Ekonomi Depremden etkilenen çalışana motivasyon

Depremden etkilenen çalışana motivasyon

Paylaş
Depremden etkilenen çalışana motivasyon

Kahramanmaraş merkezli depremler zihinlerde derin izler bıraktı. Yaşanan bu süreç psikolojik olarak normal hayatı ve iş hayatını da etkiliyor. Bu noktada işverenlere de önemli görevler düşüyor. Peki çalışma hayatında ne gibi önlemler alınmalı? Travmayı atlatmak ve iş ortamında motivasyonu artırmak için neler yapılmalı? Tüm bunların detayını Psikolojik Danışman Dr. Feyza Çelen anlattı.

KENDİNİ GÖSTEREN HALLER

Haberin Devamı

Deprem 6 Şubat’tan itibaren her yönüyle gündemimizde. Yaşananlar hem depreme birebir maruz kalanların hem de 85 milyonun psikolojik durumunu etkiledi. Hiçbir telkin bu acıyı dindiremez. Yaşanan tüm acıların akıp giden hayatımız içinde bazı göstergeleri var. Bunların bazıları şöyle: sGeceleri sık uyanmak ya da hiç uyuyamamak, sKaygı seviyemizin artmasından ötürü sevdiklerimizin yanından ayrılmaya korkmak, günlük plan bile yapamamak, sYeme içme dengemizin bozulması, sHiçbir iş yapmak istememe, konsantrasyon bozuklukları, s‘Bu kadar çalışsam da bundan sonra ne önemi var ki?’ şeklindeki düşünceler.

DESTEK HİZMETİNE ÖNCELİK

Bu noktada işverenlere önemli görevler düştüğüne dikkat çeken Psikolojik Danışman Dr. Feyza Çelen, “Kurumlarda psikologların olması, insan kaynakları yönetimi süreçlerinin ciddiyet ve hassasiyetle ele alınması bu açıdan son derece önemlidir. Ruh sağlığının bozulmasını önleyen yaklaşımlar ve destek hizmetler, işyerlerinin önceliği olmak durumundadır” dedi.

Haberin Devamı

İŞVEREN NE YAPMALI?

Geleneksel yönetim tarzından ve bürokratik iletişimden bu dönemde sakınmak gerektiğini vurgulayan Feyza Çelen, şunları söyledi: “Çalışanlarıyla birebir ilgilenen bir yönetici artık çok da hayal değil. Çevik sistemlerle yönetilen çoğu kurumsal firmada çalışanlarıyla ekip çalışmalarına sahada birlikte devam eden liderler, onların ruh iniş çıkışlarını, motive oldukları durumları iyi gözleyip çok daha fark yaratan işlere imza atabiliyorlar. Bu hususta geleneksel yönetim tarzından ve soğuk bürokratik iletişimlerden kaçınmak, çalışanın aidiyetini hızlandırmakta ve çalışma ortamını yumuşatmaktadır.”

TRAVMA VE NORMALLEŞME DÖNEMİ

Depremden etkilenen çalışanlarla ilgili ilk ve sonraki süreçlerde neler yapılması gerektiğiyle ilgili de bilgi veren Çelen, şunları aktardı: Travmatik semptomlar yaşayan çalışanlar için ilk yapılması gereken; sBireyin fizyolojik ihtiyaçlarını karşıladığından emin olunmalı. sSonrasında aidiyet ve sevgi bağları güçlendirilmeli. Süreç normalleşmeye başladığında da; sÇalışanların potansiyellerini ortaya koyabilecekleri mekanlar hazırlanmalı. sBaşarı duygusunu tatmin edeceği bir duruma destek verilmeli.

Haberin Devamı

NASIL STRATEJİLER BELİRLENMELİ?

“Travmatik bir yaşama sahip çalışanınız varsa, travma öncesindeki kimliğini iyi tanımış olmanız mühimdir. Böylece onunla daha rahat yol alırsınız” diyen Feyza Çelen, şöyle devam etti:

  • Çok tanımadığınız bir çalışanınızsa; ilk üç ay satış hedefi odaklı işlerden uzak tutmak önemlidir.
  • Rutin ve güvende bir koşul hazırlamak bu süreci rahatlatır.
  • Bu süre içinde ekibin içinde onun varlığından duyduğunuz mutluluk ifadeleri, “bir ihtiyacın olursa yanındayım” şeklindeki geri bildirimlerinizin sıklığı çalışan aidiyetini güçlendirir.
  • Ekip olarak yanında olduğunu hissettirmek önemli.
  • Eğer şirket imkanlarınız psikolojik destek vermek üzerine bir strateji benimsiyorsa, seans ücretleri ve yönlendirmeleri için onayı alınarak destek sunulabilir.
  • Elbette çalışanın maddi kayıpları üzerine yaşanan durumlarda, şirketin imkanları da seferber edilebilir.
  • Çok büyük firmaların, çalışanlarının ailelerini taşıma ve yerleştirme masraflarını karşıladığı durumlara şahitlik ettik.
  • Borçlarının sıfırlanmasını sağlamak, öğrencilerine burs vermek gibi durumlar da birçok kişinin motivasyonuna iyi geldi. Sadece yaşayanlar değil bunlara şahitlik eden bizler bile bu üzgün günlerde ancak böyle mutlu olduk.”

‘YANINDA OLMAK İSTİYORUM’ MESAJI

Bireylerin travma dönemlerinde yasını tam yaşayamadığı zaman birkaç ay sonra ertelenmiş semptomlar göstermeye başlayabileceğini ifade eden Çelen, şunları aktardı: “Bu yüzden ona ‘yaşadıklarını hatırlatıp, acı veririm’ diye düşünmeden onu gündelik hayat içinde konuşturmaya çalıştırmak ve anlattığında öneriler sunmadan sadece dinleyebilmek en büyük destektir. Özellikle ihtiyacı olan konuları belirlemek, hayatındaki önemli konuları sormak ve yardımcı olmak istemek mühimdir. Birinin yanında olmayı bilmek gerek.

Bu da kafamızdaki ezber şablonlardan uzak olmalı. Yani ‘buna ihtiyacı vardır’, ‘şunu bekler şimdi’ gibi kurgulardan kaçınmak gerek. En uygun soru şudur: ‘Yanında olmak istiyorum ve senin nasıl yanında olacağımı bilmiyorum. Bana öğretir misin?’ Bu, ‘Senin için ne yapabilirim?’ yaklaşımından daha duyarlı bir sorudur. Bazen sadece elinden tutmak, ağlarken sarılmak bazen onun için bir iş yapmak ya da onunla birlikte bir hareket planında bulunmak olabilir. Ya da birlikte susmak gerekir.”

Haberin Devamı

AKTİVİTELER YAPILMALI

Deprem gibi travmatik etkileri olabilecek durumların karşısında yeni şirket stratejilerinin benimsenmesi gerektiğine işaret eden Feyza Çelen, “Neticede işimiz insan. Bu yüzden kurumsal wellbeing (esenlik) sistemlerinin geliştirilmesi gerekiyor. Spora teşvik etmek, sağlıklı beslenme destekleri sunmak önemli. Birçok firmanın kurum çalışanlarıyla yaptığı turnuvalar, düzenli doğa ve şehir gezileri, sabah kahvaltıları veya toplantı ikramları uzun çalışma saatlerinin üstesinden gelebilen örnekler olabiliyor” dedi.

GÖÇ ETME İSTEĞİ VAR AMA...

Deprem korkusu ve riski nedeniyle bazı kişiler İstanbul gibi büyükşehirlerde işi bırakıp, daha güvenli küçük şehirlere gitme planı yapıyor. Peki bu kaçış bir kurtuluş mudur? Bu noktanın çok iyi analiz edilmesi gerektiğini dile getiren Feyza Çelen, “Elbette bu, büyük bir seçim ve değişim. Şehir değişimi gibi kararlar; yaşanan olumsuz olayların seyrinde gelişen durumları da kapsar (boşanma, alkol, madde bağımlılığı, okul bırakma, işten ayrılma gibi).

Haberin Devamı

Bu yüzden travmatik olayların üstünden en az altı ay geçtikten sonra böyle değişim kararları verilmelidir. Anlık ruh değişimlerinin etkisinden biraz daha uzak kalarak bu değişimi yaratmak gerekir. Genellikle de verilen kararlar, ailesi olanlar için mevcudu korumaya yönelik olurken, bekarlar adına daha radikal kararların alındığını söyleyebiliriz” dedi.