Ceylan Ertem: Sahici ruh, cihanda sulh!

Hakkınızda hiç bilmediğimiz bir şey?

Karşımda tikleri olan biri varsa bana da bulaşma ihtimali çok yüksektir.

Size iyi geldiğini düşündüğünüz ritüelleriniz?

Sabah kahvesi.

Çukur dizisinde şarkınızın yer almasının size etkileri?

Çok daha büyük bir dinleyici kitlesine bir Aşık Mahzuni Şerif yorumu sevdirebilmek. Umarım bu kitle diğer şarkılarıma ve yorumlarıma da kulak kabartırlar.

Düşünceleri okuyabiliyor olsaydınız. İlk kimin yanına giderdiniz?

Ülkeleri yöneten politikacıların.

Yaşadığınız hayat bir rüyadan ibaret olsaydı ve bunu öğrenseydiniz. Tepkiniz ne olurdu?

Üzülürdüm. Herkesin oyuncu olmasına ve birilerinin yazdığı bir senaryo içinde olmaya.

En son ne öğrendiniz?

Kedilerin göz kırpma yoluyla bize öpücük gönderdiklerini.

Yeni bir şehre taşınacak olsanız bu hangi şehir olurdu?

Bozcaada. Çok seviyorum, insanlarını, iklimini, suyunu, gecesini, sakinliğini ve narinliğini.

Son zamanda yaptığınız ve pişman olduğunuz harcama?

Kedilerime çadır aldım, hiç içine girmediler ve boş kutuyla oynamaya devam ettiler. Çadır boş duruyor salonun orta yerinde.

Bir günlüğüne hayvan olsanız...

Fil olmak isterdim. O kadar iyi yürekli olmak nasıl bir duygu tatmak için.

Söylediğiniz bir cümleyi bütün dünya duyacak olsa ne söylerdiniz?

Sahici ruh, Cihanda sulh!

En çok kızdığınız kelime?

Savaş.

Hayat felsefeniz?

Her şeye rağmen; yine de Amin.

En sevdiğiniz atasözü?

Gülme komşuna gelir başına.

Kapı çaldı açtınız kendinizden bir tane daha varmış. Ne yapardınız?

Ona hemen bir sürü görev verirdim.

Hayat hikâyenizi yazmak isteseniz “başlığınız” ne olurdu?

Amansız Gücenik.

Ezbere bildiğiniz bir şiir…

Edip Cansever, Ben Ruhi Bey Nasılım’ın büyük bir bölümünü biliyorum.

Herhangi biriyle tanışabilecek olsanız, bu kim olurdu?

Adile Naşit, sıkıca sarılmak isterdim ona.

Başardığınız en zor şey neydi?

Agorafobi ile yaşamayı öğrenmek.

Hangi özelliğiniz hayatınıza girenlerde alışkanlık yapar?

Sır saklamadan dertleşmek. Çünkü ben de öyleyim, apaçık.

Bunu hangi kafayla yaptım dediğiniz bir şey?

Hiç öyle bir şey yok sanırım, her yanlışımla barışığım galiba.

Duymaktan nefret ettiğiniz gerçekler?

Hiçbir zaman insanlar tamamen iyi olamayacaklar ve dünyayı hem fiziksel hem ruhen kirletmeye devam edecekler.

Size yapılan en romantik sürpriz?

Ben hiç romantik değilimdir ki!

Tuhaf alışkanlığınız?

Kırmızı rujum, her durumda, günün her anı sürmeden duramadığım.

Geleceği görebilmek mi, geçmişi değiştirebilmek mi isterdiniz?

Geçmişi değiştirebilmek.

Öğrendiğinizde ufkunu değiştiren bilgi?

Enstrümanı akort etme, sen enstrümana akort ol. İsim değil, fiil ol.

Sizi çocukluğunuza götüren bir tat?

Leblebi tozu.

En yaratıcı olduğunuz saatler?

Gece 12’den sonra.

Hüzünden mi beslenirsiniz, mutluluktan mı?

Hüzünden. Maalesef mutluyken daha az yazıyorum, çiziyorum.