Özgür Gökmen Çelenk Göz tansiyonu sessizce ilerleyip körlük yapabilir
HABERİ PAYLAŞ

Göz tansiyonu sessizce ilerleyip körlük yapabilir

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Enver Attila Bakan anlatıyor...

Glokom nedir?

Göz tansiyonu olarak da adlandırılan glokom, göz içi basıncının yükselmesi sonucu oluşan göz siniri harabiyetidir. Hastanın görme alanı yavaş yavaş daralarak azalır. Son aşamada fark edilebilen sinsi bir hastalıktır. Geç tanı konulduğunda görme sinirinde onarılması mümkün olmayan kalıcı hasarlara neden olabilir.

Hastalık nasıl oluşur?

Sağlıklı bir gözde göz sıvısı düzenli olarak üretilir ve emilerek boşaltılır. Böylece göz içi basıncı normal düzeyde seyreder. Üretilen göz sıvısının boşaltılması engellenirse göz içi basıncı artar ve ‘açık açılı glokom’ oluşur. En sık karşılaşılan göz tansiyonu türü de budur. Burada göz sıvısının kan damarlarına ulaşmasını sağlayan kanalcıklarda bir tıkanıklık söz konusudur. Biriken göz sıvısı göz içi basıncını artırır. Göz içi basıncının yüksek olması göz sinirine zarar verir, tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar giden görme kaybına neden olabilir.

Haberin Devamı

Belirtileri nelerdir?

Glokom erken evrelerde belirti vermeyen ve sinsi ilerleyen bir hastalık. Bazen şu tür yakınmalara neden olabilir:

  • Bulanık görme
  • Hafif baş ağrısı
  • Hafif göz ağrısı
  • Göz ve alında şiddetli ağrı
  • Göz kızarıklığı
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Görüşün azalması
  • Parlak ışıklar ve renkli halkalar görme

Kimlerde daha sık görülür?

Glokom, genellikle 60 yaş üstü kesimde görülen bir hastalıktır. Ailesinde glokom öyküsü bulunan, anormal optik sinir anatomisi olan, korneası ince olan, göz basıncı yüksek olanlarda glokom daha fazla görülür. Toplam körlüklerin yüzde 13.5’unu içeren glokom, her yaşta görülebilse de genellikle ileri yaşlarda rastlanan bir rahatsızlıktır. 40 yaşın üzerinde görülme olasılığı yüzde 2-2,5 civarında seyreder. Ailede göz tansiyonu olanlarda 3-5 misli daha fazla görülür. Türkiye’de tanısı konmuş glokomlu hasta sayısının 550 bin olduğu ve bu sayının 3 misli kadarına ise henüz tanı konulamadığı düşünülüyor.

Glokomu neler kötüleştirebilir?

Şeker, yüksek tansiyon, tiroit bezinin az çalışması, damar sertliği, vaskülit (damar iltihabı) gibi hastalıkları olanlarda ve sigara içenlerde göz sinirin beslenmesi daha kolay bozulur. Kortizonlu hap ve damlaları uzun süre kullananlarda risk var. Miyopi hem glokom riskini 2 kat atırır, hem de tanıyı zorlaştırır. Göz yapısına ait bazı farklılıkları olanlarda risk fazladır.

Haberin Devamı

Glokom nasıl teşhis edilir?

Glokom genellikle başka bir şikâyetle ya da kontrole gelen hastaların, dikkatle yapılan göz muayenesinde tesadüfen tespit edilebilen sinsi bir hastalıktır. Tespit edilebilmesi için şu işlemler uygulanır: Tonometri adı verilen bir aletle göz içi basıncı ölçülür. Göz dibi muayenesi yapılarak görme sinirinde kayıp (çukurluk artışı) olup olmadığı belirlenir. Sinir lifleri ve görme alanı testleri ile çok erken safhada belirlenebilir.

Tedavi yöntemleri nelerdir?

Glokom tedavisindeki temel amaç, mevcut görmeyi korumaktır. Yani görme siniri üzerinde bir hasar yoksa hasar oluşumunu engellemeye, eğer bir hasar varsa da artışını önlemeye çalışıyoruz. Öncelikle OCT incelemesiyle görme sinirinde hasar olup olmadığını değerlendirip tedaviye ihtiyaç olup olmadığına karar veriliyor. Sinir hasarı olmayan ve gözlemlerinde de sinir hasarı gelişmeyen hastalar ilaçsız takip ediliyor. Göz sinirinde hasar olanlarda göz damlaları tedavinin ilk aşamasıdır. Damlalar, göz içindeki sıvının dışa akışını hızlandırarak veya göz sıvı yapımını azaltarak göz tansiyonunu düşürüyor. İlaçlar düzenli olarak ve hayat boyu kullanılıyor. Kullanılan damlaların etkinliğini görmek için hasta birkaç hafta içinde tekrar muayene ediliyor. Göz içi basıncı beklenenden daha yüksekse, tedaviye yeni ilaçlar ekleniyor veya diğer tedavi yöntemlerine başvuruluyor.

Haberin Devamı

Hangi durumlarda ameliyat gereklidir?

Glokomlu hastalarda ilaçların yeterli kullanılamadığı, alerji gibi yan etkilerinin görüldüğü ya da kullanılan bütün ilaçlara rağmen göz içi basıncının normale inmediği ve tahribatın devam ettiği vakalarda ameliyat gerekli olur.

Vitamin takviyesinin yararı var mı?

Dengeli bir diyette genel olarak göz hastalıklarının önlenmesi açısından gerekli antioksidanlar vitaminler ve mineraller bulunur. Fazladan takviyeye gerek yok. Göz sağlığı için yararlı besin ögeleri şunlar: 

  • A Vitamini: Koyu yapraklı yeşillikler ve marul.
  • C Vitamini: Narenciye, biber, brokoli.
  • E Vitamini: Fındık ve tatlı patates.
  • Lutein ve zeaxanthin: Yeşil yapraklı sebzeler ve yumurta.
  • Omega 3 esansiyel yağ çeşitleri: Somon, uskumru ve sardalye gibi yağlı balıklar.
  • Çinko: Buğday tohumu, ceviz, fındık, fıstık ve yumurta.
Sıradaki haber yükleniyor...
holder