OLGUNLUĞA SAHİP OLMAYAN EVLİLİKLER YÜRÜMÜYOR
Çiftlerin bu boyutlarda denk olmaları halinde evlilik olgunluğunun ortaya çıktığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Evlilik kurumu, bu nedenle ehliyet almak ve araba kullanmaktan daha önemsiz değil. Araba kullanmak için bir ehliyet gerekiyor, evlilik için de aynı şey geçerli olmalıdır. Evlilik olgunluğuna sahip olmayan rastgele evlilikler büyük ölçüde yürümüyor. Dünyada özellikle gelişmiş ülkelerde ilk 5 yılda boşanma oranı %50’nin üzerinde, Türkiye’de ise bu oran %39.” dedi.
EVLİLİKTE BAĞLILIK GÜVEN ALANI OLUŞTURUYOR
Evlilik olgunluğu olan kişilerin sorunları aşabildiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Evlilikte üç dönem vardır. Birinci dönem; romantizm dönemidir. Bu dönem, tarafların birbirlerinin kusurlarını görmedikleri, balayı gibi bir dönemdir. Romantizm dönemi genellikle birkaç aydan iki seneye kadar sürüyor. Ondan sonra hayatın gerçekleri karşısına çıkınca güç çatışmaları ve kişilik çatışmaları başlıyor. Bu dönemde taraflar yaş aldıysa ya da akıllıca çözüm üretirlerse olgunluk dönemine yani bağlılık dönemine geçiyor. Evlilikte bağlılık oluşuyor. O zaman evlilik güven alanı haline geliyor. Evlilik bir sığınak haline geliyor.” diye konuştu.
EVLİLİĞE YATIRIM YAPILMALI
Evliliğin sığınak hale gelmesini sağlamak için evliliğe yatırım yapmak ve inşa etmek gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İki kişinin bir araya gelip inşaat yapıyorum demesiyle olmuyor. Ciddi bir şekilde ilgi lazım, iki kişinin de gayret etmesi ve zaman ayırması gerekiyor. Önüne çıkacak engelleri aşması gerekiyor. Bütün bunları yapabilmesi için de muhakkak kişilerin bununla ilgili planlı hareket etmesi gerekiyor.”dedi. Evlilikten önce ideal olanın tarafların evlilik olgunluğunun olup olmadığının anlaşılması ve iki tarafın da bu pencereden ilişkiye bakmalarının sağlanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “O pencereden ilişkiye bakabilirlerse ne oluyor? O ilişki sağlıklı bir şekilde yürüyor.” dedi.