Kolon kanseri tümörünü %50 oranında azaltıyor!

Yanlış beslenme kolon kanserine zemin hazırlayan en büyük nedenlerden biri. Peki kolon kanserinden korunmak için nasıl beslenmek gerekiyor?KOLON KANSERİ RİSKİNİ AZALTMANIN YOLLARIİŞLENMİŞ ETLERDEN KAÇININİşlenmiş öğle yemeği etleri, domuz pastırması, soğuk etler, sosisli sandviçler, sosisler ve diğer işlenmiş et türleri 1 numaralı kanserojenlerdir.BİTKİ BAZLI BİR DİYET UYGULAYINİşlenmiş etlerin ve etlerden elde edilen yağların faktörler olduğunu çoktan tespit etmiş olsak da, araştırmalar ayrıca hayvansal protein içeriği yüksek diyetlerin kolorektal kanserle de bağlantılı olduğunu gösteriyor. Beslenme Dergisi’nde yayınlanan ilave Kanada araştırması, bir “et diyeti kalıbı” nın kolorektal kanser riskini arttırdığını buldu. Beslenme Dergisi Çalışmada ayrıca şekerli gıdalar ve kolorektal kanser içeren bir diyet arasında bir korelasyon bulunmuştur. Rafine tatlılar için meyve seçebilirsiniz.YÜKSEK LİFLİ DİYETPek çok uzman, günde 35 gram lif hedeflediğimizi öne sürse de, araştırmalar bundan daha fazlasını hedeflememiz gerektiğini söylüyor. Araştırmacılar 2 hafta boyunca yüksek lifli, az yağlı beslenmeye geçmenin bile kolon kanseri riskini önemli ölçüde azalttığını buldu. Bazı araştırmalara göre hindistan cevizi kolon kanseri öncüllerini azaltıyor. Bağırsakta bulunan mikropları iltihaplanmaya neden olanların lehine hızla değiştirdikleri gösterilmiş olduğundan süt ürünleri tavsiye edilmez. En iyi kalsiyum bakımından zengin besinler: havuç ve havuç suyu, lahana ve diğer koyu yeşil yapraklı sebzeler, susam, tahin, badem yağı, badem ve brokoli.DAHA FAZLA KÖRİ TÜKETİNKanser Önleme Araştırmasında bulunan bir araştırma, körinin kolon kanser hücrelerinin çoğalma yeteneğini baskıladığını göstermiştir. Ispanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerin içinde bulunan şeker çeşidi bağırsaklarımızda bulunan yararlı bakterilerin sayısının arttırılmasına yardımcı oluyor. Yararlı bakteriler tarafından salınan bir enzim, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerin içerisindeki şekeri, bakterilerin enerji kaynağı olarak kullanmasını sağlıyor. Yani aslında vücudumuza dost olan bakterileri besleyerek sayıca artmasında ve bağırsak floramızın düzenlenmesinde rol oynuyor. DİYETİNİZDEKİ YAĞLARI AZALTINYüksek oranda yağ içeren bir diyet kanser kök hücrelerinin büyümesini tetikler. Hızlı yiyecekleri, işlenmiş yiyecekleri, hazır yiyecekleri, et, tereyağını ve diğer yağlı yiyecekleri kesmelisiniz. Turşu içerdiği yararlı bakteriler sayesinde bağırsak florasını korurken, yüksek lif içeriği sayesinde dışkının bağırsaktan geçişinin hızlanmasını sağlıyor ve böylece sağlıklı bir sindirim sistemine destek oluyor. Ancak her ne kadar probiyotik zengini olsa da yüksek sodyum içeriği sebebiyle turşu; tansiyon, diyabet, kalp damar hastalıkları, mide hastalıkları olan kişiler tarafından ya kontrollü bir şekilde tüketilmeli ya da hastalığın seyrine göre hiç tüketilmemeli. Bağırsaklarımıza dost bakteriler içeren probiyotik besinler; bağırsak florasını düzenleyerek bağırsağın düzgün çalışmasını sağlıyor ve toksik maddelerin geri emilimini engelliyor. Kefir; içerdiği probiyotikler sayesinde bağırsak sağlığının korunmasında önemli etkiye sahip. Süt ürünlerine alerjiniz veya intoleransınız yoksa her gün 200 ml (1 su bardağı) tüketmekte fayda var. Araştırmacılar, cevizlerin bağırsaklardaki probiyotikler gibi davrandığını ve bunun da kansere karşı koruyarak sağlıklı bir bağırsak sağladığını varsayıyor. YEŞİL ÇAY IÇİNYeşil çay, birçok çalışmada kansere karşı etkili olduğu kanıtlanmış en dikkat çeken çaylardan biridir. İçerisinde çeşitli kanser önleyici besin maddelerini içerir. DAHA FAZLA ÜZÜM TÜKETİNKanser kök hücreleri yeni kanser hücrelerinin ve tümörlerin oluşumunu sürdürür. Üzümlerde bulunan Resveratrol, sadece kanser kök hücrelerini baskılamakla kalmaz, aynı zamanda kanser tümörlerinin sayısını % 50 oranında azaltır.