Pazar Postası Zahide Yetiş: Kayınvalidelerin devri bitti. Kayınvalideler gelinlerden daha çok çekiniyor
Paylaş
Zahide Yetiş: Kayınvalidelerin devri bitti. Kayınvalideler gelinlerden daha çok çekiniyor

Ekranların sevilen sunucusu Zahide Yetiş, yepyeni bir programla bomba gibi dönüyor. Pazartesi günü Kanal D ekranlarında başlayacak olan ‘Zahide Yetiş’le Gelin Görün’ programında her hafta beş gelin ve kayınvalideden oluşan çiftler yarışacak. Program öncesi ünlü sunucu ile bir araya geldik. Hem bu yeni programın detaylarını büyük bir heyecanla anlattı hem de hayatı konuştuk. Tabii kayınvalidesiyle olan ilişkisine ve nasıl bir gelin olduğuna da değindik. Alev Gürsoy Cimin / alev.gursoy@posta.com.tr

Yeni programınız ‘Zahide Yetiş’le Gelin Görün’ hayırlı olsun. Nasıl bir program olacak?

Haberin Devamı

Yarışmacı kadınların evinde yaşadığı her süreç; eşiyle olan ilişkisi, çocuklarıyla olan bağı, yaptığı yemekler, kurduğu düzen, evindeki yaşamı, tarzı, şıklığı, eşinin ailesi ile olan ilişkileri ekrana yansıyacak. Kayınvalideler de en pratik çözüm üreten, en şık gelini seçiyor. Biz çekerken çok eğleniyoruz, inşallah seyircimiz de eğlenir.

Heyecanlı mısınız?

Çook! Çünkü bu benim için yepyeni bir proje ve ekip de çok heyecanlı. Yapım şirketimle sekizinci yılımız ama daha önce hiç yarışma programı yapmamıştık. Bu heyecanın hiç bitmemesini diliyorum. Çünkü heyecan olduğu müddetçe çalışma azmi ve keyfi uzun yıllar devam ediyor.

Her gün gelin ve kayınvalidelerle haşır neşir olacaksınız. Bazı yarışmacıları izleyince bizlerin bile ekran karşısında sinirleri alt üst olabiliyor. Siz nasıl tahammül edeceksiniz?

Haberin Devamı

Ben son derece sabırlıyımdır. Çok iyi gözlem yaparım, zaman problemim yoktur. 100 puanla başlar yavaş yavaş düşürürüm. İnsanlara güvenmeyi tercih ederim, bu beni mutlu ediyor. Ekran karşısında sinirlenilmesi normal, ancak bir sunucu olarak olayı toparlayan ve daha adil davranan kişi olmak durumundayım. Bu görevi hakkıyla yapacağımı düşünüyorum.

Sizi en çok ne kızdırır? Hangi durumlarda patlar ve müdahale edersiniz?

Haksızlığa uğramak ve bir başkasının haksızlığa uğradığını görmek beni çok kızdırır. Ben insanları seviyorum ve onlara kıyamıyorum. Haksız yere puanı kırılmış olan birine ya da mazlum birine hiç kıyamıyorum. Bazen çok düşük puanlar geliyor. Tabii ki buna uygun şekilde müdahale ediyorum.

KAYINVALİDE VE GELİNLER BİRBİRİNİN SINIRLARINA MÜDAHALE ETMEDİĞİ SÜRECE İLİŞKİLER KEYİFLİ OLUYOR

Gelelim size; siz nasıl bir gelinsiniz ve nasıl bir kayınvalideye sahipsiziniz?

Aslında nasıl bir gelin olduğumu benden ziyade kayınvalideme sormanız lazım. 12 yıldır birbirimizi tanıyoruz ve kayınvalidemin beni içten, yüreğinden sevdiğini hissedebiliyorum. İnsanın kendi annesi tabii ki başka ama kayınvalidesiyle arası iyi olursa başka bir keyfe dönüşür.

Çünkü ortak değerlerimiz var; benim eşim, onun oğlu. Kayınvalide ve gelinler birbirlerinin sınırlarına müdahale etmediği sürece ilişkiler keyifli oluyor. Kayınvalideler, gelinlerden ilgi ve biraz da hizmet görünce çok mutlu oluyor. Ben şahsen yapıyorum bunları. Kayınvalidem bana hiç iş yaptırmıyor. Bazen misafirleri gelince ben de yardımcı olmaya çalışıyorum. İyi bir kayınvalidem var. Bir şekilde dengeleri sağlayabiliyoruz.

Haberin Devamı

Gelinlere göre kaynana kaynanalara göre gelinler çekilmezdir. Siz bu konuda neler söylersiniz.

Aslında hiçbir art niyet olmadan sıfırdan başlamak lazım. Bazen görmemek duymamak lazım. Tabiri caizse, kayınvalideniz bir melekken onu şeytana dönüştürmeyin. Şimdiki gelinler şanslı, ayrı evleri ve hayatları var. Hatta şu dönemde gelinler kayınvalide, kayınvalideler gelin oldu.

Kayınvalidelerin devri bitti, artık kayınvalideler, gelinlerden daha çok çekiniyor. Kayınvalideler, gelinini kabul etmeli, iyi niyetle yaklaşmalı ve destek olmalı. Gelin de saygıda kusur etmemeli ve eşlerinin annesi olduğunu kabul etmeli. Böylece ne cadı kayınvalide ne de işe yaramaz gelin kalır.

Haberin Devamı

İNSANLARIN HER HALİNE TANIKLIK EDİYORUZ

Siz bu tarz programları sunarken en çok nelere şaşırıyorsunuz ve hayata dair öğrendiğiniz yeni şeyler oluyor mu?

Olmaz mı? Bir kere benim işim insanları gözlemlemek, onların hareketlerine göre çözüm üretebilmek. Burada bir tarafta gelin bir tarafta kayınvalide olunca tartışma çıkmaması, kıskançlıkların olmaması mümkün mü? İnsanların nasıl değiştiklerine şahit oluyorum.

Pazartesi günü hiç konuşmayan bir kayınvalide cuma günü hiç susmayan biri olabiliyor. İnsanların birbirlerini ne kadar ciddiye aldıklarını, ne kadar çabuk üzülebildiklerini ya da hemen değişebildiklerini görüyorum. Ama şu da var ki, istedikleri kadar birbirlerine söylensinler, o son gün bir araya gelemeyeceklerini bildikleri için acayip bir şey oluyor. Yarışma heyecanı bittikten sonra her şey bambaşka oluyor.

İZLEYİCİLERİM HAYATIMIN HER ANINA ŞAHİT OLDU

Kadınların kadınlarla anlaşması, birbirini sevmesi çok zordur. Ancak kadınlar sizi çok seviyor. O bağı nasıl kurdunuz?

Haberin Devamı

Tamamen samimiyet! Benim yüreğimde ne varsa dilimdedir. Öyle saklamayı çok sevmem. Üstelik ben, birçok şeyi izleyicimle beraber yaşadım. Evlendim, kına gecesi yaptım, annemi kaybetmenin acısını yaşadım, Aras’a hamile kalışım derken izleyicim hayatımın her anına şahit oldu. Her gün ekranda olunca nereye kadar saklayabilirsiniz ki? Ben, bir de duanın gücüne çok inanıyorum.

Benim izleyicim de iyi dileklerini iyi dualarını hiç eksik etmedi. Bundan daha büyük bir güç ve sevgi olabilir mi? Hiç kıskançlık da olmadı aramızda. Gönül bağı kurduğumuz çok özel bir şey var aramızda. Ben her sezon başladığında çok heyecanlanıyorum, sezon bittiğinde de çok üzülüyorum. Sadece ekranda değil sosyal medyada da beni yalnız bırakmıyorlar.

RUHU İYİ OLAN İNSANLAR YAŞLANMIYOR

Yıllardır hep hayata ve insana dair programlar yapıyorsunuz. Bu büyük deneyim size ne öğretti?

Beden ve ruh sağlığının çok önemli olduğunu öğrendim. Yıllarca sağlık programı yaptım. Ruhu iyi olan insanların yaşlanmıyor, daha güçlü oluyor. Hastalıklara karşı daha iyi savaşıyor, hatta hasta olmuyorlar. Müthiş deneyimler yaşandı. Ben dedikodu bilmem, kimsenin arkasından konuşmam, söyleyecek bir şeyim varsa yüzüne söylerim.

Eğer art niyet yoksa, kabullenirim. Bir insandan negatif bir şey görürsem mutlaka arkasını görmeye çalışırım. Hemen karar vermem. Sabırlı olmak çok büyük bir erdemdir. Hayat benden bazen sevdiğim şeyleri alarak da sınadı beni ama istediğim bir şey için savaşmayı öğretti.

Artık insan sarrafı olmuşsunuzdur. İyiyi kötüyü bir bakışta anlarsınız, değil mi?

Annemle babam ben çok küçük yaştayken boşanmıştı. İnsanlar, bana sürekli bununla ilgili bir şeyler sorardı. O zaman gardımı almaya başlamıştım. Bir süre sonra insanları anlamaya başlıyorsunuz. Bir de canlı yayında insanların en aciz anlarına denk geliyorsunuz.

Televizyon, insanların oynayacağı bir yer değil ve tüm hakimiyet sizde. Onların tüm duygularını orada görebiliyorsunuz ama kötü ve art niyetli insanları gördüğümde onları kırmadan çekiliyorum hayatlarından. Bazı şeyleri fark edebiliyorsunuz artık, bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi onu da bilmiyorum. Çünkü farkında olmadan bu kadar detayı gören bir beyin, yoruluyor.

TAM YEDİNCİ TÜP BEBEK DENEMESİNDEN SONRA EVLAT SAHİBİ OLABİLDİM

Dokuz Eylül Üniversitesi Satış Yönetimi ve İşletme Bölümü’nden mezun olmuşsunuz. Ekran maceranız nasıl başladı, çok merak ettim.

Aslında ekrandan önce radyo deneyimim var. Bundan 24 yıl önce yerel radyolar etkindi ve çok da dinleniyordu. 17 yaşındayken başladım radyoya. Sonra TRT de sunuculuk yaptım. Radyoyu arayıp beni davet ettiler ve ‘Genç Gözüyle’ isimli tartışma programının sunucusu seçildim.

Benim ilk deneyimim olmasına rağmen program başarılı gitti ve sonrası hep geldi. Yıllarca TRT’de çalışma imkanım oldu ve TRT benim için okul oldu. Ben kendimi bildim bileli medyanın içindeyim ve bundan da son derece mutluyum.

Hayatınızı da merak ediyorum. Viyana’da doğmuşsunuz. Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?

Babamın eğitim hayatı ve işinden dolayı ben Viyana’da doğdum. Sonrasında Türkiye’ye döndük. Beni babaannem büyüttü ama annemle de bağım hiç kopmadı. Bunlar beni hayatın zorlukları karşısında güçlü birine dönüştürdü. Annem ve babam sevgilerini verdiler, babaannem de hiç eksiklik yaşatmadı bana. O yüzden şanssızlıkların içindeki şanslı bir çocuktum ben.

Anne olunca hayatınızda neler değişti. Annelik sizi çok değiştirdi mi?

Hem de nasıl! Daha tedirgin, daha takıntılı bir insana dönüştüm. Muhtemelen bunu bütün anneler yaşıyordur.

Tüp bebek konusundaki mücadelenizi herkes biliyor. Çocuğu olmayan ailelere neler söylersiniz?

Ben tam yedi kez denedim ve yedinci tüp bebek denemesinden sonra evlat sahibi olabildim. Ki benim imkanlarım bu kadar güçlüyken bu kadar zor oldu. O yüzden pek çok kişiye örnek oldu bu. Benim vazgeçtiğim zamanlarda eşim vazgeçmedi ve nasip oldu. Bu zor bir süreç ama imkanınız varsa devam edin. Diliyorum isteyen herkese nasip olsun.

ÇÖZÜM ODAKLI BİRİYİM, ÇÖZÜMLENMEMİŞ İŞLER BENİ YORAR

Sizi en çok hangi konular üzer ve yorar?

Çözümlenmemiş işler beni yorar. Çünkü ben çözüm odaklıyım, bir sorun varsa önce sorunun ne olduğunu anlamaya çalışırım. Sonrasında yapabileceğim şeyleri düşünürüm. Eğer yapacak bir şeyim yoksa düzelmesi için dua ederim.

Haksızlık, gereksiz suçlanma, iftira, yanlış anlaşılma da beni çok üzer. Kötü niyetli insanlardan hep uzak durmuşumdur. Bunun sadece ruhumu korumak olduğunu düşünüyorum. Kırmadan üzmeden tatlı tatlı uzaklaşırım. Böylece kendimi de yormamış üzmemiş ve uzak kalmış olurum.

KADINLARIN HOR GÖRÜLMESİ BENİ İNANILMAZ YIPRATIYOR

Son yıllarda ciddi reyting alan kadın programları, kadınların şiddete karşıtı mücadelesine katkı sağlamıyor ve bu uzun zamandır tartışılıyor. Hatta RTÜK bile bu programların akıbeti konusunda tartıştı. Siz neler söylersiniz?

Kadınların hor görülmesi beni inanılmaz yıpratıyor. Bazı programlarda bunları gördük ne yazık ki. Oysa biz de bu memleketin kadınlarıyız. O yüzden güçlü, güvenilir, erdemli iyi kadınlar olmalı ekranda. Halkı kötü yönlendiren şeylere önce bizim “Dur” dememiz lazım. Bunları ekranda daha çok anlatmamız lazım.