Çocuklarda ateş düşürücü dozuna dikkat!

Ateşin genellikle vücutta var olan bir enfeksiyona karşı tepki olarak yükseldiğini belirten Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Uzmanı Dr. Dicle Şener, bu durumun enfeksiyonla savaşta çok önemli olduğunu söyledi.

Ateşin enfeksiyonlara bağlı ya da enfeksiyon dışı faktörlere bağlı vücut ısısının normal sınırların üzerine yükselmesi olduğunu ifade eden Şener, "Normal vücut ısısı koltuk altında 37,4 santigrat, ağız içinde 37,5 santigrat, rektal 38 santigrat, kulak zarında 37,8 santigradın altındadır. Bu değerlerin üstündeki değerler kabaca ateş olarak tanımlanır. Yaşamın ilk iki yılında çocuklarda yılda yaklaşık 4-6 ateşli nöbet görülebilir. Ateş, ailelerde ciddi korku ve kaygıya da neden olmaktadır. Ebeveynlerin çoğu, çok yüksek olmayan vücut ısılarının dahi çocukları için zararlı olabileceğini düşünmektedirler.

Ateş vücuda giren enfeksiyon etkenlerine karşı normal fizyolojik bir yanıttır ve enfeksiyonla savaşta çok önemlidir. Ateşin yüksekliği her zaman enfeksiyonun ciddiyetinin göstergesi değildir. Hastaların büyük kısmında 39 santigratın altında olup ateş nedeni viral solunum yolu enfeksiyonu, akut otitis media, gastroenterit gibi sık rastlanan hastalıklardır" dedi.

ATEŞ ÇOCUĞU RAHATSIZ EDİYORSA VERİN

Ateşte özellikle korkulması gereken durumların 38,5 santigratın üzerindeki ateş, düşürülemeyen ateş, çocuğun yaşı, huzursuzluğu, toksik görünümü olduğunu vurgulayan Dr. Şener "Bu gibi durumlarda aileler daha dikkatli olmalı ve hekime başvurmalıdır. Ailelerin yüzde 25’i 37,8 santigrat altındaki değerlerde çocuklarına ateş düşürücü vermektedir. Sık kullanılmasına rağmen büyük oranda ateş düşürücü dozunun yanlış olduğu görülmektedir. Bu ilaçlar arasında en çok kullanılanlar parasetamol ve ibuprofendir. Ateş çocuğa rahatsızlık veriyorsa yani uzayan ağlamalar, huzursuzluk, iştah azalması ve uyku bozukluğu varsa onu rahatlatmak için ateş düşürücü verilmelidir" dedi.

Dr. Şener, ateş düşürücü kullanımında doz aşımı nedeniyle zamanla mide kanaması, böbrek ve karaciğer de hasar oluşması gibi istenmeyen durumlarla karşılaşılabileceğini söyledi.