Çocukluk Hadi farkındalıklardaki benzerlikleri bulalım
Paylaş
Hadi farkındalıklardaki benzerlikleri bulalım

Ne kadar korkuyoruz aslında bizden farklı olarak algıladığımız şeylerden. Farkında mıyız? Sanmıyorum. Uzman Klinik Psikolog Funda tekelioğlu konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Şöyle fark edebiliriz aslında: Mesela; Birinin yaşam biçiminden dolayı rahatsız oluyor ve onun öyle yaşamasını istemiyorsanız, Birinin düşünceleri size uygun değilse, yani o düşüncelerden rahatsız oluyor, hatta kızıyorsanız, Birini sizin değer sisteminizin dışında olmasından dolayı dışlıyorsanız, Birini sadece fiziksel engeli nedeniyle görmezden geliyorsanız (belki onu görünce üzülüyorsunuz ve üzülmek istemiyorsunuz), Birini ilgi alanları, zevklerinden dolayı yargılıyorsanız, Kısaca birilerine sırf siz öyle istiyorsunuz diye, siz doğrusunu bildiğinize inanıyorsunuz diye ahkâm kesiyorsanız siz farklı olandan hoşlanmıyorsunuz, ürküyorsunuz, korkuyorsunuzdur.

Haberin Devamı

Bu yüzden de onun da sizin gibi olmasını bekliyorsunuz demektir. Sizin gibi olmadığında da onu ötekileştiriyorsunuz demektir. Siz bunları yaparken o kadar doğal, o kadar “zaten öyle olmalıymış” gibi yaparsınız ki, siz bile fark etmezsiniz ayrımcılık yaptığınızı. Peki, siz bunları yaparken çocuğunuz ne öğreniyor dersiniz? Kendisine benzemeyeni dışarıda bırakmayı, onu görmezden gelerek dışlamayı ya da ona zorbalık ederek yalnızlaştırmayı. Bize benzeyen, bizim gibi olanlarla dolu bir hayat bize güvenli gelir nedense, merak etmeyi, düşünmeyi, anlamaya çalışmayı, öğrenmek için çaba sarf etmeyi, alternatif çözümler bulmayı böylece büyümeyi, gelişmeyi engellediğimizi anlamayız. Madem bu kadar çok ihtiyaç duyuyoruz benzerliklere, hadi o zaman o farklı dediklerimizdeki benzerlikleri bulalım hep birlikte. En büyük benzerlik ne biliyor musunuz? O hoşlanmadığımız ve kendimizi de haklı gördüğümüz farklı olanlar bizim gibi insan. Yani hepsi bir anneden dünyaya geldi, 7 ile 9 ay kaldı ana rahminde, birkaç gün eksik birkaç gün fazla o kadar. Ama hiçbiri 15 ay kalmadı anne karnında ya da 3 ayda hızlıca gelişip doğmadı. Ne kadar benzer değil mi? Hepsi doğar doğmaz ana kucağına ihtiyaç duydu, ihtiyacı karşılandı veya karşılanmadı buranın konusu değil. Hepsi bebekti bir zamanlar. Hepsinin sevgiye ihtiyacı vardı, hâlâ var. Hepsi etten, kemikten, damarlarında kan dolaşıyor. Siz bu pencereden baktığınızda sizden farklı olana çocuğunuza da sevgiyi, kabulü, kucaklamayı öğretirsiniz. Kızgınlığın yerini sevgi, Dışlamanın, ötekileştirmenin yerini kabul, İtmenin, yalnızlaştırmanın yerini kucaklama, dayanışma alır.

Haberin Devamı