Özgür Gökmen Çelenk Ağız içinde tekrarlayan yaralarınız mı var?
HABERİ PAYLAŞ

Ağız içinde tekrarlayan yaralarınız mı var?

Dudak, yanak içi, dil, damak dahil olmak üzere ağız içinde hemen her bölgede çıkan yaralar romatizmal bir hastalık olan Behçet’in en önemli işareti. Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Hamuryudan, ankilozan spondilit tedavisini ve Behçet hastalığı ile ilgili merak edilenleri anlatıyor.

ANKİLOZAN SPONDİLİT NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Tedavi ilaçla ve ilaçsız olmak üzere ikiye ayrılıyor. İlaç dışı tedaviler düzenli egzersizi içeriyor. Egzersiz hem ağrıya iyi geliyor hem de hareket kısıtlılığını önlüyor. Bu nedenle abartıya kaçmadan, egzersiz günlük yaşamın bir parçası olmalı. Özellikle bel ve karın kaslarını güçlendiren, duruşu dik tutan egzersizlere yer verilmeli. Bunlar bir fizyoterapist tarafından hastalara öğretilmeli. Yüzme bu hareketlerin hepsini kombine ettiği için tavsiye ediliyor.

Haberin Devamı

HANGİ İLAÇLAR KULLANILIR?

İlk adımda non-steroid anti enflamatuar ilaç dediğimiz ilaç grubu var. Bel ağrısıyla gelen hastaya bunları verdiğimizde ağrı kesilirse bunu ankilozan spondilit lehine alırız. Bu ilaçlar etkili ama etki süreleri kadar etkili, kimi 6 saat kimi 24 saat ağrıyı kesiyor. Midebağırsak, kan basıncı, böbrek fonksiyonları üzerine yan etkileri olabiliyor. Bu da bir grup hastada ilaç kullanımını engelliyor. Bir de herkeste fayda sağlamıyor. Hasta ısrarla yarar görmediğini söylüyor ya da yan etkiler ortaya çıkıyorsa ‘biyolojik etkili’ dediğimiz, son 20 yıldır kullanıma giren birtakım ilaçlar devreye giriyor. Bunlar bağışıklık sisteminde ankilozan spondilitte rol oynayan elemanları baskılıyor. Hastayı neredeyse yeniden doğmuş gibi yapıyor. Fakat bunların da sürekli verilmesi lazım, tamamen kesilmesi mümkün olmuyor. Tamamen kesildiğinde hastalık 1 yıl içinde yüzde 100 oranında geri dönüyor. Bu arada kortizonun tedavide yeri yok. Sadece ağrılı, iltihaplı noktalarda örneğin topukta lokal iğne olarak kullanılıyor.

ROMATİZMAL HASTALIKLARDAN BİR DİĞERİ DE BEHÇET. NASIL BİR HASTALIK BU?

İstanbul Üniversitesi Dermatoloji Hocası Ordinaryüs Prof. Hulusi Behçet’in adıyla anılan ve vücutta hemen her organı etkileyebilen iltihaplı, kronik seyirli bir hastalıktır. Bulaşıcı değildir. Bu hastalığı andıran tablolar Hulusi Behçet’ten önce bildirilmiş ama hep başka hastalıkların parçası gibi kabul edilmiştir. Hulusi Behçet ilk kez bu hastalığın başlı başına ayrı bir tablo olduğunu ortaya koymuştur.

Haberin Devamı

BELİRTİLERİ NELER?

En sık ve genelde ilk görülen belirtisi ağız içinde sürekli tekrarlayan yaralardır. Hemen neredeyse tüm hastalarda görülür. Ağız içinde dudak, yanak içi, dil, damak, yutak dahil olmak üzere hemen her bölgede çıkarlar. Yaraların büyüklüğü toplu iğne başından 2-3 cm boyuta kadar olabilir. Aynı anda çok sayıda yara çıkarak gıda alımı engellenebilir. Ağız yaralarını yüzde 80 hastada görülen cinsel bölge yaraları izler. Cinsel yaralar, ağız yaralarına göre daha az sıklıkta tekrarlar. Büyük olanları iyileşirken iz bırakabilir. Ergenlik sivilcesi gibi ama tüm vücut kısımlarında görülebilen sivilceler, deriden kabarık, kırmızı renkte ağrılı şişlikler olabilir. Hastaların yarısında gözde iltihaplanma vardır. Her iki gözü de etkiler, yeterli tedavi edilmezse görme kayıplarına yol açar. Ayrıca eklem, damar, beyin, mide-bağırsak sistemini de çeşitli oranlarda etkiler. Bütün belirtiler erkek hastalarda kadınlara göre daha ağır seyreder.

Haberin Devamı

SEBEPLERİ NELER?

Nedeni bilinmiyor. Tarihi İpek Yolu ülkelerinde daha sık görülüyor. Türkiye bu hastalığın en çok görüldüğü ülkelerden biri. Burada genetik bir eğilimden söz edilebilir. Hastalık, HLA-B5 denilen doku grubunu taşıyanlarda daha sık görülse de bu genin ülkemiz toplumunda sıklığı yüzde 30 kadardır. Buna karşılık Behçet hastalığı sıklığı en çok binde 5 bulunmuştur. Yani geni taşımak hasta olmaya yetmiyor. Muhtemelen bugün için tam bilemediğimiz çevresel faktörler söz konusu. Almanya’da yaşayan Türkler arasında Behçet hastalığı sıklığı Almanlara göre daha yüksek ancak Türkiye’de yaşayanlara göre çok daha düşük bulunmuş. Bu da ülkemize has birtakım çevresel faktörlerin hastalığa neden olduklarını akla getiriyor.

NASIL TEŞHİS EDİLİYOR?

Tekrarlayan ağız yaraları olan bir kişide az önce söz ettiğim cinsel bölge yaraları, göz tutulumu gibi bulgulardan en az ikisinin bulunması ve bu bulguların başka bir hastalığa bağlı olmadığının gösterilmesiyle tanı konur. Özel bir testi yoktur. Halk arasında Behçet testi denilen ve ön kolda kılsız deriye bir iğne batırıp orada gelişecek tepkinin gözlenmesine dayanan test tanıda destekleyici olarak kullanılır. Fakat bu testin negatif çıkması hastalık yoktur anlamına gelmez. Gen testi de toplumdaki yüksek sıklığı nedeniyle tanıda yararlı değildir.

PEKİ, NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Hastalık gençlerde ve erkeklerde daha ağır seyreder. Hastalığın ilk yıllarında şiddeti daha fazladır ve yıllar geçtikçe hafifler. Tedavide basit kremlerden bağışıklığı bastıran kuvvetli etkili ilaçlara göre geniş bir yelpaze mevcuttur. İlaç seçimi, hastanın yaşı, cinsiyeti, hastalık süresi ve tutulan organ göz önüne alınarak yapılır. Hedef atakların önlenmesi ve bu şekilde organ kaybının önüne geçmektir.

BEHÇET ATAĞINDAN KORUNMAK İÇİN ÖNERİLERİNİZ NELER?

Hastalığın en önemli özelliği ataklarla seyretmesidir. Her atak belli bir sürede kendiliğinden iyileşir ama iyileşirken belli bir hasar bırakır. Ataklardan korunmanın en önemli yolu verilen tedaviyi düzenli uygulamak ve kontrol muayenelerini aksatmamaktır. Hastaların zaman içinde hastalıklarının şiddetinin azalacağı ve hatta kaybolacağını bilmeleri özgüvenlerini artırma ve tedaviye daha sıkı sarılmalarını sağlamada yardımcıdır.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder