Giriş
Batuhan Karadeniz: "Fatih Terim biraz daha konuşsa ağlayacaktım"
Türk futbolunun yetenekli ve yaramaz çocuğu Batuhan Karadeniz yine kendine has üslubuyla kariyerini değerlendirdi. Elinde olmadan kaçan fırsatları, kendi hatasıyla teptiği şansları ve onda iz bırakan olayları anlatan Batuhan, Maçkolik Instagram hesabına röportaj verdi.
Maçkolik ve Goal editörü Yağız Okul'a röportaj veren Batuhan Karadeniz'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Manchester City istemiş
"Benim hedefim her zaman en üst ligde, en iyi şartlar altında futbolu bırakmak. Kariyerime başladığımda Beşiktaş'ta 15 sene oynayıp futbolu bırakmak vardı. Orada yetiştim, top toplayıcılık yaptım. Ben her şeyi çok erken yaşadığım için sıkıntı yaşadım. Çocukluğumu yaşayamadan adam oldum. O zamanlar Manchester City istedi beni, hayal gibi geliyordu. Beşiktaş maçlarını evden kaçarak izliyordum. Sonra bir baktım, 6 ay sonra derbi oynuyorum!"
"Milli takım uzun yıllar forvet aramayabilirdi"
"Zamanında yanlışlar yapmadım mı? Yaptım. Ama ne takım arkadaşlarıma, ne de bir teknik direktörüme yanlış yaptım. Benim tek yanlışım milletimize oldu. O zamanlarki cahiliyet dönemim olmasaydı, milli formayı uzun yıllar giyebilecek ve uzun yıllar Milli Takımı forvet arayışına sokmayacak bir oyuncuydum. Bu benim hayatım boyunca en büyük pişmanlığım olacak."
"Fatih Terim bizim babamızdır"
"Fatih hoca bizim babamızdır, futbolcu olup da onu sevmeyen çok nadirdir. Ben de 17-18 yaşlarında A Milli Takım'a çağrıldım. Evdeydim, kulüp doktoru arayıp bana Milli Takım doktorunun durumumu sorduğunu, beni takım çağırabileceklerini söyledi. Başta inanmadım ama performansım da iyiydi o dönem. Sonra kadro açıklandı, her yerden beni aramaya başladılar, 'Batuhan kadrodasın' diye.
Bindim arabaya gittim, antrenmanlara çıkmaya başladım. Fatih hoca bana bazı şeyler anlatıyor ama ben de beni oynatmayacağını düşünüyorum. O dönem Avrupa Şampiyonası elemesi oynayacaktık. Kadroda olacağıma hiç inanmıyordum ama kadroya bir baktım ilk 11'de ben de varım. Neredeyse ağlayacaktım. Şoke oldum. Bosna Hersek maçıydı, iyi de başlamıştık ama 24. dakikada omzum çıktı. Omzumu takmaya çalışıyorlar ama olmuyor. Doktora, 'Cengiz abi şu kolumu tak ben oynayacağım' diyorum ama o da, 'Nereye oynayacaksın oğlum!' diyor. Milli formayı yakalamışım, oynamak istiyorum ama omzum yerine oturmadı. Büyük bir şanssızlıktı benim için. Okyanusu geçtim, derede boğuldum!
"Az daha ağlayacaktım"
Fatih hoca bana maçtan önce, 'Ne yaparsan yap, ben seni bugün 90 dakika sahada tutacağım. Ben sana senin kendine inandığından daha çok inanıyorum' demişti. O an çok duygulanmıştım, konuşma biraz daha uzasa ağlayacaktım."
"Bir kulübü sevip bağlanmayın, profesyonel olun"
"Bir menajerim vardı. Bana dedi ki, 'PSV veya Ajax, birini seç gidiyoruz'. Ben ise Eskişehirspor'a gitmeyi tercih ettim. Böyle bir akıl var mı? Bu tercihi yapmamdaki sebep ise Eskişehirspor'da çok sevilmemdi. Futbolcu olmak isteyen arkadaşlara şunu öneririm, 'Bir kulübü sevme, bağlanma.' Ben kimi sevdiysem hep terk edildim. Futbolda duygusallığa hiç yer yok. Ben profesyonel olamadım, profesyonel olmak lazım. Beşiktaş'tayken de başka takımlar istedi, ama gidemedim."