Kültür - Sanat Ankara ne zaman, kaç yılında başkent oldu? Ankara’nın başkent oluşunun nedenleri nelerdir?
Paylaş
Ankara ne zaman, kaç yılında başkent oldu? Ankara’nın başkent oluşunun nedenleri nelerdir?

Ankara’nın başkent oluşunun 98. yıl dönümü coşkuyla kutlanıyor. Bağımsızlık mücadelesinin zor günlerinde Meclis’e sunulan teklifin ardından “Başşehir” ilan edilen Ankara, milli mücadelenin başarıya ulaşmasında büyük rol oynamıştı. Peki, Ankara ne zaman, kaç yılında başkent oldu? Ankara’nın başkent oluşunun nedenleri nelerdir? İşte yanıtı…

Bugün Türkiye’nin en kalabalık şehri olan Ankara, bundan tam 98 yıl önce başkent ilan edildi. Düşman kuvvetlerinin İstanbul’u terk etmesinin ardından çıkan hükümet sorunu merkezi ortaya çıkmıştı. Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarına karargah olan Ankara’nın başşehir olmasını öngören tek maddelik kanun teklifi 9 Ekim 1923'te İsmet İnönü tarafından Meclise sunuldu. Milletvekillerince görüşülen teklifin ardından da Ankara, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkent oldu. İşte, Ankara’nın başkent oluşunun tarihi ve nedenleri….

Haberin Devamı

ANKARA NE ZAMAN, KAÇ YILINDA BAŞKENT OLDU?

Lozan Barış Antlaşması'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmasının ardından İstanbul, 23 Eylül 1923 tarihi itibariyle tahliye edilmeye başlandı. 6 Ekim 1923 tarihinde ise İstanbul düşman işgalinden tamamen kurtulmuş oldu. Tüm bu yaşananların ardından da Türkiye’nin hükümet merkezi sorunu baş gösterdi.

Gazi Mustafa Kemal ve İsmet İnönü, Ankara’nın başkent olmasına ilişkin bir teklifi hazırladı ve bu tek maddelik kanun teklifi 9 Ekim 1923'te Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu.

13 Ekim 1923 tarihinde Meclis’te görüşülen kanun teklifinin kabul edilmesinin ardından Ankara Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başkenti oldu.

ANKARA’NIN BAŞKENT OLUŞUNUN NEDENLERİ NELERDİR?

Haberin Devamı

Ankara, sadece stratejik bir noktada olmasından değil daha birçok nedenden ötürü başkent seçildi. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür...

  • Ankara’nın stratejik jeopolitik ve coğrafi konumunun uygun olması, Anadolu’nun tam ortasında bulunması ve bu nedenle de güvenli olması, etrafının dağlarla çevrili olmasının işgal edilmesini zorlaştırması.
  • Ankara’da kendiliğinden oluşan Kuva-yı Milliye ruhunun Milli Mücadele’yi ateşleyen ve şekillendiren bir güç olması ve bu durumun Ankara’yı Milli Mücadele’de bir sembol haline getirmesi.
  • Ankara’nın, Anadolu’nun tam ortasında olmasının yanı sıra Batı Cephesi’ne de yakın olması. İstanbul’dan ve Batı Anadolu’dan gelen demir yollarının Ankara’ya kadar ulaşması. Bu sebeple de ulaşım ve haberleşme imkânının daha kolay olması.
  • Son zamanlarda özellikle halk arasında İstanbul’un toplumsal ve siyasal çevresine karşı duyulan güvensizliğin gözle görülür şekilde artmış olması.
  • Ankara’nın İstanbul’a yakın olması ve böylelikle İstanbul’daki gelişmeleri daha yakından takip etme olanağı sağlaması.
  • Ankara’nın daha önceden işgale uğramamış olması