Dünya Uzman isim 'Tarihi bir süreç yaşıyoruz' diyerek yorumladı! Dünya barışında Türkiye etkeni

Uzman isim 'Tarihi bir süreç yaşıyoruz' diyerek yorumladı! Dünya barışında Türkiye etkeni

Paylaş
Uzman isim 'Tarihi bir süreç yaşıyoruz' diyerek yorumladı! Dünya barışında Türkiye etkeni

İran'ın İsrail'e düzenlediği misilleme saldırısının ardından bölgede gerilim üst seviyeye çıktı. İsrail'in cevabı beklenirken ABD devreye girerek topu tamamen İsrail sorumluluğuna bıraktı. Orta Doğu'daki bu gerilimi "Tarihi bir süreç yaşıyoruz" sözleriyle tanımlayan Doç. Dr. Emete Gözügüzelli gerilimin topyekun savaşa dönüşmemesi için Türkiye'nin çok kritik bir rolü olduğunu belirtti.

ÖMER FARUK EKİNCİ / POSTA.COM.TR | İsrail’in İran’ın Şam’da bulunan büyükelçilik binasını vurmasından sonra gözler İran’ın vereceği cevaba çevrilmişti. 2’si general olmak üzere 7 kişinin hayatını kaybettiği saldırının ardından İran, İsrail’e 300’den fazla İHA/SİHA ve füze fırlattı. Bunların büyük kısmı Demir Kubbe ve ABD hava savunması tarafından etkisiz hale getirildi.

Haberin Devamı

Saldırının ardından İran’dan yapılan açıklamada, İsrail'e gerçekleştirilen insansız hava aracı (İHA) saldırısının, Suriye'deki İran konsolosluğuna düzenlenen saldırının cevabı olduğunu söylendi. İsrail’in İran’a misilleme yapma durumunda ise çok daha sert şekilde cevap verileceği duyuruldu.

ABD, İsrail’in yapacağı misillemenin durdurulması yönünde adımlar attı ancak Netanyahu hükümetinden tehditler eksilmedi ve karşılık vereceği söylendi. Bunun ardından ABD, olası bir misillemenin İsrail’in tamamen kendi kararı olduğunu açıkladı.

Dün yapılan açıklamalarda ise misillemenin doğrudan İran’a değil, İran’ın vekilleri üzerine yapılacağı iddia edildi.

“CEPHELERİN ÇOĞALMASI İSTENMİYOR”

Bölgede yaşanan gerilimi Posta.com.tr’ye değerlendiren Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi KKTC/Lefkoşa Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, İran’ın saldırısı sonrası ABD’nin İsrail’i misilleme konusunda uyarması ile ilgili, “ABD ile ihtilaf içerisine giren bir Netanyahu iktidarı gösterilebilir. Netanyahu ve kabinesinin yaptığı açıklamalarda bizzat israil’in İran saldırısına kesinlikle yanıt vereceği yönünde net mesajlar verildi” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

ABD neden bölgede savaşın ilerlemesinin fayda etmeyeceğini düşünüyor? Sorusunu cevaplayan Doç. Dr. Gözügüzelli, “Cephelerin çok yönlü açılması, zayıflamaya sebep olur. İran ile doğrudan bir savaş, dünyada petrol ve enerji piyasasını oldukça etkiler ve güvenlik risklerini daha da artırması sebebiyle ciddi bir ihtilafa dönüşebilir” dedi.

KRİTİK AKTÖRLER: RUSYA VE ÇİN

Yaşanacak ekonomik sıkıntıların yanı sıra İran’ın yanında bazı aktörlerin de net bir şekilde yer alma potansiyelinin de bulunduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Gözügüzelli, Çin ve Rusya’yı işaret etti.

ABD ve Avrupa’nın henüz cephelerin çoğalmasına hazır olmadığını söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, İsrail’in planladığı misillemenin önüne geçilmesinin ya da sorumluluğun tamamen İsrail’e bırakılmasının ABD ve Batı için önemli olduğunu belirtti.

Orta Doğu’da yükselen gerilim çok yönlü bir saldırı ve eylem içerisine geçti” ifadelerini kullanan Doç. Dr. Gözügüzelli, yıpranan bir İsrail’in Avrupa için de riskleri artırdığını belirtti. Hürmüz Boğazı’nda yaşanan el koyma olayına dikkat çeken Doç. Dr. Gözügüzelli, “Hürmüz Boğazı dünyanın en büyük petrol noktasıdır. Dünya petrolünün yüzde 20’si her gün buradan geçer. İsrail’e hizmet ettiği kanısıyla İran tarafından düzenlenen gemilere el koyma operasyonlarında tankerlerin alınması, Kızıldeniz’de Husiler’in İsrail gemilerine saldırıları bize Netanyahu’nun köşeye sıkıştığını göstermekte” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

PSİKOLOJİK SAVAŞTA İSRAİL’İ BATI MEDYASI OMUZLADI

Başta Batı medyası olmak üzere kamuoylarında İsrail ve İran yakın zamana kadar genellikle terör ve terörizm ile eşleştirilen ülkeler konumunda olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, “7 Ekim’den sonra gelen süreçte ise İran üzerinde bu eşleşme aynı şekilde devam ederken Batı medyası tarafından çizilen senaryoya göre İsrail, meşru müdafaa hakkını kullanan mazlum bir devlet gibi gösterilmeye başlandı. Psikolojik savaş açısından bu oldukça önemli bir kırılma noktası. İsrail, dünyanın desteğini kazanmak için harekete geçmesi gerekiyordu. İran’a düzenlenen büyükelçilik saldırısı da bunun göstergesi” dedi.

Haberin Devamı

“OLASI BİR SAVAŞ DURUMUNDA İRAN YALNIZ KALMAZ”

Doç. Dr. Gözügüzelli, İran’ın ittifakları ile ilgili ise şöyle konuştu:

Rusya ve Çin saldırının ilk anlarında tam desteğini açıklamasa da şu an İran’ın meşru müdafaa hakkını kullandığı yönünde net bir mesaj verdiler. İran’ın egemenlik ve onurunun korunacağı duyuruldu. Olası bir savaş durumunda İran’ın yalnız kalması çok da mümkün görünmüyor. Çin’in Avrupa’ya ulaşmak için yürüttüğü Modern İpek Yolu projesinin en önemli ayaklarından biri de İran’dır. Bu sebeple İran’a müdahale konusunda ilk öne çıkacak isimlerden biri Çin olacaktır. Bu güzergahın güvenliğini kaybetmemek Çin için oldukça önemli.


“TARİHİ BİR SÜREÇ YAŞIYORUZ, TÜRKİYE’NİN ROLÜ ÇOK KRİTİK”

Ülkemizden çok da uzakta yaşanmayan bu gerilim ile ilgili Türkiye’nin pozisyonunu değerlendiren Doç. Dr. Gözügüzelli, “Türkiye tüm bu gerilimde izlenen politikalar karşısında bir arabulucu noktasında davranan ve bu çatışmaların daha düşük seviyeye taşınması için gereken diplomasiyi göstermiştir. Türkiye’yi zor bir süreç beklemektedir. ABD ile İran arasında gerekli mesajların iletiminde oynamış olduğu tarafsız ve diplomatik gücü son derece kayda değerdir” şeklinde konuştu.

İran ile cephe açılırsa bunun büyük bir insani felakete dönüşeceğini söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, “Gözü dönmüş bir dünya sisteminde nükleer güç sahibi olmak büyük caydırıcılıktır. İsrail’in de İran’ın da nükleer gücü bulunuyor. Çatışmanın bu noktaya varmaması için Türkiye oldukça önemlidir. Arabuluculuk ile çatışmayı dinginleştirecek süreci başlatması, iş birliği konusunda iki taraf arasında köprü olabilmesi çok kritik. Tarihi bir süreç yaşıyoruz. Yaşananlara hayretler içerisinde tanık oluyoruz. Dünya barışının sağlanmasında Türkiye’nin önemli çok büyük. Gerek ABD ile kurulan temaslar gerekse İran ile kurulan temaslarla buraya adımlar atıldığını görüyoruz” diyerek sözlerine son verdi.

Haberin Devamı