Yaşar Özay Bakanlık güven vermiyor
HABERİ PAYLAŞ

Bakanlık güven vermiyor

Haberin Devamı

Adında “Milli” sözcüğü olan Milli Eğitim Bakanlığı hiç kuşkusuz Türkiye’nin en önemli bakanlığı. Hem nesillerin şekillendirilmesi bakımından hem sahip olduğu bütçe ve personel bakımından hem de toplumla doğrudan temas halinde olması bakımından daha büyük ve önemli bir bakanlık yok. Bu nedenle sürekli olarak gündemde kalan bakanlığın aldığı her karar toplumu yakından ilgilendirmekte.

Daha açıkça söylemek gerekirse siyasi iktidara seçim kazandırma ve kaybetme etkisine de sahip. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığının iyi yönetilmesi çalışanlarına ve topluma güven vermesi gerekir. İktidarın işbaşına geldiği günden beri, Milli Eğitim Bakanlığının iyi yönetildiğini söyleyene hiç rastlamadım. Hükümetin politikalarını benimseyenler bile bakanlığın politikalarına karşı çıkıyor. Bakanlık bir yönetmelik bakanlığı gibi çalışıyor. Hükümet, iktidar olduğu günden beri çıkardığı yönetmelik sayısı ile Cumhuriyet Döneminde yayınlanan tüm yönetmeliklerin sayısını ikiye katladı.

HER YIL YENİLENDİ


Eğitim kurumları yöneticiliği atama yönetmeliği neredeyse her yıl yenilendi. Okul türleri, üst öğretim kurumlarına giriş sınavları baş döndürücü bir değişim geçirdi. Eskiden yöneticiler yönetmelikleri neredeyse ezbere bilirdi. Şimdi ise çıkan yönetmeliği detaylı incelemeye bile gerek görülmüyor, bunun gerekçesi kısa zamanda yenisiyle yok duruma düşeceği algısı.

Başka bir deyişle bakanlık 12 yıllık iktidarı süresince güven ve istikrarı yakalamaktan uzak kalmıştır. Her Bakan hatta Müsteşar değişiminde adeta iktidar değişmişçesine bir önceki uygulamaların değiştirilmesi gelenek halini aldı. Sınav sistemi, okula başlama yaşı, serbest kıyafet uygulaması, ücretli öğretmenlerin kadrosu, yer değiştirme yönetmeliği, atama yönetmeliği, öğretmene performans uygulaması, stajyer öğretmenlerin stajyerliklerinin nasıl kaldırılacağı, yöneticilerin mülakatla atanması gibi binlerce yönetmeliğin uygulamalarında partizanca davranışlar bakanlığa güveni ortadan kaldırdı. Tüm bunlardan sonra Milli Eğitim Bakanlığı yalancı bakanlık olarak anılmaya başlandı.

Peki bu yanlışların faturası kime çıktı. Kısa süre sonra bunu göreceğiz. Toplumu ve öğretmenleri yakından ilgilendiren bakanlığın geçmişten gelen birikiminin ve tecrübesinin, bir çıkar uğruna mahkum edilmesinin zararını toplum olarak çekiyoruz. Benim adamım diye atadığınız yöneticiler bir sınav yapmayı bile beceremediler. Lütfen iyi düşünün bu ülke, bu yöneticiler, bu gençler ve bu öğrenciler hepimizin!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder