Rıza Sönmez ile Teselli veren Tarifler Beyoğlu'nda bir yürüyüş: Meyhane Rumeli ve Cihangir Geyik
HABERİ PAYLAŞ

Beyoğlu'nda bir yürüyüş: Meyhane Rumeli ve Cihangir Geyik

GEYİK: Kapasitemiz doldu kusura bakmayın

Zaman zaman arkadaşlarım arar beni. “Filan mekana gideceğiz. Yer yok dediler. Bir şey yapabilir misin?” ya da önceki yıllarda benim işletmenin kapısında kalmışlar, “Kapıdakilere söyler misin alsınlar bizi?” Böyle durumlarla sıklıkla karşılaşmışımdır. İşte geçen hafta gazetemizin Ekler Yayın Yönetmeni Işıl Cinmen aradı. Bir işletmeye kabul etmemişler onu ve o bundan çok mutlu olmuş.

Yıllardır gittiği Cihangir Geyik’e hafta sonu bir arkadaşıyla gitmiş. Çalışanlar, “Hafta içi 20, hafta sonu 30’dan fazla kişiye hizmet veremiyoruz. Kusura bakmayın” demiş ve almamışlar. Sonrasında Geyik’in sahibi Yağmur gelmiş. “Çalışanlarımın, müşterilerimin ve kendimin sağlığı için, bu kapasitede çalışabiliyoruz. Ne olursa olsun pandemi kurallarına sonuna kadar uyacağız.” demiş. Işıl Cinmen, “Böyle bir duyarlılığa sahip bir işletme yazılmayı hak ediyor Rıza” dedi.

Haberin Devamı

Beyoğlunda bir yürüyüş: Meyhane Rumeli ve Cihangir Geyik

Ben de Meyhane Rumeli’den çıktıktan sonra Geyik’e doğru yola koyuldum. Geyik, Cihangir’in en başarılı işletmelerinden biri... Pandemi’den önce hafta içi ve hafta sonu miting alanı gibi olur önü. İçerisi nohut oda bakla sofa küçük bir mekan olduğu için yaz kış kapı önü, yola taşan müşterileriyle doludur. İyi kokteyller yaparlar ama biraları benim istediğim serinlikte olmaz. Onlar da kokteyl ve kahve dışındaki içecekleri pek umursamazlar. O yüzden epeyi bir zamandır onlara komşu kafelerde otururum.

‘ÇALIŞANLARIMI EVLERİNDEN ALIP EVLERİNE BIRAKIYORUM’

Geyik’e gittim. Yağmur’u buldum. Onunla sosyal mesafeye dikkat eden maskeli ve mesafeli bir fotoğraf çektirdim. Yağmur, “Dikkat ediyorum. Dikkat etmek zorundayız. Kendi sağlığımız için öncelikle bunu yapıyorum. Çalışanların toplu taşımaya binmelerine bile izin vermiyorum. Kendi arabamla evlerinden alıp, bırakıyorum. Sekiz kişi çalışıyoruz ve kendimizi korumalıyız” dedi.

Beyoğlunda bir yürüyüş: Meyhane Rumeli ve Cihangir Geyik

Tuvalete girerken mekandaki maskelerden alıyorsunuz, tüm bardaklar tek kullanımlık ve kaldırımda ayakta durmak için sosyal mesafeye uygun noktalar belirlenmiş. Yağmur’u kutluyorum ama aklıma kokteyller dışındaki içkilerin serinliği takılıyor. Smyrna’ya gidiyorum. Ben daha söylemeden serin içkim geliyor. Smyrna’nın sahibesi Yeliz Şahin gelip yanıma oturuyor: “Ne düşünüyorsun Rıza pandemi hakkında?” Başlıyoruz konuşmaya

Haberin Devamı

MEYHANE RUMELİ

Nohut oda bakla sofa

Pandemi sürüyor ve Beyoğlu’nda mekanlar kapanmaya devam ediyor. Asmalımescit’in güzellerinden Şimdi Cafe de kapanmış. Pandemi’den hemen önce yılların meyhanesi Refik kapanmıştı. Bereket Refik, Beyoğlu’nun eskilerinden Boncuk tarafından alındı da meyhane kimliği devam ediyor. Neler oluyor diye Asmalı’ya doğru yürüdüm. Şimdi Cafe’nin önüne komşu kebapçılar masa atmışlar.

Yakup’ta iki masalık müşteri var. Minareci sokağa sapıyorum. Kapanan mekanlar var ama daha önce görmediğim iki işletme açılmış. Sokakta ‘filmci hareketliliği’ var. Meğer ‘Masumlar Apartmanı’ burada çekiliyormuş. Baktım, Meyhane Rumeli’nin önünde arkadaşlarım oturuyor. Yanlarına çöktüm. Gürkan Kılınç, “Daha önce söylemiştik sana burasını, hatırlamıyor musun?” dedi. Tabelaya bir daha baktım, “Siz Meyhane Rumeli, Osmanbey’de dememiş miydiniz?”dedim. Gültekin Bayır, “Bir yıl oldu buraya taşındı” dedi. Sahibesi Filiz Görcaner tanıştırdılar.

Haberin Devamı

Beyoğlunda bir yürüyüş: Meyhane Rumeli ve Cihangir Geyik

MASADA ‘EL İŞİ’ MEZELER

Masada mezelerden bir döşek var. Mekan “Nohut oda bakla sofa” dört masalık bir meyhane. Mutfaktan, İzmir Karşıyakalı Filiz Görcaner’in ‘el işi’ mezeleri ve sıcakları çıkıyor. “Pandemi’den sonra mecbur küçüldük. Mutfak şefimiz benim usulümce yapıyor mezeleri. Biz de kızımla servis yapıyoruz” diyor. Filiz Hanım şarap ve kahve eğitmeni...

“Arkadaşlarımızın geldiği, ağız tadıyla yiyip içeceğimiz bir meyhane açmak istedim. Pandemi’den önce elbette daha iyiydik ama direniyoruz” diyor. Yakın zamanda Ece Bar’ın sahibi Ece Aksoy’la tanışmışlar. Ece Hanım kendine gelen malzemeleri paylaşmayı önermiş. Filiz Hanım buna çok sevinmiş. Kadın dayanışması Denizli’nin meşhur yanık yoğurdu ile başlamış.

Mezeleri çok lezzetli. Küçük miktarlarda ‘kuşhane tenceresi’nde yapıyorlar. O akşam dört peynirli Girit ezmesini ilk kez yapmış. Kıvamı, lezzeti yerinde olmuş. Közde patlıcanlı atom, kaya koruğu turşusu, deniz börülcesi, kalamar turşusu, dolgulu biber turşular, fıstıkliçe, humus azar azar ve tadımlık geliyor. Kuzu koldan tandırı iri bulgur pilavının üstünde servis ediyorlar. Mevsimlik balıklar oluyor. Takoz çingene palamutu ile İstanbul’un tadına bakıyoruz. Hafta sonları müzik de yapıyorlar. Masa sayısı dörtten altıya çıkıyor. Meyhaneye Rumeli’ye bandrollü olmak şartıyla, kendi içkinizle gidebiliyor, sadece yediklerinizi ödeyerek çıkabiliyorsunuz.

ÖTV ve diğer zamlarla içki fiyatları çok yükseldi. Meyhaneci payını da koyunca hesap kabarıyor. Eskiden bunun tersi olurdu. Meyhaneye yanınızda mezelik şeyler götürebilirdiniz çünkü meyhanelerde bu kadar çeşit çıkmazdı. Şarküteriden, tarama, lakerda, pastırma, isli et veya turşuyla gider içkinizi ve küçük bir servis bedelini öderdiniz. Özetle Meyhane Rumeli, makul ve leziz bir meyhane.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder