Borsadaki kaçışın ayrıntıları! Hepsinin tek bir ortak özelliği var

Borsa geçen yıl yatırımcılarına önemli fırsatlar sundu. Özellikle seçimlerden sonra yani yılın ikinci yarısındaki ralli ve 8 bin 562 puana ulaşan BIST 100 Endeksi milyonları bu mecraya çekti. Yatırımcı sayısı ekim ayında 8.6 milyonla rekor kırdı. Fakat yılın son aylarında borsa ralliye ara verince ve hisselerdeki düşüş hızlanınca yatırımcı sayısı 7.6 milyona geriledi. Bir başka deyişle ekim ayına göre 1 milyona yakın yatırımcı borsadan vazgeçti. Borsayı en hızlı terk edenler bakiyesi 1.000 lira ile 5 bin lira arasında bulunan yatırımcılar oldu (sayıları 1.1 milyonu aşıyor). Portföy değeri 50 bin lira ve üzeri olanların bu süreçte daha sakin kaldığı görülüyor. Panikle borsadan hızla uzaklaşanların çoğunun halka arzların cazibesiyle ilk kez piyasaya ayak basan ve kaybetmeye dayanamayan yatırımcılar olduğu anlaşılıyor. Ve dalgalanmalarda gemiyi de ilk onlar terk ediyor. Sabırsızlık, tedirginlik, kaybetme korkusu, daha da düşecek endişesi... Adına ne derseniz deyin, risk iştahının temelinde duygular yatıyor. O yüzden yatırım yaparken her şeyden önce duygulara hakim olmak gerekiyor. İşin matematiğini çok iyi bilmek, teknik ve temel analiz üstadı olmak bu piyasada yeterli değil. Duygu kontrolünü sağlayamayan ve risklerini doğru analiz edemeyenler ‘kaybedenler kulübü’nde kendine yer buluyor. Belki de birçok fırsatlar sunan bu piyasaya sonsuza kadar küsüyor. Milyonlarca kişiye, onlarca kuruma anlık borsa verisi sağlayan yani finansal piyasaların merkezinde olan teknoloji şirketi Matriks’in Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Cem Tutar da yatırımcıların duygularını iyi yönetmesi gerektiğine dikkat çekti. Borsanın her gelenin kazanabileceği bir mecra olmadığını ifade eden Cem Tutar, şu noktaların altını çizdi: “İki ayrı kişi için aynı yatırım stratejisi her zaman doğru değildir. Aynı miktardaki kâr ya da zarar oranı iki yatırımcı için aynı şeyi ifade etmez. Örneğin iki yatırımcının da 100 bin lirası olduğunu ve aynı hisseyi aldığını düşünün. Bir yıl sonra bu yatırımcıların portföyüne baktığınızda birinin 10 bin lira zarar ettiğinde piyasadan çıktığını ve bir daha borsaya girmediğini, diğerinin ise 20 bin lira kazandığında sattığını, alttan aldığını ve daha çok kazandığını görebilirsiniz. Yani yatırım çok kişiseldir.” 20 yıldır aralıksız teknoloji yatırımı yaptıklarını aktaran Cem Tutar, şöyle devam etti: “Sürekli olarak server alıyoruz. Çünkü biz her zaman sermaye piyasalarının daha da büyüyeceğinden hareketle yarına hazır olmak zorundayız. Tüm sunucularımızı, networkümüzü; yani tüm teknolojik alt yapımızı yeniledik. Şu anda dört veri merkeziyle çalışıyoruz. Şu anda internet çıkışımız 12 gigabit oldu. Daha yalın bir ifadeyle sadece kasım ayında 3.5 milyon kullanıcıdan gelen günlük 4 milyar bağlantı talebini karşıladığımız bir teknoloji alt yapısından söz ediyoruz.” Matriks için ekip ruhunun önemine işaret eden Tutar, “Sürdürülebilir başarımızın itici gücü de ‘en önemli değerimiz’ dediğimiz ekip ruhu... 196 çalışanımızın 72’si 10 yılı aşkın süredir bizimle birlikte. Ekibimizde yer alan 105 kişi, beş yıldan daha uzun süredir bizimle çalışıyor. En büyük gurur kaynaklarımızdan biri de yüzde 33’lük kadın çalışan oranımız. Teknoloji sektörüne genel olarak baktığımızda bu oranın maalesef yüzde 9 civarında olduğunu görürüz. Geçen yıl, teknolojideki kadın sayısını artırmak ve deprem bölgesindeki kadınlarımızı yazılım alanında meslek sahibi olmasını sağlamak için Matriks Android Yazılımcı Meslek Edindirme Programı’nı hayata geçirdik. Kasım içinde tamamlanan programdan mezun olan kadınlarımız sertifikalarını aldı. Şu anda en büyük amacımız sertifikalarını alan kadınlarımızı bir an önce iş sahibi yapmak. Mezunların bir kısmını Matriks’te istihdam etmek için görüşmelerimiz sürüyor” diye konuştu. “Matriks aslında çalışanları tarafından kurulan ve yatırım almamış bir start up” diyen Cem Tutar, girişimcilik alanındaki süreci ve zorlukları çok iyi bildiklerini ifade etti. Tutar şunları söyledi: “Çok iyi bir teknoloji geliştirmek ya da çok iyi bir fikre sahip olmak, başarılı olmak için her zaman yeterli olmuyor. Biz de bu süreci çok yakından deneyimlemiş bir şirket olarak girişimcilere kapılarımızı açtık ve bir ekosistem çağrısı yaptık. ‘Matriks Ekosistemini Genişletiyor’ projemize yoğun bir ilgi oldu. Bugüne kadar 56 proje ile görüştük. 7 projeyle ise görüşmelerimiz sürüyor. Bazısına data sağlıyoruz. Bazılarına mentorluk yapıyoruz.”