Giriş
Sürekli tuzlu yemek istiyorsanız dikkat! Nedeni bunlar olabilir
Tuz günlük olarak belli bir miktarda tüketmemiz gereken önemli bir besindir. Ayrıca tuzlu yiyecekler son derece lezzetlidir. Ancak canınız sürekli tuzlu çekiyorsa, bu bir şeylerin ters gittiğinin işareti olabilir. /ÖZEL
GÜNLÜK MİKTARIN ÜZERİNE ÇIKIYORUZ
Tuz önemli bir besindir. Vücudumuz sıvı dengesini korumak, sinir be kasların düzgün çalışması için her gün az miktarda sodyuma ihtiyaç duyar. Önerilen günlük alım miktarı 2.300 mg sodyum olmasına rağmen, çoğumuz işlenmiş gıdalar nedeniyle bundan daha fazlasını tüketiyoruz. Bir dilim ekmek veya bir kase kahvaltılık gevrek kadar masum bir şey bile 200 mg'a kadar sodyum içerebiliyor. Sürekli tuzlu yiyecekler tüketmek istiyorsanız bunun farklı nedenleri olabilir. Bazıları şöyle…
DEHİDRASYON
Tuzun ana işlevlerinden biri, uygun bir sıvı dengesini korumaktır. Vücudumuzda çok fazla su olduğunda böbreklerimiz tarafından idrar yoluyla vücuttan atılırken, susuz kaldığımızda böbreklerimiz bu suyu tutar.
Çözünen bir madde olan sodyum, vücudumuzun daha fazla suya tutunmasına yardımcı olur. Eğer susuz kalırsak, vücudumuz olabildiğince fazla suya tutunmak ister ve bunun için daha fazla tuza ihtiyaç duyar. Dehidrasyonun diğer belirtileri arasında baş dönmesi, baş ağrısı, kas krampları, çok susama hissi bulunur.
ELEKTROLİT DENGESİZLİĞİ
Tuz, vücudumuzda doğru miktarda sıvının korunmasına yardımcı olma işlevine sahip bir elektrolittir. Bu denge bozulursa ya da vücudumuzda normalden daha düşük bir sodyum konsantrasyonu oluşursa, bu durum canımızın daha çok tuz çekmesine neden olur. Elektrolit dengesizliğinin belirtileri arasında baş ağrısı, yorgunluk, mide bulantısı veya kusma, kafa karışıklığı ve sinirlilik yer alır. Aşırı durumlarda, nöbetlere bile neden olabilir.
AŞIRI TERLEME
Aşırı terleme, dehidrasyon veya elektrolit dengesizliği tarafından tetiklenen tuz istekleriyle bağlantılıdır. Aşırı terlemenize neden olacak kadar fazladan çalışıyorsanız, tüm bu terlemeyle birlikte elektrolitleri (sodyum da dahil) kaybediyorsunuz demektir.
Ortalama olarak, her kilo ter için yaklaşık 500 mg sodyum kaybederiz, ancak bu sayı kişiden kişiye değişir. Spor salonunda yarım saat geçiren veya mahallede yavaş yürüyüşe çıkan biri için bu çok fazla bir fark yaratmaz. Bununla birlikte, bolca terlemenize neden olan uzun, yoğun egzersizler yapıyorsanız fark yaratabilir. Antrenman kıyafetlerinizde sıklıkla beyaz tuz lekeleri varsa, bu ortalama bir insandan daha fazla tuz atıyor olabileceğinizin göstergesidir. Ne kadar ter kaybettiğinizi anlamak için antrenmandan önce ve sonra tartılın.
ADDİSON HASTALIĞI
Addison hastalığına vücudumuzun yeterince hormon üretmemesi neden olur. Otoimmün bozukluk, tüberküloz, bazı mantar veya bakteriyel enfeksiyonlar, hipofiz bezi ile ilgili sorunlar veya yakın zamanda uzun süreli steroid ilaçları almayı bıraktıysanız gelişebilir.
Bu hormonların rollerinden biri kan basıncımızı düzenlemektir. Tansiyonumuz düştüğü zaman tuzlu şeyler tüketmemizin nedeni budur. Addison hastalığı oldukça ciddi olabilir, bu nedenle tuz aşermenin yanı sıra baş dönmesi, yorgunluk, kilo kaybı, halsizlik, baş ağrısı, mide bulantısı gibi belirtiler de yaşıyorsanız, bir doktora görünmelisiniz.
PREMENSTRÜEL SENDROM (PMS)
PMS ile ilgili ruh hali değişimleri, şişkinlik, kabızlık ve aşerme de bir semptom olabilir. Birçoğumuz için bu, tuzlu yiyecekler anlamına gelir.
GEBELİK
Hamileliğiniz boyunca çok fazla bulantı yaşıyorsanız, tüm bu kusmalar dehidrasyona neden olabilir. Telafi edici bir mekanizma olarak, vücudunuz bu dengeyi düzeltmek için tuza özlem duymaya başlayabilir.
STRES
Stresli olduğumuzda, abur cubura yönelme eğilimindeyiz. Birçoğumuz için bu, patates kızartması veya büyük bir dilim sıcak, yağlı pizza olsun, tuzlu yiyecekler tüketmek anlamına gelir. Sodyum seviyemiz yükseldiğinde vücudumuzun daha az kortizol saldığını gösteren bazı kanıtlar da var. Bu da vücudunuzun stresle başa çıkma yöntemi olabilir.