Fahiş fiyat artışında kartel yapılanması

Ekonomi

Rekabet Kurulu, fahiş fiyat artışı iddiasıyla haklarında soruşturma yürüttüğü gıda üreticisi ve tedarikçisi 13 teşebbüse ‘kartel’ veya ‘yeniden satış’ fiyatının tespiti sebebiyle toplam 878 milyon TL idari para cezası verdi.

23 Aralık 2022 , Cuma 07:00 | Son Güncellenme: 23.12.2022 07:04 Güncelleme: 23.12.2022 07:04

Soruşturma kapsamındaki tedarikçilerin 5 zincir market arasında fiyat artışlarına yönelik koordinasyonu sağlayarak, marketlerin raf fiyatlarını belirlemeye yönelik kartel oluşturduğu tespit edildi. Bazı teşebbüslerin marketlerdeki raf fiyatlarını doğrudan belirlemek suretiyle de Rekabet Kanunu’nu ihlal ettikleri sonucuna ulaşıldı.

Haberin Devamı

ORTAK YÖNLERİ VAR

Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle, cezaya ilişkin değerlendirmesinde, soruşturmanın marketlere 2.7 milyar liralık ceza kesilen ilk soruşturma ile en önemli ortak yönünün, gıda ve hijyen ürünleri olmak üzere hızlı tüketim ürünlerine yönelik inceleme, şikayet, araştırma ve gözlemlerin ürünü niteliği taşıması olduğunu belirtti. Küle, “Yapılan inceleme ve analizler bizleri maalesef hem alt pazar olan organize perakende ve bilhassa büyük ulusal süpermarket zincirlerin hem de üst pazarda önemli markaları kontrol eden ekonomik birimlerin dahil olduğu birbirine paralel kartel yapılanmalarına götürdü” dedi.

‘TOPLA-DAĞIT’ UNSURLARI

Küle, ilk dosyada 5 büyük ulusal zincir marketin hem kendi aralarında koordine ettikleri hem de üst pazardaki bir tedarikçinin koordinasyona dahil olduğu iki taraflı bir kartel yapılanmasının söz konusu olduğunu belirterek “İkinci dosyamızda bu yapıyı genişleterek tamamlayan 13 ayrı ‘topla-dağıt karteli’ dediğimiz tipte kartel yapılanması daha olduğunu gördük” diye konuştu. Birol Küle, ‘aynı eylemin iki kez cezalandırılmaması’ yönündeki hukuk ilkesi gereği ilk dosyadaki zincirlerin, ‘topla-dağıt kartel’ yapılanmasının aktörleri olmalarına rağmen bu dosyada tekrar ceza almadıklarını kaydetti.

Haberin Devamı

REFAH DAĞILIMINI BOZDULAR

Birol Küle, ikinci dosya ile sektördeki bazı önemli gerçeklerin görüldüğünü ifade ederek, şunları söyledi: “Yüksek paya sahip tedarikçiler ile yine yüksek paya sahip perakende şirketlerinin mevcut ticari ilişkilerini kullanarak refah dağılımını nasıl bozdukları, suni fiyat artışları ile moral de dahil toplumsal adaleti nasıl tahrip ettikleri, yoğunlaşmanın olduğu piyasalarda rekabet ihlallerinin kolaylaştığı, kritik dönemlerde özellikle alt pazardaki darboğazın tüketiciler üzerindeki baskısını artırdığı görüldü.”