Turgay Polat Eğitimde sorun ‘farklıyı’ yetiştirmek olmalıdır
HABERİ PAYLAŞ

Eğitimde sorun ‘farklıyı’ yetiştirmek olmalıdır

Bugün Ankara’da Cumhuriyet tarihinin en önemli toplantılarından birine tanıklık edeceğiz. Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un ‘2023’e doğru eğitim yol haritası’ yani bir nevi toplumun büyük umutla beklediği programı dinleyeceğiz. Ben çok umutluyum. Mucize beklemiyorum; ama en azından bakış açımızın değiştiğini ve özellikle de geleceğimizi dizayn etmenin tek yolunun eğitim olduğunu fark etmiş olduğumuzu umuyorum. Kısaca desteğim tam; ama bu toplantıdan önce ben de birkaç tespitte bulunarak destek olmak istiyorum. Ülkemiz eğitiminde en önemli sorunların başında eğitimin ana ilkesinin karşısında duran ‘farklıyı birbirine benzetme’ ilke haline gelmiş durumda. Kısaca farklıyı besleme yerine, farklıyı kaynaştırıp yok etme anlayışı iliklerimize kadar işlemiş durumda. Her zaman söylediğim gibi çocukların gözlerine bakıp her birinin özel birer varlık olduğunu fark edemeyen eğitim sistemi maalesef başarılı olamaz. Biz de sorun tam burada; sınıfların düzeninden, başarı beklentisine, merkezi sınavlardan, velilerin isteklerine kadar her şey çocukları tekleştirme eğilimi taşıyor. Önce bu bakış açısını değiştirmek lazım.

Haberin Devamı

Çocuklarımızın geleceğine sahip çıkalım

Başka sorunlarımız var mı? Fazlasıyla var. Ama bunlar kolay çözülür. Derslik, okul sayısı, öğretmen ataması yapılır. Ama asıl mesele eğitimin ana omurgası olan kısımları düzeltebilmekte. Bütün konferanslarımda anlatıyorum: Türk eğitim sisteminin en büyük sorunu ne bina, ne kitap ne de sınavlardır. En büyük sorunumuz ‘yeni çağın çocuklarına eğitim verecek öğretmenlere sahip olmamamızdır’ eski yöntemlerle bu eğitimi yaptığınız sürece istediğiniz kadar bina yapın istediğiniz kadar bilgisayar alın, istediğiniz kadar öğretmen alın, eğitimden sonuç alamazsınız. Bu anlamda iki kavramda düşünülmesini öneriyorum. Birincisi beş yıldır Bahçeşehir okullarında Enver Yücel’in uygulattığı ve ısrarla Türkiye gündeminde tuttuğu ‘STEM’ dir. İkinci kavram ise ‘yaşayan okul’ kavramıdır. Okul birilerinin çalıştığı, birilerinin derse girdiği yer olmaktan çıkmalıdır.

Haberin Devamı

Bugün çok önemli ve heyecan verici kararlar duyacağımıza eminim; ama mesele bunlara sahip çıkma ve geleceğimizin bu yol haritasına sahip çıkmakla olacağını da bilelim. Bütün dünyanın ‘farklı ve üreten’ insan yaratma felsefesi üzerine kurduğu eğitim sistemlerini biz ‘farklıyı yok etme ve farklıya tahammül edemeyen’ sisteme çevirmeyelim. Bu anlamda bugün duymak istediğim ilk cümle ‘üniversiteler kendi öğrencisini kendileri seçecektir’ cümlesidir. Sözün özü çocuklarımız geleceğimiz; eğitim onları ‘iyi’ gelecek için yola çıkaracak araçtır. Bu araca sahip çıkalım.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder