Gündem Meclis'e geliyor! 1200 lira ödeniyordu, artık ücretsiz olacak

Meclis'e geliyor! 1200 lira ödeniyordu, artık ücretsiz olacak

Paylaş
Meclis'e geliyor! 1200 lira ödeniyordu, artık ücretsiz olacak

Ekimde TBMM’ye gelecek Ruh Sağlığı Yasası ile birlikte, ruh sağlığı hizmetleri artık hiçbir sağlık sigortasında kapsam dışı tutulmayacak. Ruh sağlığı problemi olmasına rağmen yüksek ücretlerden dolayı tedaviye ulaşma imkanı bulamayanlar, hizmetlerden ücretsiz olarak faydalanabilecek. Posta.com.tr'ye konuşan Psikiyatrist / Psikoterapist Onur Okan Demirci, 'Toplumu bu derece etkileyen psikiyatrik rahatsızlıkların sigorta kapsamı dışında kalması sağlıklı ve adil olmayacaktır. Yasayla birlikte psikiyatrik rahatsızlığı olanların suç işleme ihtimalinin önüne geçilebilir' dedi.

Büşra Özbelli/ Posta.com.tr Ruh Sağlığı Yasası için çalışmalar hızlandı. 'Ruh Sağlığı Yasası' yalnızca hasta hakları değil aynı zamanda bu alanda çalışanların da hukuki sorumluluk ve yetki alanlarını düzenleyecek. Psikolog, psikiyatr ve psikolojik danışmanların çalışma usulleri yasal bir zemine oturtulacak. Hasta hakları da çıkan kanunla düzenlenecek.

Haberin Devamı

MHP'nin teklifine göre, 18 yaşın altındaki her çocuk ruh sağlığı hizmetlerinden ücretsiz olarak faydalanabilecek. Ruh sağlığı hizmetleri hiçbir sağlık sigortasında kapsam dışı tutulmayacak. AK Parti ve MHP yasa teklifi üzerinde ortak bir çalışma yürütüyor. 

Yasayla ilgili çalışmalarda sona gelindiğini aktaran AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal,"Sağlık Komisyonu Başkanımız Sayın Recep Akdağ, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ve benim üzerinde çalıştığımız Ruh Sağlığı Yasası var. O da belli bir taslak haline geldi. Önümüzdeki günlerde bütün taraflarla Türk Psikiyatri Dernekleri, PDR gibi taraflarla görüşmeler tamamlandıktan sonra hazır hale getirmeye planlıyoruz. Ruh Sağlığı Yasası da uzun bir süredir Sağlık Bakanlığı ve Meclis'in beraber çalıştığı yasalardan bir tanesi" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

ORTALAMA PSİKOLOG ÜCRETLERİ NE KADAR?

Psikologların talep ettiği ücretler birçok kritere göre şekilleniyor. Kliniğe sahip psikologların seans ücretleri bulunduğu lokasyona, aldığı eğitimlere, tanınmışlık düzeyine göre değişiyor. Psikolog terapi ücretleri 1200 TL’ye kadar varabiliyor. Türkiye'de psikolog seansları ortalama 50 dakika sürüyor.

ÜCRETSİZ PSİKOLOJİK DESTEK

Ücretsiz terapi hizmeti genellikle büyükşehir belediyelerinin açtığı Psikolojik Danışmanlık Merkezleri (isimleri değişebilir) bünyesinde verilmektedir. Gitmek istediğiniz belediyenin Psikolojik Danışmanlık Merkezinden randevu alarak ücretsiz psikolog desteği alabilirsiniz.

"YASAL DÜZENLEME SAĞLIKLI VE ADİL OLACAKTIR"

Yasaya ilişkin görüşlerini Posta.com.tr'ye aktaran Psikiyatrist / Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Onur Okan Demirci, 'Toplumu bu derece etkileyen psikiyatrik rahatsızlıkların hem sigorta kapsamı dışında kalması hem de kendine ait yasal düzenlemelerinin olmaması sağlıklı ve adil olmayacaktır. Yasa düzenleme çalışmaları esnasında mesleki örgütlerin, akademisyenlerin, serbest çalışan ruh sağlığı profesyonellerinin ortak görüşleri doğrultusunda hareket etmek en akılcı olanı olacaktır.' dedi.

Demirci, "Ruh sağlığı yasasını kısaca hem toplumun hem de bireysel olarak kişilerin ruhsal yönden sağlıklı gelişimini sağlamak, sağlıklı olmayan toplumsal ve bireysel ruhsal durumları belirleyebilmek, ruh sağlığı sorunlarına erişimi kolaylaştırmak, ruh sağlığı profesyonellerinin yetiştirilmesi için uygun ortamları oluşturmak, kişilerin yasal olarak ruh sağlığı hizmeti vermeye yetkisi olan ruh sağlığı profesyonellerinin desteğini alabilmesini sağlamak, yasadışı ruh sağlığı faaliyetlerinin önüne geçebilmek için düşünülmüş yasal düzenlemeler olarak tanımlayabiliriz." ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

"RUH SAĞLIĞI YASASI İÇİN FARKLI GÖRÜŞLER BİR ARAYA GETİRİLMELİ"

"Ruh sağlığı hizmeti diğer sağlık hizmetleri gibi bir sağlık hizmetidir. Bu nedenle sağlıkla ilgili bir sigorta kapsamı söz konusu ise ruh sağlığı bunun dışında bırakılmamalıdır. Şu an psikiyatrik rahatsızlıklardan dünya genelinde bir çok insan müzdarip. Dünya Sağlık Örgütü yakın bir gelecekte psikiyatrik hastalıkların kalp damar hastalıkları, kanser gibi hastalıkların önüne geçeceğini öngörüyor." diyen Demirci, "Toplumu bu derece etkileyen psikiyatrik rahatsızlıkların hem sigorta kapsamı dışında kalması hem de kendine ait yasal düzenlemelerinin olmaması sağlıklı ve adil olmayacaktır." dedi.

Haberin Devamı

Demirci, "Yasa düzenleme çalışmaları esnasında mesleki örgütlerin, akademisyenlerin, serbest çalışan ruh sağlığı profesyonellerinin ortak görüşleri doğrultusunda hareket etmek en akılcı olanı olacaktır. Ruh sağlığı alanı sorunlarını tanımlayabilmek ve çözüm üretebilmek için toplumun farklı kesimlerine hizmet vermiş kişi ve örgütlerden, toplumun ruh sağlığı sorunlarını her açıdan ele alabilecek farklı görüşlerin bir araya getirilmesi ruh sağlığı yasasını daha verimli hale getirebilir." ifadelerini kullandı. 

"MAALESEF YILLARDIR RUH SAĞLIĞI YASASINA SAHİP OLAMADIK"

"Ruh sağlığı yasası uzun yıllardır ülkemizde gündeme getirilen ve üzerinde çalışılan bir konu. Onlarca yıldır uğraşılmasına rağmen maalesef henüz bir ruh sağlığı yasasına sahip olamadık.' diyen Demirci, "Gerek fikir ayrılıkları, gerekse ruh sağlığı ve sorunlarının yetkili makamlarca yeterince önemli görülmemesi gibi eksiklikler ve hatalar nedeni ile ruh sağlığı yasası üzerinde hala uğraşılar sürüyor. Yakın bir gelecekte çalışmaların tamamlanarak sağlıklı bir ruh sağlığı yasasının yürürlüğe girmesini temenni ediyoruz." diye ekledi.

Haberin Devamı

ALMANYA'DA 90'LI YILLAR İTİBARİ İLE ARTIŞA GİDİLDİ

Demirci, "Dünyadaki ruh sağlığı yasa örneklerine baktığımızda hem hastaların hem de ruh sağlığı çalışanlarının özlük haklarını koruyucu nitelikte maddeler yer aldığını görüyoruz. Malum, bizim alanımız oldukça mahrem bir alan. Sahip olduğumuz hasta verilerinin paylaşımı konusunda dünyadaki örnekler ciddi yasal düzenlemeler içermektedir. Bunun dışında gerek hasta başına düşen ruh sağlığı personeli, gerekse ruh sağlığı alanına ayrılan ödenekler gelişmiş ülkelerde belirlenmiş durumda. Örneğin Almanya'da özellikle 90'lı yıllar itibari ile ruh sağlığı alanında çalışan personel sayılarında artışa gidilmiş; ruh sağlığı hemşireleri, psikolog, ruh sağlığı danışmanlık hizmeti veren personel, sosyal hizmet uzmanı ve ergoterapistlerin toplumun ruh sağlığı ihtiyacını karşılayacak düzeye getirilmesi sağlanmaya başlamıştır. Bizim ülkemizde de ivedilikle gerekli altyapıların oluşturulmasına ihtiyaç duyulmaktadır." dedi.

FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK ŞİDDETE KARŞI KORUMA TALEP EDİLMELİ

"Ruh sağlığı yasası hastaları, özellikle hastalara ait kişisel bilgileri korumayı amaçlamakla birlikte toplum nezdinde de koruyucu nitelik taşımaktadır. Toplum için tehlikeli sayılan psikiyatrik rahatsızlıklardan tutun psikiyatrik sorunlara neden olan etkenlerin(yasadışı ilaç, uyuşturucu madde, vb.) kontrol altına alınmasına kadar bir çok düzenlemeyi içermesi gerekmekte." diyen Demirci, "Hastaların ruh sağlığı hizmetine erişimini kolaylaştırmayı da hedeflemektedir. Ruh sağlığı çalışanları açısından baktığımızda ise maalesef bazı durumlarda bizler fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalabiliyoruz. Gerektiğinde güvenlik, koruma talep edilebilmesi, ruh sağlığı çalışanlarının ve yakınlarının bilgilerinin gizli tutulması gibi seçenekler bizleri de koruyucu önlemler olarak alınabilir. Özellikle adli süreçler ile ilgili yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesi mesleki olarak bizleri de rahatlatacaktır." ifadelerini kullandı.

"YASAL OLARAK ÜNVAN ALMIŞ KİŞİLER DIŞINDA KİMSE HİZMET VERMEMELİ"

Demirci, "Ruh sağlığı alanı, diğer sağlık alanları gibi bir sağlık branşıdır. Nasıl bir ameliyatı bu işin yasal uzmanı olan bir cerrah dışında yapılamıyorsa ruh sağlığı hizmeti de yasal olarak ruh sağlığı çalışanı unvanı almış kişiler dışında verilmemelidir. Sağlık; ölümle yaşam arasındaki sınırı belirleyen ciddi bir olgudur ve sağlık hizmetleri de ciddi yasal düzenlemeler içermelidir. Sahte ruh sağlığı çalışanları veya ruh sağlığı profesyoneli olmayan kişilerce verilmeye çalışılan ruh sağlığı hizmetleri, yöntemleri, tedavileri vb. ciddi caydırıcı yaptırımlar içermelidir." dedi.

Demirci son olarak şunları ekledi:

"PSİKİYATRİK RAHATSIZLIĞI OLANLARIN SUÇ İŞLEME İHTİMALİNİN ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR"

"Eğer ki işlenen suç bir psikiyatrik rahatsızlık veya durum kaynaklı ise evet yasal düzenlemeler ile bunun önüne geçebilmek mümkün. Psikiyatrik rahatsızlığı olan birinin yatış ve tedavi süreçlerinden topluma tekrar kazandırılmasına kadar süreçte alacağı hizmetin kolay ulaşılabilir ve kaliteli olması toplumsal tehlikeyi önleme açısında faydalı olacaktır. Ülkemizde maalesef bir çok durumda suç potansiyeli olan kişi eyleme geçmedikçe yeterli müdahale edilmemektedir. Gerekli yasal düzenlemeler ile suç işleme potansiyeli olan psikiyatrik duruma sahip kişiler tespit edildiğinde gerekli ruh sağlığı müdahaleleri eşliğinde potansiyel suç durumu önlenebilir."

"TERAPİNİN DENETİMİ VE YASAL SORUMLULUĞU OLMALI"

Ruh sağlığı çalışanlarının çalışma usullerine ilişkin önerilerde bulunan Klinik Psikolog Eda Arduman ise, 'Terapistlerin, klinik psikologların, aile terapisti olarak çalışanların yeterliliklerinin değerlendirildiği bir alan olmalı. Bir ruh sağlığı çalışanı, terapide yanlış uygulamalarda bulunduysa denetimi ve yasal sorumluluğu olmalı.' ifadelerini kullandı.

"ÇALIŞANLARIN YETERLİLİKLERİ DEĞERLENDİRİLMELİ"

Arduman açıklamasında, 'Ruh sağlığı yasası hem hizmet talebinde bulunanlar için hem de ruh sağlığı alanında çalışanlar için koruyucu ve düzenleyici bir yasadır. Terapistlerin, klinik psikologların, aile terapisti olarak çalışanların yeterliliklerinin değerlendirildiği bir alan olmalı. Akreditasyon sağlayan bir komitenin olması gerekiyor. Yeni mezunların teorikler bilgileri denetlenmeli. Birleşik Devletler'de devamlılığı sağlamak için her sene kredi ile belirlenmiş ilave ders veriliyor, konferanslara katılmaları bekleniyor. Aksi takdirde lisansları iptal oluyor. Yani eğitimin devam etmesi gerekiyor.

Ruh sağlığı çalışanlarının hakları, çalışma saatleri düzenlenmeli. Bir ruh sağlığı çalışanı, terapide yanlış uygulamalarda bulunduysa denetimi ve yasal sorumluluğu olmalı. ' ifadelerine yer verdi.

"BAZI KOÇLAR DOĞRU YÖNLENDİRMEYİ ÇOK İYİ BİLİYOR"

"Son dönemlerde ruh sağlığı alanında iyileşme ile kişisel gelişme konuları bazen karışıyor. 'Ruh sağlığı problemim var.' demek istemeyenler kişisel gelişim süreçlerine giriyorlar, koçlara gidiyorlar." diyen Arduman, 'Bu da iyi bir şey ama akreditasyonlar ve sınırlar belirlendiği zaman kavga olmaz. Tanıdığım bazı koçlar, ruhsal durumu tespit etmeyi ve ruh sağlığı çalışanlarına yönlendirmeyi çok iyi biliyorlar.' dedi.

"TERAPİ YAPMAYI BİLMEYEN BİR DOKTORUN İLAÇ YAZMASI ÇOK DOĞRU DEĞİL"

Aduman açıklamasında son olarak şunları söyledi:

Doktorlarla psikologlar arasındaki senelerdir süren çekişmenin sona ermesi gerekiyor. Yetkilendirme işi derneklerce yapılmalı. Sağlık bakanlığı ya da Milli Eğitim Bakanlığı dernekleri denetleyebilir. Ama gerçekten terapi yapmayı bilmeyen bir doktorun ilaç yazması çok uygun değil. Psikoterapi yapmayı bilen doktorlar da var, yok değil. Bizim eğittiklerimiz de var. Onları konu dışında tutuyorum. İlaç ayrı bir süreç psikoterapi ayrı bir süreç olmalı. 'Bunu birlikte götürürüm' diyen de var ama bana göre bunlar ayrı ilerlemeli. Çünkü kafa karıştırıyor.

Kronik bir depresyon varsa elbette ilaç yazılacaktır. Bazen ilaçsız iyileşmek mümkün değil. Bazı durumlarda, iyi değerlendirip konuşup hemen ilaç verilebilir, kişiye rahatlık verilir, ondan sonra terapi sürecine başlanır. Ama bunların koordineli yürümesi gerekiyor. Ama, psikiyatrist karar verir psikolog bunu uygular gibi olmamalı. Genç bir psikiyatrsa deneyimli olanın görüşü esastır.

Psikiyatr- psikolog, psikoterapist, dernekler, sosyal hizmet uzmanları, aile terapistleri, PDR'ler,  rehber servisleri, ve kurumlar dayanışma içinde olmalı.

Derneklerin ve meslektaşların dayanışması çok önemli.