Mesut Yar Dünya yalan Zerrin gerçek!
HABERİ PAYLAŞ

Dünya yalan Zerrin gerçek!

Haberin Devamı

“Yalan Dünya”da (Kanal D) pavyondaki Zerrin karakteri çok dikkatimi çekiyor. Gece hayatına yakın arkadaşlarımın işin raconuna son derece uygun bulduğu bu Zerrin bu en doğal haliyle biraz abartılmış karakterler arasından sıyrılıp gidiyor. Gülse Birsel’in yazarken ne düşündüğünü bilemem ama Zerrin karakterini seçerken ustalığını ne denli konuşturduğu ortada. Yazmasına gerek bile kalmıyor çünkü Derya Karadaş kardeşimizin canlandırdığı Zerrin kendi sahnelerinde gerçeğin kitabını yazıyor!

[[HAFTAYA]]

Ustura Kemal’i beklerken


Şu “Ustura Kemal” (Show TV) başlasa da biraz af buyurun tokat manyağı olsak ekran başında. Malumunuz tanıtımlarının çoğunda Kemal’in o ünlü Osmanlı tokadı kullanılıyor. Vuruş teknikleri ve efektleriyle bir süre dikkatli izlerseniz hakikaten tokatlanmaktan travma geçirmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Böyle ateşli silahların patlamadığı bir şiddet sahnesine çok alışkın değildir bizim ekranlar. İçinde şiddet bile olsa el yapımı olduğu için yumuşatılmış bir lezzet katacağına inanıyorum hayatımıza. Bu arada ustura ağabeyimiz Oktay Kaynarca’ya da bir ömür boyu mutluluklar diliyorum. Malum kendisi geçtiğimiz hafta itibarıyla aile babasıdır artık!

Sabah yüzünü ararken

Star TV sabah haberleri için yeni bir isimle anlaşmak üzere. Sabahın o saatinin uzmanı olduğum için o saatte ekranda olacak kişinin hakikaten çok sıkı bir enerjisi olması gerekiyor diye düşünüyorum. Tek başına haberci olmak, tek başına haber sunmak bir işe yaramaz. Düşünsenize yataktan kalkan tipin belki de aile efradından önce gördüğü yüzün sahibidir ekrandaki; ve enerjisi düşükse deyim yerindeyse çuvallaması olasıdır. Buradan hareketle mücadelenin çok yoğun olduğu o saati dolduracak adamın/ kadının en azından bir İrfan Değirmenci ya da Fatih Portakal’dan daha iddialı olması gerekiyor. Mevcutta var mı böyle bir tip; Hakan Meriçlilier onu göreceğiz önümüzdeki sezon!

HER TAKIMA BİR TSUBASA

Yumurcak TV’deki “Tsubasa” isimli animasyon resmen bir kuşakla birlikte büyüdü. Yaşı 18’i geçmesine rağmen hâlâ “Tsubasa” bağımlılığı süren gençleri görüyorum. Sosyal medyada ya da arkadaş ortamında sürekli gündem olan “Tsubasa” kulak kabarttığım gençlere göre bizdeki her takıma lazım olan bir tip. Attığı her şut gol oluyor. Üstelik kaptanlık karizmasıyla ciddi bir futbol disiplinini de aktarıyor izleyicisine... Anlayacağınız dünyada Messi neyse animasyon dünyasında da “Tsubasa” o. Hiç yaşlanmıyor, hiç sektirmiyor, hiç sektirilmiyor!

Senin favori repliğin ne?

Her dizi ekrana dillere dolaşan repliğini de taşıyor. Ve bir süre sonra sokaktaki adamın ağzına pelesenk oluyor hepsi. Mesela “Sultan” (Kanal D) dizisindeki “Sultan, Sultan ne Sultan?” en popüler repliklerden biri şu sıralarda... Keza “Yalan Dünya”daki Çağatay karakterinin “Sevgılımmmm” diye abarttığı hitap şekli de genç çiftlerin gözdesi olmuş. Bunun yanında akıldan hiç çıkmayan “İsmail abi hooppp” nidası var ki, o da çok özlediğimiz “Leyla ile Mecnun”dan bize armağan. Sahi sizin favori repliğiniz hangisi, hiç düşündünüz mü?

Derin donduran programlar...

Bir kanalın buzdolabı ferahlığı yaratacağını söyleseler gülerdim. Ama izleyicilere göre bu yıl CNN Türk’ün kutuplar ağırlıklı “soğuk” belgeselleri izleyiciye dondurma tadı veriyor. Bir okurum bu ilginç belgeselleri izleyip serinlediğini iddia ediyor resmen. Bir diğer okurumun tercihi ise NTV’nin Yeşil Ekran kuşağıymış. Nedeni ise; kimi programların esintili bölgelerde çekiliyor olması. Böyle bir serin ekran arayışınız varsa 24 kanalını da es geçmeyin derim. Orada da rüzgarlı işler ekrana geliyor çünkü. Ve son olarak Kral Pop; ekranda ağırlıklı olarak havuz başında klip çeken şarkıcı tayfası esinti yaratıyor. Püfür püfür vallahi...

Ya gerçek hayatta öyle değillerse?


“İşler Güçler” isimli dizi çok kısa zamanda Star kanalının fenomeni oldu. Karakterlerin gerçek hayattaki isimleriyle oynuyor oluşu bir yandan da müthiş bir gerçeklik hissi yaratıyor. Ama bir süre sonra bunun sıkıntılarını çekeceklerini düşünüyorum oyuncuların. İşin bir kurgu olduğunu görmezden gelen kimi izleyici gerçek hayatta karşılaştıkları Ahmet Kural’dan mesela dizideki sıcaklığı bekleyecek. Eh bu da çok mümkün değil. Ahmet’i bir kenara koyalım ekrana bile mesafeli olan partnerleri için hiç değil. Dilerim sapla samanı karıştırmadan kendilerini değil, oyunculuklarını alkışlarız bu genç adamların!

Çağrı’nın alternatifi mi?

“Çağrı”ya alternatif bir dinsel seyirlik çıkacak mı diye sormuştum; yanıt atv’den geldi. “Hz. Ömer” isimli yabancı diziyi Ramazan ayı boyunca yayınlayacak olan kanal ciddi bir müşteri beklentisi içinde. Diziyi ne izledim ne de duydum ama internetten öğrendiğim kadarıyla İslam coğrafyası içinde önemsenen bir prodüksiyon olmuş. Çünkü dinen yasak olan “tasvir” meselesine girmiş “Hz. Ömer” adlı dizi. Dolayısıyla birçok İslam ülkesinden tepki toplamış. Bakalım Türkiye’de tepkilerin dozu ne olacak? “Çağrı” kadar etkin ve etkileyici olmayacağı kesin ama!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder