Giriş
Üsküdar’a Giderken (Kanal D) dizisinde bir ölüyü canlandıran Erkan Can’ın ölü görünce korkudan düşüp bayılmasıyla kanepeden aşağıya düştüm... Üstat ayılınca “Ben zaten ölüyüm bana ne oluyor?” diyerek kendine ayar verince, ikinci düşme vakası gerçekleşti bende. Hem de gecenin yarısında... Belki dili itibarıyla erken saatte yayınlanmıyor ama Üsküdar’a Giderken henüz ikinci bölümüyle gönlümde taht kuranlar arasında kolay sarsılmayacak bir yer edindi... Yayından kaldırılmasından korkan arkadaşlar içinse “telaşa mahal yok, bu yaz hep Üsküdar’a gideceğiz” notunu düşüyorum...
Ara öğünlere dikkat!
Dengeli beslenmede ara öğünlerin önemi büyük. Bunu sıklıkla tekrarlıyorum, nasıl zayıfladığımı merak eden herkese... Önceki gün TV8’de yayınlanan Ebruli programında Ebru Şallı, ara öğün ayrıntılarına girince kitleler üzerinde bir bilinç oluştuğunu da anladım...
[[HAFTAYA]]
Ebru, çok doğru tariflerle çok sağlıklı bir yaşamın ipuçlarını veriyor programında. Onu sadece pilates ile birlikte anmak haksızlık artık... Özellikle konuklarını ağırlarken girdiği detaylar hem stüdyodakileri hem de izleyiciyi rahatlatıyor. İyi bir talk şov uzmanı olmaya doğru yürüyor Ebru; dikkat edin derim...
Okur da haksızlık edebilir!
Çocuklar Duymasın’da (atv) evde pijamadan ya da eşofmandan ziyade tayyörüyle dolaşan Meltem ve kankaları hakikaten ilginç bir fotoğraf veriyor... Bir izleyicim eteklerin kısa olmasından ve frikiklerden filan da dert yanarak ekliyor; “Bu diziyi çocuklar da izliyor”... Haklı olabilir ama ben Pınar Altuğ ya da diğerlerinin frikiğe abanacak kadar yetenekten yoksun olmadığını düşündüğüm için masum buluyorum bazı fotoğrafları... Çok canı sıkılanlar için de alternatif bir isim sunuyorum; e canım bu kadar küçük ayrıntıları da “çocuklar görmesin”!
DERYA BAYKAL’IN İŞ AŞKI!
Kadın kuşakları arasında trafiği en hızlı olanı kuşkusuz Derya Baykal’ın Kanaltürk’e taşıdığı programı... Önceki gün iki doktor, bir avukat, bir yazar, bir politikacı ve bir gazeteciyi ağırlarken her konuğu için yaptığı detaylı etütler dikkatimi çekti... Çalışkan insanlara bayılıyorum. Şöhretinin üstüne yatmayan, her gün yeni bir bilgi için dağarcık açan insanlar bana göre ölümsüzdür... Derya Baykal da o listenin başlarındadır; biline!
Yeni kanallar geliyor...
Acayip bir hazırlık içinde TV8. Pazarlama kanalını ayın hemen başında test yayınına sokuyor. Gençlik kanalı da Okan Bayülgen’in sıkı temposuyla eylülde filan yayında olacak... Yeni stüdyolarını gezince gördüm ki, kanal artık yerinde duramayacak bir sürece girmiş. Ana kanalın gelecek yıl hazırladığı ilginç sürprizler de var... Şimdilik şu kadarını söyleyeyim; tadı damağımızda kalan TV işlerinin yeni nesil uyarlamalarıyla pazarda farklı bir soluğa adını verecek TV8... Şimdiden yazıyorum; olacakları birlikte görürüz kısmetse...
Paramparça olsanız ne olur?
Reyting listelerine yani ilk 100 olarak bilinen barometre sonuçlarına bakınca dört ila altı adet arası İkbal Gürpınar, üç adet Şebnem Kısaparmak, üç adet Ömer Döngeloğlu gibi isimleri görüyorum... Bunun yanı sıra hepsi en az üç adet olmak koşuluyla Bugün Ne Giysem, Gereği Düşünüldü, Su Gibi programlarının da listede dağınık bir şekilde yer almasını şaşkınlıkla izliyorum... Program isimlerini çoğaltabilirim. Ama sadece listede görünebilmek için programlarını dört ila beş parçaya bölen arkadaşların sonuçta kendilerini kandırdıklarını hatırlatmam program ismi saymamdan daha önemli sanırım...
Mesaj doğru olsun yeter!
Fatmagül’ün Suçu Ne (Kanal D), bu ülkenin haksızlığa uğramış ve mağdur kadınlarına hakikaten umut veren bir dizi... Ama ne bileyim, gerçek hayatta tam olarak bir karşılığı olduğuna emin değilim. Tecavüz parası alınması, o paranın bir kadın derneğine bağışlanması, genç bir kızın kendini izole etmeyip sürekli bir gelişim içinde olması hakikaten “ideal” gözükmesine rağmen şimdilik sadece ütopya... Ama inanıyorum ki, bir şeyler değişecek yarın. Kadın oturduğu, oturmak zorunda olduğu sandalyeden kalkıp kendi özgürlüğüne koşmaya başlayacak... Önceki akşam izlediğim diziden aldığım enerji tam olarak bu. Detaylarda gördüğüm hataları yazmaktan sıkıldım zaten okur. Mesajı doğru okumak yetiyor bana...
