Prof. Dr. Canan Karatay “Koronavirüsün yeni varyantı diye bir şey yok, insanları kandırıp korkutuyorlar.” diyerek çok konuşulacak bir iddiada bulundu. Karatay ayrıca Covid aşılarının içinde tedavi amaçlı bir şey olmadığını, sadece “sıvı” bulunduğunu söyledi. Ayrıca halkın kullandığı maskelerin koronavirüsü engellemediği gibi, kansere de yol açtığını sözlerine ekledi. Sağlık ve beslenme konusunda milyonların takip ettiği Prof. Dr Canan Karatay izleyicilerine yine birbirinden önemli “sağlıklı beslenme tüyoları” verdi. “Tüm bildiklerinizi unutun!” dedi ve çok önemli sağlıklı beslenme sırları verdi. Mikroplardan korunmanın en basit yolu her evde bulabileceğimiz sirke olduğunu vurguladı. Özellikle okulların açılmak üzere olduğu, herkesin salgın telaşına düştüğü bu dönemde anne babalara seslendi ve “çocuklarınıza turşu suyu içirin” dedi. Kış mevsimi yaklaşırken, insanların korkulu rüyası bitmeyen kuru öksürük içinse kaya tuzunu önerdi. Prof. Dr. Canan Karatay; yorgunluk çekenler, kronik halsizliği olanlar, vitamin eksikliği olanlara da çok önemli bir tavsiye verdi. “Vitamin hapı içmek yerine, kelle paça için, ilik suyu için.” dedi. Sır gibi sakladığı mucize ilik suyu tarifini izleyicilerle ilk kez paylaştı. Melankolinin ve hüznün mevsimi sonbaharda insanların en büyük dertlerinden biri de depresyona girmek. Prof. Dr. Canan Karatay antidepresan kullananları uyardı ve “antidepresanlar beyni öldürüyor. Bağışıklık sistemini çökertiyor!” dedi. İnsanlara antidepresan kullanmayı bırakmalarını söyleyen Karatay özellikle çocukların antidepresan kullanmasının çok ama çok tehlikeli olduğunu vurguladı. Neler Oluyor Hayatta, hafta içi her gün saat 09.00’da canlı yayınla Kanal D’de. Geçtiğimiz yıllarda biri kendisi gibi Tıp Fakültesi okuyan kardeşi olmak üzere ailesinden iki kişinin antidepresan kullandığı için intihar ettiğini söyleyen Canan Karatay Antidepresan kullanmayın uyarısında bulunmuştu. Anayasa Mahkemesi'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, kalp ve iç hastalıkları Uzmanı Canan Karatay, 2016'da katıldığı yaklaşık 5 saat süren bir televizyon programında, beslenmenin önemi, depresyonla beslenme arasındaki ilişki konularına değindi, ilaç şirketlerinin ticari kaygıyla hareket ettiğine, antidepresanlarla mutlu olunamayacağına ancak sağlıklı beslenmeyle mutlu olunabileceğine dair mesajlar verdi. Söz konusu yayın üzerine İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu, Karatay hakkında disiplin soruşturması başlattı. Soruşturma sonunda Karatay'a 1325 lira para cezası verildi. Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu da kararı onadı. Karatay'ın, ceza kararının iptali istemiyle açtığı dava Ankara 13. İdare Mahkemesince, yaptığı istinaf başvurusu da bölge idare mahkemesince reddedildi. Bunun üzerine Karatay, Anayasa Mahkemesine hak ihlali iddiasıyla bireysel başvuru yaptı. Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, Anayasa'nın 26'ncı maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti ve Karatay'a 18 bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı. Ayrıca, yeniden yargılama yapılmak üzere kararın Ankara 13. İdare Mahkemesine gönderilmesini kararlaştırdı. Anayasa Mahkemesinin kararında, Anayasa'nın 26'ncı maddesine göre herkesin ifade özgürlüğünün bulunduğu, bunun ancak kanunda belirtilen şartlarda sınırlandırılabileceği, Karatay'ın açıklamaları nedeniyle cezalandırılmasının da ifade özgürlüğüne müdahale anlamı taşıdığı kaydedildi. Karatay'ın, kişilerin sağlığı için tehlikeli olabilecek yanlış bilgileri hekim sorumluluğuna uygun olmayacak şekil ve yöntemlerle yaydığı gerekçesiyle cezalandırıldığı aktarılan kararda, Hiç şüphesiz yanlış bilgilerin yönetilmesi de sağlık politikalarının esaslı bir parçasını oluşturmaktadır. Fakat bunu yaparken devlet, ifade özgürlüğüne de saygı göstermelidir değerlendirmesi yer aldı. Verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada yerel mahkemenin, Karatay'ın açıklamalarının halk sağlığına nasıl bir zarar verdiğine dair değerlendirmenin yer almadığı belirtilen kararda, kardiyoloji ve iç hastalıkları uzmanı Karatay'ın Türkiye'nin bilinen akademisyen ve bilim insanlarından olduğu ve tıp alanında yaşanan gelişmelerin başvurucunun ilgi alanında bulunduğu vurgusu yapıldı. Başvurucu Karatay'ın, kendi bakış açısından doğru beslenmenin kişilerin ruh sağlığını olumlu olarak etkilediğini herkesin anlayabileceği bir dilde anlattığı belirtilen kararda, Başvurucunun bazı ifadelerinin meslektaşlarını eleştirdiği hatta abartıya kaçtığı kabul edilse bile bir bilim insanının yerine kendini koyup belli bir durumda kullanılacak ifade şeklinin ne olacağını belirlemek yargı mercilerinin görevi olmamalıdır tespiti yer aldı. Bilim insanlarının ve akademisyenlerin her söylediğinin mutlak anlamda doğru olduğunun söylenemeyeceği, bununla beraber birbirlerinden farklı, alternatif bakış açılarının herkes için daha doğru düşünme imkanı yarattığı ifade edilen kararda, Başvurucuya disiplin cezası verilmesi ile Anayasa'nın 26'ncı maddesinde koruma altında olan ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin daha ağır basan bir toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediği gibi orantılı da olmadığı sonucuna varılmıştır tespiti yer aldı. Prof. Dr. Canan Karatay, daha önce de şeker yükleme testlerine ilişkin tıbbi içerikli açıklamalar yapmış, bu nedenle 15 gün geçici olarak meslekten alıkoyma cezası almış, Anayasa Mahkemesi bu ceza yönünden de ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetmişti.