Giriş
Tiryakilerine müjde geldi: Çay içenlerin daha geç yaşlandığı açıklandı! Meğer o şekilde içince...
İnsan sağlığı üzerinde farklı pek çok dış ve iç etken doğrudan etkili oluyor. Çok sevilen ve sık tüketilen o besin kaynağı hakkında yıllardır farklı iddialar ortaya atılsa da tiryakileri sevindirecek haber nihayet geldi! Çayı o şekilde içenlerin daha geç yaşlandığı araştırmalarla elde edilen veriler sonucunda duyuruldu. İşte çayın gençleştirici etkisinden faydalanmak için yapmanız gerekenler...
Çay, hepimizin sevdiği ve hemen her öğün tükettiği bir içecek olarak karşımıza çıkıyor. Sabah, akşam, gece fark etmeksizin günün her saatinde tiryakilerinin içtiği çayı doğru şekilde tüketmek ise daha geç yaşlanmayı sağlıyor. Hem keyifle çay içmek hem de gençleşmek için yapılması gereken ise çok basit. İşte çayın gençleştirici etkilerinden faydalanmanızı sağlayacak o detaylar... www.posta.com.tr
ÇİNLİLERLE KADERİMİZ ORTAK
Çay tüketiminin en sık olduğu ülkelerin başında Türkiye ile birlikte Çin de yer alıyor. Kültürel anlamda çaya farklı bir anlam yükleyerek sık sık tüketen bu iki ülkenin kaderi nihayetinde ortak denebiliyor. Çin’in Sichuan Üniversitesi'nde yürütülen bir araştırma, günde 3 fincan çay içmenin yaşlanmayı geciktirebileceğini gözler önüne seriyor.
Farklı yaş aralıklarındaki yaklaşık 10 bin Çinli ve İngiliz üzerinde yapılan araştırmalar gösterdi ki günde 3 fincan çay içen kişilerin ciltlerindeki yaşlılık izleri daha düşük noktadaydı. Katılımcılara siyah, yeşil, sarı ya da geleneksel Çin çaylarından günlük ne kadar tükettikleri soruldu. Gün içerisinde 3 fincan yani yaklaşık olarak 6-8 gram çay yaprağı tüketmenin yaşlanmayı önlediği ortaya çıkartıldı.
POLİFENOLLER SAYESİNDE ÖMÜR UZATIYOR
Önceden yapılan araştırmalar, çay içerisinde yer alan polifenollerin yaşlanmayı önleyici ve ömrü uzatıcı etkisini de gözler önüne seriyor. Çay, özellikle yeşil çay ve siyah çay olmak üzere çeşitli türleriyle biliniyor. Bu çayların içerisinde bulunan antioksidanlar, vücutta serbest radikallerle savaşarak hücresel hasarı azaltabiliyor.
Serbest radikaller, vücudun yaşlanma sürecinde ve çeşitli hastalıkların gelişiminde rol oynayan oksidatif stresi artırabiliyor. Antioksidanlar, bu serbest radikalleri etkisiz hale getirerek hücresel sağlığı destekliyor ve yaşlanma sürecini ileri atıyor.
YEŞİL ÇAYIN ÖZEL BİR YERİ VAR
Yeşil çay, antioksidan bakımından zengin bir içecek olarak biliniyor. İçerisinde özellikle epigallocatechin gallate (EGCG) içeren yeşil çayın gençleştirici etkisi de hemen herkes tarafından biliniyor.
EGCG, antioksidan kapasitesi ile öne çıkan ve yaşlanma belirtilerine karşı mücadelede etkili olan yeşil çayı düzenli tüketerek daha genç bir görünüme kavuşmak mümkün oluyor. Yeşil çayın düzenli tüketimi, cilt sağlığını destekleyerek güneşin zararlı etkilerine karşı da koruma sağlayabiliyor.
SİYAH ÇAYI NE KADAR VE NASIL İÇMELİ?
Siyah çay da antioksidanlar bakımından zengin bir içeriğe sahip. İçeriğinde bulunan theaflavins ve thearubigins, antioksidan aktiviteye sahip ve hücresel sağlığı destekleyebiliyor. Siyah çayın düzenli tüketimi, kardiyovasküler sağlığı artırarak yaşlanma ile ilişkilendirilen bazı risk faktörlerini azaltabiliyor.
Günde 3 fincan olacak şekilde, tatlandırıcı kullanmadan ve aşırı demli olmayan çayın tüketimi, gençleştirici bir katkı sağlıyor. Elbette ki çayı yalnızca içerek değil, çeşitli maskeler içerisine ekleyerek de bu gençleştirici etkilerden faydalanmak mümkün oluyor.
DÜZENLİ TÜKETİME VE DEMLEME SÜRESİNE DİKKAT
Çayın yaşlanma karşıtı etkilerinden faydalanmak için düzenli olarak tüketilmesi önem taşıyor. Günde birkaç fincan yeşil veya siyah çay içmek, antioksidan alımını artırıyor. Çay içerisine doğal tatlandırıcılar eklemek, şeker içeriğini azaltarak sağlıklı bir içecek elde etmenize yardımcı olabiliyor. Bal veya limon gibi doğal tatlandırıcıları tercih ederek vücudun genel sağlığına katkıda bulunmak da mümkün oluyor.
Çayı demlerken süreye dikkat etmek de büyük öneme sahip. Uzun süre demlenen çay, içeriğindeki antioksidanları kaybetme riski taşıyor. Bu nedenle genellikle 3-5 dakika arasında demleme öneriliyor.