İZTO'dan Boyner'e tepki

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in Diyarbakır ziyareti sırasında halay çektiği görüntülerin İzmir'den hoş görünmediğini belirterek, "İzmir'e geldiğinde zeybek oynasaydı Diyarbakır'da halay çekmesini normal karşılardım" dedi

İZTO’da Yönetim Kurulu Üyeleriyle Türk Ticaret Kanunu tasarısıyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Demirtaş, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin Demirtaş’ın TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’in Diyarbakır ziyareti sırasında ortaya çıkan görüntülerin "İzmir’den hoş görünmediği" yönündeki ifadelerini hatırlatması üzerine Demirtaş, diğer sivil toplum kuruluşlarının ne yaptığına bakmadıklarını, ancak huzur ortamını bozacak, sorunlar yaratacak olaylardan herkesin kaçınması gerektiğini söyledi.

İzmir’in Güneydoğu Anadolu’da sanayiyi başlatmak amacıyla giden ilk Oda olduğunu, bu konudaki kararlılığın halen devam ettiğini ifade eden Demirtaş, TÜSİAD’ın da bu konuda sözden çok eyleme geçmesi gerektiğini ifade etti.

Demirtaş, "Sayın Boyner İzmir’e geldi ama burada zeybek oynamadı. İzmir’de zeybek oynasaydı, Diyarbakır’da halay çekmesini normal karşılardım" diye konuştu.

İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı İlknur Denizli’nin Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’i İzmir’e davet etmesine karşı olmadığını, ancak İzmir’de yakın geçmişte tatsız olayların yaşandığını belirten Demirtaş, şunları söyledi:

"İzmir geçmişte böyle bir deneyimi yaşadı. Bu tür bir şey tekrar gündeme gelir mi diye dikkatli olmalıyız. Karşı değilim. Ancak provokasyona açık olan şeylere dikkat etmeliyiz.

İzmir çok sesli bir topluluk, demokrasiye en bağlı kenttir. Demokratik, insan haklarına saygılı, her tür açılımı saygıyla karşılayan bir kenttir. Ancak ülkenin birliği, bütünlüğü, üniter yapısı ve Atatürk ilkelerine bağlılığı en önemli değerleridir."

Bir gazetecinin seçim öncesi siyasete girme düşüncesinin bulunup-bulunmadığı yönündeki sorusu üzerine Demirtaş, "Beni herkes bir yere yakıştırabilir ama siyasetle hiçbir ilgim yok, olmayacak da" yanıtını verdi.

Geçmişte her seçim öncesi siyasi partilerin il başkanlarıyla toplantı yaparak "yerli aday çıkarın" talebinde bulunduklarını ancak siyasetçilerin bildiğini okuduğunu, bu nedenle bu toplantıları artık düzenlemeyeceklerini ifade eden Demirtaş, "İZTO’nun 70 bin üyesi var, yaklaşık 1 milyon insan bizim camiamızda. Ancak siyasetçi üzerinde çok etkin olamadık. Siyasetçiye çok yön veremiyoruz" dedi.

İzmir’in "yatırımcı ve yaptırımcı bir bakan çıkarmaya ihtiyacının olduğunu" ifade ederek, kente en fazla yatırımı bulunan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın İzmir’den aday olmasını talep ettiğini, ancak şu ana kadar bu konuda bir gelişme olmadığını söyledi.

-YÜKSEK KATLI İMAR TALEBİ-

İzmir’in çok sesli bir şehir olmasının zaman zaman yanlış anlaşıldığını, kentte bir cepheleşme ortamı olduğuna ilişkin yanlış yargılara neden olduğunu kaydeden Demirtaş, kentin en önemli eksiğinin "herkesin fikrini söylemesine rağmen orta noktada uzlaşıp bunu tek sese dönüştürememesi" olduğunu ifade etti.

İzmir’in yerilmeyi hak etmediğini, zaman zaman bu konudaki eleştirilere sert tepki verebildiğini ifade eden Demirtaş, İzmir ile Ankara’nın karşılaştırılmaması gerektiğini, İzmir’deki büyümenin devlet yatırımlarından ziyade özel sektör eliyle gerçekleştiğine dikkati çekti.

Demirtaş, kentteki gecekondu sorununun çözümü için bir süre önce İstanbul’da gündeme gelen gecekondu bölgelerine yüksek imar veren düzenlemenin getirilmesi gerektiğini belirterek, kentte ev yapacak yer kalmadığını, yüksek kat imarı verilmesi halinde inşaat sektörünün ve kent ekonomisinin de canlanacağını dile getirdi.

-TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI-

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Demirtaş, mecliste hızla yasalaşan Borçlar Kanunu’nun ardından Türk Ticaret Kanunu’nun da gündeme alındığını, tasarıda yeniden incelenmesi gereken noktalar olduğunu, bu noktaları ilgili komisyon üyelerine aktardıklarını ifade etti. Mevcut tasarıyla şirketlere çok büyük bir bürokrasi yükü getirildiğini, bunun mevcut şirketlerin kapanmasını ve şahıs firması kurma dönemini başlatabileceğini savunan Demirtaş, halka açık olmayan şirketlerin finansal tabloları, denetleme raporları gibi raporlarının internet adresinde yayımlanması zorunluluğunun ticari sırları ortadan kaldıracağını ifade etti.

Tasarıda, anonim şirketlerin ve şirketler topluluğunun denetiminin tamamen işletme dışına taşındığını, denetçinin "sınırlı olumlu" görüşünü vermesi halinde yönetim kurulunun istifa etmesi gerektiğinin öngörüldüğünü belirten Demirtaş, "Peki kim yönetecek o şirketi? Bunlar çok ağır hükümler. Yönetim içine, bağımsız bir yönetim kurulu üyesi giriyor. Böyle yasalaşırsa şirketlerde huzur kalmayacaktır" dedi.

Sadece mali müşavir veya yeminli mali müşavir yetkisi olanların şirketlerde denetçi olabileceğine ilişkin görüşü de uygun bulmadıklarını belirten Demirtaş, bir meslek grubuna tüm iş yaşamının teslim edildiğini savundu.

Halka açık olmayan küçük ve orta büyüklükteki şirketlerin ayrı bir kategoride tutulması gerektiğini söyleyen Demirtaş, esnaf-tacir ayrımında AB ülkelerinde olduğu gibi bilanço, ciro ve çalıştırılan işçi sayısının dikkate alınması gerektiğini dile getirdi.

Demirtaş, esnaf-tacir ayrımının yapılması halinde oda üye sayısının 150 bine çıkacağını, İzmir Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği’nin üye sayısının ise 374 binden 300 binlere ineceğini ancak bu durumun kent ekonomisinin geliştiğinin bir göstergesi olarak algılanması gerektiğini sözlerine ekledi.