Giriş
“Pis Yedili” ilginç bir şekilde aldı başını gidiyor. Hatta Show TV’nin lokomotifi oldu desek yeridir. Dizinin tekrarlarının tekrarları da piyasada ama deyim yerindeyse yeni bölümlerini de kaçıran yok... “Pis Yedili” kadrosundaki isimler; genci yaşlısı dikkat çeken bir sinerji yakaladı. Sanırım ortak dilleri de melodileri oldu... Mesela önceki akşam Ayşegül Aldinç “Sorma” isimli kült şarkısıyla topa girince anladım ki bu diziden de bir albüm haberinin gelmesi yakındır... Sanırım Kral TV müzik ödüllerinde gelecek yıl yarışılacak kategorilerden biri de “en iyi dizi albüm çalışması” olacak. Bakın göreceksiniz!
TRT iş sektirmiyor!
Bu yıl sanırım dizi seçkisinde TRT ana akım kanallarla yarışır hale geldi. Drama bölümüne kim bakıyorsa artık belli ki izleyici okumayı da uzmanlık haline getirmiş... Kanalın bu yıl neredeyse batan hiçbir işinin olmaması (Bir Zamanlar Osmanlı hariç) bu iddiamın sağlaması olsun... Bu arada TRT önümüzdeki günlerde drama/belgesellere ağırlık verecek gibi. “Mehmet Akif Belgeseli” ile başlayan bu süreçte şaşırtıcı kişiliklerin öykülerini izleyeceğiz, haberiniz olsun...
[[HAFTAYA]]
Erkeğe güven olur mu?
“Güven Bana”da (atv) yarışacak hanımlara bir önerim var. Partner olarak seçtiğiniz erkek yarışmacılar (ki siz seçmiyorsunuz, yapımcı seçiyor) birkaç haftadır düğmeye basıp, emeğinizle getirdiğiniz noktada ödülünüzü elinizden alıyor... Bu yarışmada kadın duyarlılığı meselesine yer yok. Hele ki duygusallığa filan hiç yer yok. Adamlar paranın peşinde. Peki hanımlar, siz neyin peşindesiniz? Basın o tuşa, alın şu paranızı; çünkü izleyende erkek nesline zırnık güven kalmayacak!
Diziyi Twitter için mi çekiyorsun?
Sosyal paylaşım sitesi Twitter, başta televizyonlar olmak üzere Türk medyasında bir hayli popüler oldu. Hemen her dizi yeni bölümünü ekranın kenarına yapıştırdığı bir başlıkla bu sitede popüler hale getirmek istiyor... Bundaki amaç sanırım tek başına reklam olmamalı. İnceden bir profil aritmetiği de söz konusu. Çünkü kim diziyi izliyor, hangi kesim çok da sallamıyor gibi soruların ilk elden yanıtı geliyor...
Vallahi nedeni ne olursa olsun, dizilerin yeni bölümündeki yaratıcı başlıklara bakıp da içinin dolmasını bekliyorsanız çoğunlukla hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Başlıklar hoş da içerik boş... Biri bunu bu yeni oyuncağın ekrandaki kullanıcılarına hatırlatacak mı diye bekledim ama tıs! O halde ben bir güzellik yapayım; pulu değil mazrufu düzelteceksin yeğen...
Kurtaranlara!
Adını bilmediğim sevgili vatandaşlar. Geçtiğimiz Pazar günü, saat 17.00 sularında köprü üzerinde intihardan döndürdüğünüz o adam iki genç kız için çok önemliydi; babalarıydı çünkü... Size ulaşmanın dolaylı da olsa bir yolu belki bu köşedir. Onların içindeki minnet duygusuna bir de benimkini ekleyin ve kurtardığınız hayat için teşekkürlerimizi kabul edin!
Vatka çağına dikiz!
CNBC-e kanalının tanıtımlarını kim hazırlıyor bilemiyorum. Ama içerik tanıtımlarını hazırlayan arkadaşlarda ciddi bir fantastik ekran kafası olmalı... Şubat ayında düzenli yayınlanacak üç ayrı dizi için ortak bir şemsiye bulmuşlar. Çağlardan adını alan bu şemsiyede Spartacus “Antik Çağ”, Merlin “Orta Çağ”, Carrie Diaries de “Vatka Çağ” olarak isimlendiriliyor... Hadi ilk iki çağı mektepte okuduk, üçüncüsü de neymiş diye soracaksanız sanırım seksenleri bundan iyi anlatacak isim yoktur. Bulanın aklından öpeyim derim!
Şovmen takası da olabilir!
“Şans Kapıda”yı (Kanal D) samimi kılan mesele çok ortada. Öncelikle yarışmacıları iyi seçiyorlar. Galiba son zamanlarda yarışmaların izlenme nedeni de bu. Çok fazla rengi bir tabloda toplayabilme sanatı... Neyse, geçtiğimiz bölümü henüz izleyebildim ama orada baldızına “Kezban” diyen ve sanki bunu inceden bir alay malzemesi yapan muhafazakar modacı ağabeyimizin şov dünyasında geleceği açıkmış gibi geldi bana... Acaba Yiğit Alıcı bu renkli kişilikleri de programında takas etmeli mi? Şov dünyasında pili bitmişlerin yerine ışık verenleri. Aileler “evet” der mi, ondan emin değilim ama...
Hayat da düğün de pahalı!
“Sevgili Dünürüm” ile (Star TV) ilgili ayrıntılar geldikçe hakikaten çok eğleniyorum. İlginç bir yarışma. En azından hayalinizdeki düğünü vaat ediyor. Pilot bölümü çekilirken bir çiftin aileleri anlaşamamış. Bırakın yarışmayı neredeyse evlenmekten vazgeçiyorlarmış. Bir başka çift Boğaz’da muhteşem bir düğünle evlenmiş. Belki bilmiyorsunuzdur, ortalama bir düğün bile ateş pahası...
Dört günü hazırlık beşinci günü düğün olarak gerçekleşecek haftalık akışta meselenin bu tarafının daha çok ilgi çekeceğini düşünüyorum. İnsan ekran önünde öyle itiş kakıştan ziyade hayatın gerçekleriyle yüzleşmeyi seviyor... “Sevgili Dünürüm” işte o gerçeklere oynarsa, kurmazsa ve zorlamazsa bir kuşağı zapt edecektir. (Yarışma 11 Şubat’ta başlıyor...)
