en azından!
Neden Mardin seçiliyor?
Töre dizilerinin aldığı reyting ortada. “Karagül” (FOX) fırtına gibi esmeye devam ediyor. “Küçük Gelin” (STV) pazar gecelerine resmen rezervini koydu. Kısmen “Dila Hanım” da (Star TV) o hattan yürüyor... Hal böyleyken bu ballı kaynaktan su içmek isteyen nüfus azalacağına çoğalıyor. Toplumsal acıların bir kalemi olan töre meselesinde güncelliğin/çekim alanının biteceği filan yok... Neyse. Show TV’de yeni bir töre dizisi başlıyor. İsmi “Adını Kalbime Yazdım” olacak. Dizi yine Mardin-İstanbul hattında geçecek. Her ne kadar Mardinli dostlarım bu hatta itiraz etseler de bu kadim kentimiz biraz güzelliğinin kurbanı oluyor... Ekrana öyle güzel fotoğraflar, manzaralar veriyor ki; yapımcılar doğal bir platoya daha doğrusu hazıra konuyor...Yoksa töre cinayeti, kan davası, berdel filan dediğin memleketin her köşesinde var!
İşte gönül durumları
Dizilerin en çok karşılaştırılan üç yakışıklısının “gönül durumunun” özetini geçeyim. “Güneşi Beklerken”in (Kanal D) Kerem’i Kerem Bursin gönlünün sultanını birkaç kez bulsa da çoğunlukla kaybetmiş. Şimdilik kalbi boş... “Bir Aşk Hikayesi”nin (FOX) Korkut karakterine can veren Seçkin Özdemir kardeşim “kalbinin boş olduğunu” lafı dolandırmadan açıklayanlardan... “Medcezir” (Star TV) dizisinin başrolündeki Çağatay Ulusoy’un gönül durumu ise meteorologların deyimiyle “mutedil dalgalı”... Biliyorum, bu üç gencin de takipçileri ağırlıklı olarak genç kızlardan oluşuyor. Zaten onlar soruyor, Mesut ağabeyleri doğru yanıtı buluyor!
Avrupa kanalı da yolda...
FOX, Avrupa yayını olmadığı için izleyiciden ciddi bir baskı görüyor. Dizilerimizin durumu ortada... Sadece kendi memleketimizde değil, vatandaşlarımızın yaşadığı tüm coğrafyalarda takip ediliyor. Bu yıl diziler üzerinden atağa geçen FOX da bu rüzgarı sırtına alacakken, Avrupa kanalı bulunmadığı için kayda değer bir takipçi kalabalığıyla tanışamıyor... Neyse ki kanal yönetimi meselenin halledilip yayının Avrupa ülkelerine de ulaşması için kolları sıvamış durumda. Sanırım bugün yarın “FOX Avrupa” kanalının müjdesini bu köşeden veririz!
