Eğitim - Kariyer İslamcılık akımı nedir, temsilcileri kimlerdir? İslamcılık akımı eserleri nelerdir?

İslamcılık akımı nedir, temsilcileri kimlerdir? İslamcılık akımı eserleri nelerdir?

Paylaş
İslamcılık akımı nedir, temsilcileri kimlerdir? İslamcılık akımı eserleri nelerdir?

İslamcılık Batı'nın ilerlemesi ve İslam dünyasının geride kalması sonucu ortaya çıkmış bir akımdır. Daha çok 2. Abdülhamit döneminde siyasi bir ideoloji haline gelmiştir. İslamcılık Müslüman kimselerin kendilerini geliştirmek istemeleri ile güç kazanmıştır. İslamcılık akımı nedir, temsilcileri kimlerdir ve eserleri nelerdir sizler için detayları ile derledik.

İslamcılık akımı Batıcılık akımına karşı olarak geliştirilmiştir. Gelişen Batı karşısında Müslümanların da gelişmesi gerektiğini savunan bir akım olmuştur.

Haberin Devamı

 İSLAMCILIK AKIMI NEDİR, TEMSİLCİLERİ KİMLERDİR?

İslamcılık fikrinin ideoloji haline gelmesi XIX. sonlarına denk gelir. Tanzimat fermanı ile resmi bir şekilde başlayan Batılılaşma hareketi İslamiyet aleyhine olmuştur. Bu da Batılılaşma harekete tepki olarak İslamcılık hareketinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Osmanlıcılık fikri zamanla önemini kaybedince ortaya İslamcılık çıkmıştır.

Osmanlı devleti sınırlarında yaşayan tüm Müslümanları bir çatı altında toplama düşüncesini savunur. Din ve millet birdir düşüncesi ile ortaya çıkan İslamcılık 2. Abdülhamit döneminde devlet politikası olarak kullanılmaya başlanmıştır.

1. Abdülhamit İslam birliğini gerçekleştirmek için sahip olduğu halifelik özelliğini de kullanmıştır. İslamcılık fikrini savunanların çoğu dini, sosyal ve ahlaki değerlerin korunması şartı ile Batının örnek alınmasını kabul etmiştir. Daha çok İslam dünyasının hurafelerden kurtulması gerektiğini savunmuşlardır.

Haberin Devamı

Buna göre İslamcı hareketin daha çok toplumdaki manevi ve ahlaki değeri korumaya özen gösterdikleri söylenebilir. Akımın önde gelen isimleri arasında Mehmet Akif, Muhammed Abduh ve Cemaleddin Efgani sayılabilir.

İSLAMCILIK AKIMI ESERLERİ NELERDİR?

İslamcılık akımının öncüleri olarak Tunuslu Hayreddin Paşa, Said Halim Paşa, Cemaleddin Efgani Muhammed Abduh ve Mehmet Akif gibi siyaset adamları gösterilebilir. Bu dönemde Batı örnek alınmaya devam edilmiş fakat Müslümanlığı manevi ve ahlaki değerleri de korunmak istenmiştir.

Gelişen ve yenilenen Batı toplumlarına ayak uydurmak için Müslümanlar tarafından geliştirilen İslamcılık uzun soluklu olmamıştır. Bir süre sonra kendini Türkçülük akımına bırakmış ve 1. dünya savaşından sonra etkilerini yitirmiştir.

 İSLAMCILIK NASIL ORTAYA ÇIKTI?

  • Batı dünyasının siyasi, maddi, ilmi ve teknik bakımdan oldukça ilerlemiş olması,
  • İslam dünyasının Batı dünyası karşısında askeri olarak büyük başarısızlıklar yaşaması ve buna bağlı birçok sorunun ortaya çıkması,
  • İslam dünyasının büyük bölümünün emperyalist devletler tarafından işgal edilmiş olması,
  • Gelişen batı dünyasının karşısında Müslüman aydınların kendilerini kötü ve başarısız hissetmeleri,
  • Batı dünyasının İslam dünyasına karşı misyonerlik ve oryantalizm faaliyetlerine başlamaları.

Bunun gibi sebepler hem Osmanlı devletinin hem de diğer İslam devletlerinin kendilerini tanıtma ihtiyacı hissetmesini sağladı. Yeniden diriliş olarak da umutların ortaya çıkmasını sağlayan İslamcılık çok uzun sürmeden kendini Türkçülük akımına bıraktı.

Daha çok Batıcılık akımına karşı ortaya çıkmış olan İslamcılık 1. dünya savaşının bitmesi ile etkilerini yitirmeye başladı. Bunda diğer Müslüman devletlerin Osmanlının karşısında durması ve diğer ülkeler ile sorun yaşaması da etkili olmuştur.

Haberin Devamı

İSLAMCILIK ÖNEMİNİ NE ZAMAN YİTİRDİ?

Her ne kadar 2. Meşrutiyet ile gelen özgürlükçü ortamda İslamcılar inançlarını serbestçe yaşama ortamı bulsalar da bu çok uzun sürmedi. Bu süreçte Mısır, Suriye ve diğer Arap dünyalarında Osmanlı devletine karşı çıkma vardı ve bu da İslamcılık akımının etkisini azalttı.

Aynı zamanda İttihat ve Terakki Cemiyeti siyasi alanda ağırlığını hissettirince Türkçülük fikri önemsenmeye başlandı. 1918 senesinde 1. dünya savaşının da bitmesi ile beraber İslamcılık tüm maddi ve manevi önemi ile dayanaklarını kaybetmiş oldu.