Giriş
(SENARYO): Marcao’nun penaltı sahnesi: DIŞ/GECE/CEZA SAHASI... Çekim 4-Sahne 2
★★★
Marcao sen Leonardo Di Caprio musun? Marcao’yu gören de, Titanik filminde sevgilisi Kate Winslet’le beraber kollarını açmış kendini okyanusun rüzgarına vermiş sanır. Hatırlayın o meşhur hareketi, geminin ucunda iki sevgili arka arkaya durmuş, kollarını sonuna kadar yanlara açarak okyanusa meydan okudukları sahne. Sen kime meydan okuyorsun Marcao? Omuzuna ya da omuz başına çarpmış, o saatten sonra ne fark eder? Film mi çeviriyorsun arkadaş? Ya ikinci goldeki zamanlama hatan? Ah Marcao ah! Tabii ya sen de haklısın, aklın Kate’de kaldı tabii!
★★★
Bir diğer artist de Onyekuru. Bazen kendi hızına bile yetişemeyip, kendini çalımlayan dünyadaki nadir oyunculardan. Hadi atamadığın çalımları geçtim, ya kaleciyle karşı karşıya golü atamadığın o pozisyon! Marcao’yu anladık, peki sen hangi filmde oynuyorsun arkadaş? ‘Hızlı ve Öfkeli’de mi? Diagne desen zaten hiç ortalarda yok. Armut piş ağzıma düş! Top sana gelmiyorsa, biraz da sen topa gideceksin, bir hücumcunun ilk öğrendiği şeydir bu. Diagne fena halde Kasımpaşa kredisinden yiyor. Ama hazıra dağ dayanmaz derler. Onyekuru gibi gol ayaklarının yapamadığını savunmacılar yaptı. Gol Nagatomo-Luyindama işbirliğiyle geldi. Geldi de ne oldu? Biz tam film mutlu sonla bitecek derken Benfica, Seferovic’le galibiyet seferine çoktan çıkmıştı bile.
★★★
Başlığı ARTİZLER mi koysaydık acaba? Çünkü biliyorsunuz futbolcu da oyuncu, artistler de. Biri rol yapıyor, diğeri de yalandan oynuyor. Yoksa ikisi de aynı şey mi? Kafam karıştı!
