Serhan Sokulgan Uber'siz asla!
HABERİ PAYLAŞ

Uber'siz asla!

Uber araç hizmetleri çıktı çıkalı gerçekten hayatım kolaylaştı diyebilirim. Etrafımda bu hizmeti kullanan herkes çok mutlu bu durumdan... Birçok kez yazıldı çizildi, şanını duymayan kalmadı. İstanbul'da birçok taksicinin ayaklanmasına sebep olup mahkemelik oldukları söylense de, hala aktif bir şekilde hizmet veriyor Uber. Neden mi çok tercih ediliyor? Taksicilerin "nereye gidiyorsun" sorusunu işitmiyorsunuz. "O yoldan gitmeyelim, bu yoldan gidelim" kavgasını etmiyorsunuz. Kibar şoförlerin mesafeli ve saygılı halleri ile diyalog halinde oluyorsunuz. Kalabalıksanız rahat araçlara 6-7 kişi binebiliyorsunuz. Nakit kullanmadan kredi kartı ile yolculuk edebiliyorsunuz. Sizi bilmem ama ben vazgeçmem.

BÜTÜN DİZİLERİN SETİ ALMAN HASTANESİ

Bütün dizilerin hastane sahnesinde, bir dönem hizmet veren Taksim Alman Hastanesi'ni görüyorum. Tamam iyi hoş da, Paramparça'dan tutun birçok dizide hep bu hastane ve logosu gözüküyor. Alman Hastanesi'nin işletmeye kapatılıp satılmasıyla eski hali öylece duruyor. Dizi yapımcıları da rahat rahat burada çalışıyor. İyi hoş da, her dizide aynı hastane odası ve koridoru olması çok komik gözüyor!

LG İLE BÜTÜNLEŞEN PARTİ

LG'nin G5 model telefonu geçen hafta Esma Sultan Yalısı'nda bir parti ile tanıtıldı. Herkes, Mert Vidinli ve Ayşe Boyner'in ev sahipliği yaptığı partideydi. Mert Vidinli ilişkilerini çok iyi yöneten ve sevdiğim biridir. Gerçekten her yaptığı işte başarılı olma sırrını biliyor. Partide Ayşe Hatun Önal, Saba Tümer, Deniz Berdan, Ayşe Kucuroğlu ve cemiyet hayatından birçok isim vardı. Doğuş Çobakçor her zamanki gibi yine inanılmaz güzel çaldı. Telefon tanıtımı bahane, eğlenmek şahane oldu aslında. Partiye gelen birçok kişi sosyal medyada gayet aktif ve telefonu elinden düşürmeyen isimlerdi. Aslına uygun kişilerle yapılan bu tarz tanıtım partileri her zaman amacına ulaşıyor.

DJ'i TACİZ METOTLARI

Profesyonel olarak 15 yıldır bir çok mekanda çalıyorum. Şarkı söylemek kadar keyif aldığım işlerden bir tanesi de şüphesiz DJ'lik. Gece hayatında birçok insan DJ'liğe çok kolay bir meslekmiş gibi bakıyor maalesef... "Koyuyor CD'yi çalıyor işte" gibi cümleler kuran da var, "Oh ne kadar keyifli, kolay, eğlenceli iş" diye mırıldananlar da. Son zamanlarda bu mesleğin de suyunu çıkaranlar var tabii. Kulaklığı eline alıp şaklabanlık yapanları hiç saymıyorum. Her mesleğin kendi içinde zorlukları söz konusu ama DJ'lik dahil gece hayatında çalışanların işi açık ara daha zor. Ben dahil bir çok DJ arkadaşım, tam geceye, atmosfere kanalize olmuşken usül bilmeyen bazı insanlar tarafından tacize uğruyor. Nasıl mı?

Bu kişiler öncelikle şarkı akışından habersiz sürekli şarkı isterler. Yüksek seste kendisini duymak ve kırmamak için elinden geleni yapar DJ kişi. O sırada şarkı bitmeye yakındır ama o kişi ısrarla şarkının adını söylemeye çalışır. Daha enteresan olanları ise şöyle sıralanır: Kimisi elindeki çantayı ya da bir eşyayı size uzatıp korunaklı bir yere koymanızı ister. Elindeki telefonu uzatarak şarj aleti var mı der? En korkuncu bar içinde çalıyorsanız sipariş vermeye çalışır. Bazıları ise işin ucunu kaçırıp kabine bile çıkmak ister. Kimi DJ arkadaşımız şeker davranırken, kimimizin sabrı isyan ateşi ile savrulup durur.

BİR YAPRAK DAHA ATTİLA ÖZDEMİROĞLU...

Attila Özdemiroğlu gibi bir müzik adamı daha gidişiyle notaları eksiltti. Son yıllarda birçok usta sanatçının aramızdan ayrılışı hep düşündürmüştür beni. "Nerede o eski müzisyenler, sanatçılar" cümlesinde maalesef Attila Özdemiroğlu da yerini aldı. Müzisyen kimliği dışında sisteme başkaldıran bir adamdı Attila Abi. Hep doğrunun arkasında duran, herkese abilik yapan, gerektiğinde karşılıksız kalbini açan... Onno Tunç, Aysel Gürel ve birçok öte aleme göç eden arkadaşıyla buluştu...

Haberin Devamı

SOKAK LEZZETLERİ FESTİVALİ

Geçtiğimiz pazar Nişantaşı Sanatçılar Parkı'nda Signal'in öncülüğünde bir sokak lezzetleri festivali gerçekleşti. Bir hevesle gideceğim dedim ve gittim. Sanırım beklentim büyüktü. Aslında alan olarak Maçka Parkı tercih edilseydi şahane olurdu. Dönerler, sucuklar, kokoreçler misler gibi etrafa yayılmıştı. Herkes her standta kuyruk oluşturmuştu resmen. Pazar günü olması olayı daha da şenlendirmiş anlaşılan. Ben hiçbir lezzete ulaşamasam da kokularla doydum. Eğlenceli bir panayır havasındaydı ama seneye daha geniş kapsamlı yapılsa süper olur.



Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder