Nevzat Akdere Netflix'in yeni dizisi Unbelievable: Dinlemeyi bilmek
HABERİ PAYLAŞ

Netflix'in yeni dizisi Unbelievable: Dinlemeyi bilmek

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda sıkça yaşadığımız ve artış gösteren bir suç, kadına şiddet. Haklı olarak cinayetler daha fazla konuşuluyor fakat cinsel taciz ve tecavüz de insan hayatında büyük tahribatlara sebep oluyor.

Netflix’in 8 bölümlük mini dizisi Unbelievable, genelde kriminal ilerlemesine rağmen odağında bu tahribat var aslında.

Diziyi ilk 2 bölüm ve kalan bölümler şeklinde iki kısıma ayırmak doğru olur. İlk bölüm 2008 yılında Marie Adler adlı genç bir kızın tecavüz iddiasını anlatıyor. İddia diyorum; çünkü davayla ilgilenen iki erkek dedektifin tutumları, genç kızı gerçekten dinlememeleri, dosyayı hızlıca kapatmaya çalışmaları, olayı iddiadan öteye götürmüyor. Bunun sonucunda zaten sistemin dışladığı, normali elde etmek için bile hep daha fazla çabalamak zorunda kalan Marie’nin hayatını daha da çekilmez kılıyor.

Haberin Devamı

Zamanla yapayalnız kalmak

Netflixin yeni dizisi Unbelievable: Dinlemeyi bilmek

Çevresindeki insanlar bir bir uzaklaşıp onu terk ederken hayatının en güzel zamanında yaşayan Marie’yi intihar düşünceleri sarmasına sebep oluyor. İşini, arkadaşlarını, mevcutta yarım olan statüsünü yitirip giderek tek bırakılıyor genç kız.

Dizinin ikinci bölümü bu sefer 2011 yılında geçen başka bir tecavüz kurbanına odaklanıyor. Amber nispeten Marie Adler’a göre daha iyi bir hayata sahip. Ama yaşadığı saldırı bütün dünyasını parçalıyor. Bir anlamda da daha şanslı. Çünkü davasıyla iki kadın dedektif ilgileniyor. Karen Duvall ve Grace Rasmussen ya hemcinsleri olduğu için ya da ilk örnekteki dedektiflerden daha iyi olduklarından kızla empati kurabiliyorlar.

CSI dizileri tadında

Netflixin yeni dizisi Unbelievable: Dinlemeyi bilmek

Unbelievable’ın bundan sonraki 6 bölümü CSI dizileri lezzetinde. Kriminal araştırmalar, DNA testleri, şüpheler, dosyalarca bilgi, sıkmadan izlettiriyor kendisini.

Bu noktada devreye giren dedektiflerden Karen Duvall, evli, iki çocuk annesi, dindar bir insan. Sakin fakat kararlı. Zaten onun kararlılığı sayesinde 2008 ve 2011 yıllarındaki olaylar kesişiyor.

Partneri Grace Rasmussen ise evli ve iki köpek sahibi, daha öfkeli ve gücünü de bundan alan bir kadın. Karen’a göre işinde daha tecrübeli olmasına rağmen kenara çekilip tebrikleri ve övgüyü onun almasını sağlayacak kadar da vefalı.

Haberin Devamı

Tanıdık yüzler

Netflixin yeni dizisi Unbelievable: Dinlemeyi bilmek

Dizide Karen Duvall’i canlandıran Merritt Wever’ı, The Walking Dead’den tanıyoruz. Açıkçası dikkat etmesem çıkaramayabilirdim. Çünkü oyuncu, resmen karakterin içine girmiş ve bambaşka bir profil oluşturmuş. Bu her zaman olan bir şey değildir. Mutlaka bir mimik, bir hareket sanatçının bir önceki dizisinden kesitler taşır. Ama Merritt Wever bu konuda oldukça başarılıydı.

Unbelievable’ın dikkat çeken diğer yıldızı Grace Rasmussen’i oynayan Toni Collette. Kendisine birçok filmden, fakat ağırlıklı olarak United States of Tara dizisinden aşinayız. Yapıma adeta kan katmış. Kendisine has yüz hareketleriyle sert dedektif Grace’e resmen hayat vermiş.

Tecavüz mağduru Marie Adler’i oynayan Kaitlyn Dever’a ayrı parantez açmak lazım. Yaşadığı dramı, hüznü ve çöküşü kendisiyle aynı anda hissettiriyor size. Çaresizliğine ortak oluyorsunuz ister istemez. Ketumluğu zaman zaman çileden çıkarmıyor değil tabii. O kısımlarda “Haykır, derdini anlat be kızım!” diye söylendim sürekli.

Haberin Devamı

Devam eder mi?

Netflixin yeni dizisi Unbelievable: Dinlemeyi bilmek

Netflix’in son dönemdeki iyi dizilerinden biri olduğunu söylemeliyim. Sıkmadan derdini anlatırken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Unbelievable, hikayesini tamamlayarak veda etti. Kendisini şimdilik mini dizi klasmanına sokabiliriz. Şimdilik dememin sebebi Netflix’in başarılı işleri bir şekilde oyunda tutma çabası. Her iki şekle de itirazım olmazdı doğrusu. Karen-Grace işbirliğini yepyeni bir davada daha izlemeyi isterdim.

Dizide dikkatimi çeken önemli bir konu da Marie Adler’in davasına bakan erkek dedektiflerin duygudan uzak bir şekilde olayı ele alırken, diğer vakadaki kadın dedektiflerin daha aktif ve ilgili olmalarıydı. Acaba böyle durumlarda tecavüz kurbanlarına hemcinslerinin yardımcı olmaları daha mı uygun olurdu? Bizde ve dünyada uygulama ne şekilde bilmiyorum. Dizide de böyle anlatılmış olabilir mutlaka. Fakat dinlemeyi bilen görevlilerin daha fazla yardımı dokunacağı inancındayım.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder