İşte hiç sarsılmayacak diziler...

Hadi size yerinden hiç kıpırdamayacak 10 tane dizi ismi vereyim mi? “Kurtlar Vadisi Pusu” (atv), “Karagül” (Fox TV), “Karadayı” (atv), “Muhteşem Yüzyıl” (Star TV), “Küçük Gelin”, “Şefkat Tepe” (STV), “Medcezir” (Star TV), “Arka Sokaklar” (Kanal D), “Kaçak” (atv) ve “Sevdaluk” (Show TV)... Bu liste aynı zamanda toplam izleyici grubunda geçen hafta en çok izlenen 10 dizinin sıralı listesi. Bu da demektir ki seyircinin baş tacı ettiği diziler belli... Eğer AB izleyici grubunu dikkate alan bir okursanız bu listeye “Güneşi Beklerken” (Kanal D), “Aramızda Kalsın” (Star TV), “Yalan Dünya” ve “Merhamet”i de (Kanal D) ekleyebilirsiniz. Kalanı hakikaten darağacında sallanan işlerdir; geçmiş olsun...

[[HAFTAYA]]

Şarkı söyletmek de nesi?

Bu da oldu. “Zahide ile Yetiş Hayata” (atv) programına çıkan şarkıcı Emrah’ın oğlu Tayfun’a babasının şarkıları söylettirildi... Sesi ve siması neredeyse babasının kopyası olan genç adam şarkı söylerken hem çok zorlandı hem de genetik bir yeteneği olmadığı ortaya çıktı... Buna rağmen genç kardeşimizi birden fazla Emrah şarkısıyla ekranda tutmaya devam ettiler. Babası hakkında yaptığı yorumları bir kenara koyarsak meselenin bu “reyting için” boyutu başkaları adına utanmama neden oldu. Son zamanlarda başarı grafiği yukarı doğru seyreden bir programın buna ihtiyacı var mıydı; kestiremedim. Kestiremeyeceğim de!

Kim olduğunu Anlayamadık...

Beyaz TV’de yayınlanan “Derin Futbol” isimli spor-yorum programında hafta sonu Kasımpaşa-Beşiktaş maçında sahaya girerek Beşiktaşlı oyuncu Fernandes’e saldıran Mustafa Özel isimli şahıs konuk edildi... Bir Beşiktaş taraftarı olarak şahsın takımımın formasını giyerek yayına katılmasından hicap duydum. Elbette “Derin Futbol”un yaptığı ciddi bir gazetecilik işiydi ama hakikaten kim olduğu anlaşılamayan arkadaşın çıkıp camia hakkında konuşması birçok futbolsever gibi benim de içimi burktu... Yorumculardan Sinan Engin programı terk etti. Bir diğer yorumcu Rasim Ozan Kütahyalı konuk olan şahsın suç sicilini cep telefonundan öğrendi. Yine yorumculardan Ahmet Çakar çileden filan çıktı ama programın yarısı adamın konuştuklarına ayrıldı... Elbette kimseyi linç filan edecek değilim ama tüm bu olanlardan sonra Mustafa Özel’in aslında bir provokatör mü yoksa heyecanına engel olamamış bir arsız taraftar mı olduğunu öğrenememek bana tuhaf geldi. İzleyici olarak en azından bunu bilmeye hakkımız vardı!

Günlük dizi de tutmuyor...

Bir günlük dizi olarak hayatımıza giren “Rüzgarlı Sokak” (Show TV) ekranda en erken son bulan günlük dizilerden oldu... Oysa bu köşenin müdavimleri iyi bilir. Günlük dizilerin maliyeti haftalık dizilerin neredeyse beşte hatta onda biri kadardır... Gerçi Show TV’nin yayından kaldırdığı bu günlük dizi kurtarılacak gibi olsaydı kanal maliyetleri bir süre daha idare ederdi ama mümkün değilmiş... “Rüzgarlı Sokak”, tıpkı “Kahireli Palas” (Fox TV) gibi günlük yaşayamayan diziler arasına girdi ve “günlük dizi garanti iştir” anlayışına resmi olarak son vermiş oldu. Geçmiş olsun!

ALTI OLASILIK BİR İYİ HABER!

“A.Ş.K.” (Kanal D) için yayından kalkacak dendi, teyit alamadım. “İnadına Yaşamak” (Kanal D) için sallanıyor dendi, teyit alamadım. “Altındağlı” (Show TV) için yeni bölüm yayınlanmadı ve işi bitti dendi, teyit alamadım. “Firuze” (Show TV) için 13 bölümü göremez dendi, teyit alamadım. “Galip Derviş” (Kanal D) için son iki bölümüne girdi dendi, teyit alamadım. “Ben de Özledim” (Star TV) için 13’üncü bölüm final dendi, teyit alamadım... 14’üncü bölümde bitmesi kararlaştırılan “Kayıp” (Kanal D) için devam kararı alındı, netleştirdim. 6 fena olasılık yerine bir tane iyi ve net haber vermek inanın içimi ısıttı; paylaşmak istedim...

Meseleyi yaşayacaksın

Başarıyı görmezden gelenlere inceden ayar oluyorum. Kimi zaman benim de gözden kaçırdığım oluyor ama haftalık programı için arı gibi çalışan Kenan Erçetingöz, “Yüz Yüze” programıyla (Star TV) aldığı reytinglerle emeğini resmen gözümüze sokuyor... Konuklu programlar ağırlıklı olarak konuk performansı dolayısıyla izlenir. Ama sanıyorum Kenan Erçetingöz artık bu ezberi bozabiliyor. Davet ettiği konuğun tüm meselelerine, günlük yaşamına, ne bileyim çalışma platformuna kadar dahil oluyor... Hâl böyle olunca ekranda modası geçmiş bir “ağırlama/promosyon” programı değil, yaşayan bir stüdyo ortamı görüyoruz. Doğal olarak izleniyor. Bu işin hediyesi de bu zaten!