Mesut Yar Mevsimler gelir geçer
HABERİ PAYLAŞ

Mevsimler gelir geçer

Üzülerek söylüyorum ki, “Kalbim 4 Mevsim” isimli dizi için endişeleniyorum. Öyle net bir tespitim filan yok. Kaldı ki mevcut diziler arasında izledikçe içine girilebilen ender sayıda işten bir tanesi. Ama genel bir “olmuyor” görüntüsü var sanki bu dizide. Önceki akşam gözyaşları içinde bir erkek topluluğu karşılarında sadece tabelası tutuşmuş bir dükkana bakıp iç geçiriyorlardı...

[[HAFTAYA]]

O tabela nasıl tutuştu, tabelanın üstündeki alevler nasıl oldu da dükkanın başka yerlerine sıçramadı, bilemiyorum. Ama izlediğim sahneye hakikaten bir anlam veremedim. İnsanın ekmek teknesi, Allah vermesin yansa o halde görülebilirdi suratlar. Ama sadece, sanırım o da sembolik bir şekilde yanan tabela için dökülen gözyaşları bana çok hafif geldi... Çağırırsın bir tabelacı, yaptırırsın yine. Koca bir restoranın yanmasından evla değil midir, sadece tabelanın tutuşmuş olması? Allah aşkına ses verin; nereye gidiyor bu mevsimler, bir fikriniz var mı?

Haberin Devamı

Barcelona kim, Messi kim?

TRT Spor’da önceki gece konuşulan Euro Lig maçlarında renk olsun diye stüdyoya çağırılan ünlü kadrosunda oyuncu Sarp Apak bulunuyordu. Söz futboldan döndü ve Sarp’ın da rol aldığı “Yalan Dünya” isimli (Kanal D) diziye geldi. Ortamın ruhu gereği genç oyuncu diziyi ilginç bir şekilde tanımladı. Diziyi ünlü İspanyol futbol takımı Real Madrid’e benzeten Sarp, senarist ve başrol oyuncusu Gülse Birsel’i de teknik direktör Jose Mourinho’ya benzetti. “Bu durumda senin pozisyonun ne?” diye soran sunucuya “Ben de takımın Mesut Özil’i oluyorum” diye yanıt verdi Sarp Apak.

Bir hayli eğlendim izlerken. O değil de Real Madrid’in ezeli rakibi olan Barcelona bu durumda hangi dizimize benzetilebilir diye geçirdim içimden bir ara. Hadi bunun yanıtını da ben vermeyeyim. Hangi dizi “Yalan Dünya” karşısında Messi’li bir Barcelona gibi durur ve o dizinin Messi’si kim olur sevgili okur?

Tokat arsızı olacaklar!

“Hayat Devam Ediyor” dizisinde (atv) fragmanlardan anladığım kadarıyla değişen bir şey yok. Diziyi içine odaklanıp izlemek yerine fragmanlarından anlamaya çalışan bir insan için fotoğraf çok net. Bu dizide her fani bir gün tokadın lezzetine varacaktır sevgili okur. Her fragmanında yaklaşık üç karakterin Osmanlı tokadıyla tanışma faslını sanırım gözden kaçırmamışsınızdır: Adam oğluna, bir diğeri hasmına, bir diğeri kardeşine, bir diğeri karısına, bir diğeri yoldan geçen başkasına sıralı ve seri bir şekilde basıyor tokadı.

Haberin Devamı

Hal böyle olunca sillenin etkisiyle oyuncularda zaman içinde bir hafıza kaybı, bir bitkinlik, bir dayak arsızlığı oluşacak gibi görünüyor. Tüm bu anlattıklarım sadece fragmanlardan çıkarılan bir tespitse varın dizide hayatın nasıl devam ettiğini siz düşünün. Sevgi sözcükleri yok, sürekli bir azar ve endişe hali var. Buradan çıksa çıksa; hayat bitse de gitsek sonucu çıkarılır be sevgili ablalarım ve ağabeylerim!

BU KEZ TAMAMDIR!

“Var mısın Yok musun?” benim yazımdan sonra mı, yoksa RTÜK’ün “duygu sömürüsü yapmayın” ikazından sonra mı bilemiyorum ama bir hayli şenlendirmiş ekranını. Fox TV’de yayınlanan yarışmanın giderek bir daralmayı andırdığını not düşmüştüm bu köşeye. Önceki gece izlediğim hali de bir sit-com’u andırıyordu ne yalan söyleyeyim. O hüzünlü hikayeler yerini neşeli anılara bırakmış, birbiriyle şakalaşan tipler ve kahkaha atan bir Asuman Krause (geri) gelmişti.

Haberin Devamı

Bu haliyle, ne yalan söyleyeyim çok daha izlenilir olmuştu yarışma. Bir de yarışmacılar içinde keşfettiğim konuşma engelli kızımız hakikaten hem neşe hem de övünç kaynağıydı ekran için. Bu ülkenin engelli vatandaşlarını görmezden gelmeyip, onları da hayatın oyundan da olsa yarışının içine sokan yapımcıları kutluyorum. Şimdi sorsunlar bana; yanıtım hep varım olacak. Sizi bu halinizle izlemeye sonuna kadar varım!

Böyle bir şey var mı?

Önceki sabah tv8’de yayınlanan “Böyle Bir şey Var mı?” programına konuk oldum. Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu üniversiteden başlayarak 25 yıllık arkadaşım... Mesleki hayatımızda kimi zaman kesişen yolumuz ondan daha sık olarak özel hayatımızda da kesişti. Cengiz mesela, benim hayatımdaki tüm ayrıntıları bilir. Şahitlik ettiği için filan değil, merak ettiği için. İşte o genel merakı programın tamamında gördüm. Cengiz’le birlikte programı sunan Sema Eren konukları yumuşatıp laflama kıvamına getiriyor ve sonra ikilinin her bir tarafından art arda geliyor sorular. Program bitene kadar soru ve yanıt manyağı oluyorsunuz, affedersiniz.

Bunun meselelere getirdiği dinamizmin yanında ağzınızdan kaçan itirafların artmasında da bir neden olduğunu söyleyebilirim. Neyse... Bugüne kadar program başına ortalama 10 konukla devam eden “Böyle Bir şey Var mı?” biraz yavaşlama kararı almış. Şimdilik günde üç ya da dört konuk hızıyla gidiyorlar. Aslında kaderimiz aynı. “Burada Laf Çok” programına 150 programda 750 kadar konuk aldım. İyi de Türkiye’de olan sözünü dinletebilecek böyle bir kalabalık var mı? Yok! Bu tüm konuklu programların ortak görüşü. Bir de zaten ekrana çıkmayan 100 kişilik bir kitle var. Onlar da çoğunlukla durumu Sema ya da Cengiz’e “Size çıkarsak Mesut’a da çıkmak lazım” diye özetleyenlerden oluşuyor. Aynı lafın tersini bana da söylüyorlar. Bu komediyi bir kenara bırakırsak sözü olanın sözünü ağzından almak zor iş vesselam. O yüzden programın adı cuk oturmuş; “Böyle Bir şey Var mı?” Yok vallahi!

Hatıramdan çıkmayacaktır...

TRT Türk’te önceki gece “TRT Hatırası” diye bir klip programına rastladım. Daha önce de rastlamış ve hatta yazmış olabilirim ama mesele o değil. Kafam allak bullak, oturup programa odaklanmışken bir anda rahmetli Zeki Müren karşımda 1960 model bir TV ekran çerçevesinin içinde şarkı söylüyordu. Ekrandaki o çerçeve eğer bir plazma televizyonunuz varsa, aygıtın kendisi gibi görünüyor. Müthiş bir nostalji keyfi oluyor ardından da... Vallahi programı filan bırakıp sırasıyla Zeki Müren, Behiye Aksoy, Müzeyyen Senar ustaları dinleyip kafamı dağıttım. Artık TRT Hatırası asla hatıramdan çıkmaz... Nerede görsem, işi gücü bırakıp sabitlenirim o eski model ekrana. Orada, hayatımın dörtte ikisi bir film şeridi gibi eşlik etmektedir şarkılara çünkü.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder