Çocukluk Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?
Paylaş
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocuğunuzun okuldaki başarısını ve ilişkisini etkileyebilen karmaşık bir nörogelişimsel bozukluktur. DEHB'nin semptomları değişkendir ve bazen tanının konulması zor olabilir. Aileler genellikle "Çocuğum neden derslerinde başarısız? Çocuğum neden bu kadar hareketli? Çocuğum neden tembel?" gibi soruları sorar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun farkına varmazlar. Peki, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtileri nelerdir? Özel Eğitim Öğretmeni ve Psikolog Mine Ağır dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu nedenlerini ve tedavi yöntemlerini anlatıyor.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), çocuklarda çok sık görülen bir nörogelişimsel sorundur. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, görülme sıklığı yüzde 5-7 arasındadır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanların, olmayanlara göre okulu bırakma oranının yüzde 32-40 daha fazla olduğu belirlenmiştir. Özel Eğitim Öğretmeni ve Psikolog Mine Ağır dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemlerini anlattı.

Haberin Devamı

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu kimlerde görülür?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu, aşırı hareketlilik gibi kendini gösteren psikiyatrik sorun olduğuna dikkat çeken Özel Eğitim Öğretmeni ve Psikolog Mine Ağır, “Ebeveynlerden ‘Enerjisi hiç bitmiyor, hiç yorulmuyor.’ ifadesini, sıklıkla duyuyoruz. Bu ifade, aşırı hareketliliği olan çocuklarda sıklıkla görülen belirtilerden yalnızca bir tanesidir. DEHB, doğru bir tedavi ile yaş ilerledikçe belirtilerinin kaybolması beklenen bir sağlık sorunudur. DEHB, bireyleri hayatları boyunca olumsuz olarak etkileyebileceği için erken yaşta tespiti ve tedavisi son derece önemlidir.” dedi.

Okul çağındaki çocuklara dikkat!

Okul çağındaki çocuklarda görülen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu konusunda dikkatli olunmasını gerektiğini vurgulayan Özel Eğitim Öğretmeni ve Psikolog Mine Ağır, şunları söyledi: “DEHB, görülme sıklığı yüzde 5-7 arasında olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocuklukta başlayıp yüzde 60-70 oranında yetişkinlikte de devam edebilen bir bozukluktur.

Haberin Devamı

DEHB, özellikle okul çağındaki çocukları kaliteli bir eğitim alma sürecinde etkileyebilmektedir. DEHB ile ilgili yapılan araştırmalar, Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanların, olmayanlara göre okulu bırakma oranının yüzde 32 – yüzde 40 tan daha fazla olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Okul öncesi dönem ve okul çağında belirgin hale gelebilen DEHB, sıklıkla erişkinliğe kadar sürebildiği için mutlaka doğru bir programla tedavi altına alınmalıdır.” dedi.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu nedenleri nelerdir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun birçok nedenden kaynaklanabileceğini dile getiren Psikolog Mine Ağır, “DEHB, genetik bir nedene dayandığı düşünülen, nörobiyolojik bir bozukluktur. DEHB 'ye doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası yaşanan problemler de neden olabilir.

Doğum öncesinde gelişen sebepler içerisinde; genetik nedenler, gebelikte kullanılan sigara, alkol, uyuşturucu madde, gebelik enfeksiyonları, genetik hastalıklar(otizm, down sendromu...) ve kullanılan ilaçlar vardır.

Doğum sırasında gelişen sebepler içerisinde; zor doğum, oksijen yetersizliği, düşük doğum ağırlığı, doğum sonunda uzamış sarılık, erken doğum, ikiz, üçüz gebelikler vardır. Doğum sonrası gelişen sebepler ise; menenjit, ensefalit, kafa travmaları, beyin tümörleri, havale, demir eksikliği, kimyasal zehirlerdir (kurşun gibi).” diye konuştu.

Haberin Devamı

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtileri nelerdir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda görülen belirtiler hakkında bilgi veren Mine Ağır, “Aşırı hareketlilik şeklinde de kendini gösterebilir ve özellikle küçük yaşlarda kendilerini riske atabilecek ve hatta zarar verebilecek davranışlarda da bulunabilirler. Bundan dolayı DEHB belirtilerini ayrı ayrı incelemek daha faydalı olacaktır.

DEHB olan çocukların davranışları çok iyi analiz edilmelidir. Eğer çocuğunuz, sizi dinliyormuş gibi görünüp ilgisini sürekli başka bir alana kaydırıyorsa, dikkati çok çabuk dağılıyorsa, yoğun düşünme gerektiren işlerden kaçınıyor ve bu işleri yapmaktan hoşlanmıyorsa, verilen komutları izleme de güçlük çekiyorsa, günlük işlerini unutuyorsa bu belirtiler dikkat eksikliğinin bir belirtisi olabilir.” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu nasıl tedavi edilir?

DEHB sorunu yaşayan çocuklar için kritik önemde olan aşamalardan bir tanesinin de aile, çocuk ve okul arasında iyi bir iletişim kurmak olduğunu söyleyen Ağır, şunları kaydetti: “Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu sorunu yaşayan çocukların tedavisinde ilk aşama aile, eğer okul çağında bir çocuksa öğretmenleri ve destek alınan uzman arasında sıkı bir iletişim sürecinin yürütülmesiyle başlar.

Öncelikli diğer aşama ise DEHB’ li çocukların ailelerinin DEHB konusunda doğru bilgilendirilmesi olmalıdır. Çünkü çocukta var olan sorunların nedenlerini başka bir yerde aramak, tedavi sürecini engellendiği gibi geri alınamayacak bir yaklaşımın sergilenmesine yol açabilmektedir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tembellik olarak algılanıyor!

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunu yaşayan çocuklara, aileleri tarafından sıkça uygulanan bir yanlışı da ifade etmem gerekirse; Aileler, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu sorunu yaşayan çocukları cezalandırabilmekte ve çocuğun sorumluluklarını yapmamasını tembellik olarak niteleyebilmektedirler. Bu durum aile ve çocuk arasındaki iletişimi sekteye uğratabilmektedir. Tedavi sürecinde amaçladığımız nokta, aile ve çocuk arasında sağlıklı bir iletişim sürecinin devam etmesidir.” dedi.

Haberin Devamı

Ailelerin yaklaşımı nasıl olmalıdır?

Tedavi süreçlerinde ailelerin neler yapabileceği konusuna da değinen Ağır, şunları söyledi: “Ebeveynlerin, çocuklarına karşı doğru yaklaşımlarda bulunmaları için gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz:

-Çocuğunuzun öncelikle DEHB tanısı olduğunu kabul etmelisiniz.

-Çocuklarınızı diğer çocuklarla kıyaslamaktan kaçınmalısınız.

-DEHB tedavisi, aileleri zorlayan bir durumdur. Bu konuda aileler sabırlı olmalılar ve umutsuzluğa kapılmamalıdırlar.

-Çocuğunuzla iletişim kurarken ona nazik davranmalı ve onu bir birey olarak kabul etmelisiniz.

-Çocuğunuzla iletişim kurarken onunla göz teması kurmalısınız.

-Çocuğunuza net kurallar koymalı ve bu kurallar konusunda tutarlı davranılmalıdır ancak DEHB olan çocuklar kurallara uyma konusunda zorlanabilecekleri için bu çocukların kendileri ve aileleri için önemli olan kurallar seçilerek başlanmalı ve özellikle bu konuda aile danışmanlığı desteği almalıdırlar.

-Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirmeyi önemsemelisiniz. Çocuğunuzla zorunlu zamanlar dışında da birlikte olmanız, tedavi sürecine pozitif katkı sağlayacaktır.

-Çocuğunuza onu sevdiğinizi ve yanında olduğunuzu her fırsatta hissettirmelisiniz. Çocuğunuz, onu her daim seven ebeveynleri olduğunu bilmelidir.” dedi.

Uzmandan destek alınmalı mı?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun her yaşta farklı belirti verebileceğini belirten Ağır, “5-6 yaşlarındaki bir çocuk için normal kabul edilen dikkat süresi 10 yaş üzerindeki bir çocuk için daha kısa olabilir. Bu nedenle her birey kendi yaş dilimi içerinde değerlendirilerek tedavi programı oluşturulur.

DEHB, çocukluk yaşlarında başlayarak yaşam boyu sürebilir. İlerleyen dönemlerde hareketliliğin azalıp dikkat probleminin daha yoğun bir şekilde görülmesi mümkündür. DEHB, kaliteli bir yaşam sürecini etkiyebileceğinden dolayı mutlaka bir uzmandan destek alınması gerekmektedir.” diye ifade etti.