Özsel Tortop Cebimi çaldırır mısın?
HABERİ PAYLAŞ

Cebimi çaldırır mısın?

Haberin Devamı

Hatırlamıyorum...

Son zamanlarda bana bir haller oldu; hafızam eskisi gibi değil…

O eski fil hafızalı Özsel gitti, hiçbir şeyi hatırlamayan Özsel geldi…

Birine bir şey mi söyleyeceğim, cümleye başlamadan önce adını düşünüyorum…

“Adı neydi, adı neydi” diye düşünüp söze başlamak kadar acısı yok…

Adını hatırlıyorum, bu kez söyleyeceklerim uçup gidiyor aklımdan…

Birini arayacağım; telefonu alıyorum elime, kimi, niye arayacaktım diye düşünüyorum dakikalarca…

Veya iyi bildiğim bir olayı anlatacağım; her şey bölük pörçük…

Şu an bu satırları yazarken bile neleri unuttuğumu düşünüyorum, iyi mi?

Ezelden unutkanım aslında…

Ama olay, isim, yer, zaman değildi eskiden unuttuklarım…

Dedim ya fil hafızalıydım…

Telefon numarası, isim, geçmişte yaşanmış bir olay…

Mümkün mü Özsel’in unutması?

Arkadaşlarımın referans ismiydim…

Hatırlayamadıkları şeyleri bana sorarlardı…

Sadece bir şeyleri yapmayı unuturdum…

Veya eşyalarımı…

Sık sık cep telefonumu unuturdum mesela bir yerlerde…

Yakın çevrem alışıktır bu yüzden; “Cebimi bir çaldırabilir misin?” ricalarıma…

Kaç kişi benim gibi X Ray cihazından geçtikten sonra koyduğu cep telefonunu almayı unutur ki?

Geçenlerde Fatih arayıp, “Nerede senin montun? Bıktım artık arkanı toplamaktan” demese montumu sabah kahve içtiğimiz kafede unuttuğumu hatırlamayacağım…

Gittiğim spor kulübünde farklı tarihlerde unuttuğum bir spor ayakkabı, bir tişört, bir de şort var…

Birkaç sene önce unutkanlık hayatımı çekilmez kılmaya başlayınca doktora gittim…

“Mesleğin gereği beynin çok yoğun çalışıyor. Bir sürü insanla tanışıyorsun. Ve maalesef bir arka bahçen yok. Hobi edinmelisin. Evet, unutkansın ama dikkat et hep önemsemediğin şeyleri unutuyorsun” dedi…

Ve ilaç verdi…

Doktordan çıktım, eczaneye girdim…

Eczacıya “Artık hiçbir şeyi unutmayacağım değil mi?” minvalinde sorular sorup çıkmak üzereydim ki, kapıdan iki kere geri döndüm…

Önce ilaç poşetini gösterdi eczacı, ardından kredi kartımı!

Eczanenin kapısına oturup sinirimden hüngür hüngür ağlamak istedim…

Velhasıl “İlaç işe yaradı mı?” diye soracaksınız…

İçmeyi unutmasaydım yararını göreceğime eminim!

“Madem ben içemiyorum, benden de unutkan arkadaşım Faris’e vereyim de bir işe yarasın” dedim…

Ama ben ona ilacı vermeyi, o bana hatırlatmayı unutunca son kullanma tarihi geçip gitti…

Neyse; eski unutkanlıklarım dost meclislerinde yüzleri gülümseten tatlı birer anıydı, komikti, hoştu…

Oysa şimdikiler korkutuyor beni…

Bildiklerimi unutmak, hatırlayamamak üzüyor…

Hafızam, anılarım, kişisel tarihim yavaş yavaş siliniyor gibi geliyor…

İyisi mi, acilen tatile çıkmalı…

Cep telefonunun ve internetin olmadığı bir tatil…

Mümkün mü peki?

Pek sanmıyorum!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder