Kültür - Sanat Abdulrazak Gurnah kimdir, kaç yaşında ve aslen nereli? Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Abdulrazak Gurnah’ın biyografisi ve romanları
Paylaş
Abdulrazak Gurnah kimdir, kaç yaşında ve aslen nereli? Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Abdulrazak Gurnah’ın biyografisi ve romanları

Abdulrazak Gurnah 2021 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan isim oldu. İlköğrenimini İngiliz okullarında tamamlayan ve çocukluğunda gittiği Kuran kursunda Arapça öğrenen ünlü ismin kültürler ve kıtalar arasındaki körfezde sömürgeciliğin etkilerine ve mültecinin kaderine nüfuz etmesinden dolayı 2021 Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldüğü belirtildi. Peki, Abdulrazak Gurnah kimdir, kaç yaşında ve aslen nereli? İşte, Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Abdulrazak Gurnah’ın biyografisi…

Abdulrazak Gurnah, kaleme aldığı romanlarda, genellikle göçmen sorunu, ırk ve etnisite, kölelik, İslâmofobi ve tarihin çarpıtılması gibi meseleleri karakterler üzerinden anlatıyor. Hali hazırda Kent Üniversitesi'nde İngiliz edebiyatı profesörü olarak görev yapan Abdulrazak Gurnah, romanlarının yanı sıra, edebiyat yazarları üzerine yazdığı eleştiri yazıları ve kitaplarla da tanınıyor. İşte, 2021 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Abdulrazak Gurnah’ın biyografisi ve romanları…

Haberin Devamı

ABDULRAZAK GURNAH KİMDİR, KAÇ YAŞINDA VE ASLEN NERELİ?

1948 yılında Doğu Afrika kıyısındaki Zanzibar'da doğan Abdulrazak Gurnah’ın Anadili, Afrika'da seksen milyon kişinin konuştuğu Svahili'dir. İlköğrenimini İngiliz okullarında tamamlayan ve çocukluğunda gittiği Kuran kursunda Arapça öğrenen Gurnah, gençliğinde 1964 yılında gerçekleşen Zanzibar Ayaklanması'na ve sonrasında kurulan sosyalist rejimin çalkantılı yıllarına tanıklık etti.

1968 yılında İngiltere'ye giden Abdulrazak Gurnah yükseköğrenimini Kent Üniversitesi'nde tamamladı. 1982 yılında kaleme aldığı Doktora tezinde kolonyal söylemin Doğu Afrika, Hindistan ve Karayip edebiyatındaki izdüşümlerini analiz etti. Postkolonyal edebiyat alanında uzmanlaşan Gurnah, şu anda Kent Üniversitesi'nde İngiliz edebiyatı profesörü olarak görev yapıyor.

Haberin Devamı

ABDULRAZAK GURNAH’IN ROMANLARI

Abdulrazak Gurnah, ilk romanı olan 1987 yılında kaleme aldığı Memory of Departure'da (Ayrılışın Hatırası) Afrika'da geçen gençlik yıllarının ardından ülkeyi terk eden Hassan karakterinin hafızasında yer eden Afrika imgesini postkolonyal dönemin kimlik sorunları ışığında inceledi.

1988’deki ikinci romanı Pilgrim's Way (Hac Yolu,) başlığını ise Winchester'ı Canterbury'deki Thomas Beckett mabedine bağlayan yoldan alıyor. Romanda daha iyi bir yaşam umuduyla İngiltere'ye gelen Tanzanyalı Davud, karşılaştığı göçmen karşıtı tutumlardan dolayı paranoyak bir benlik geliştirir ve çareyi Tanzanya'daki geçmişini tamamen silmekte arar.

Abdulrazak Gurnah’ın 1990’da basılan romanı Dottie’de ise, Dottie Badoara Fatma Balfour karakteri üzerinden benzer bir yabancılaşma sorununu tartışır. Fatma Balfour'un melez kimliği, ırk ve etnisite sorununun göçmen ve sürgün karakterler üzerindeki travmatik etkilerinin yakıcı bir simgesidir.

1994 yılında raflardaki yerini alan Cennet'te romanında ise Gurnah, Yakup'un oğlu Yusuf'un Kuran'da anlatılan hikâyesini 1900-1914 arası Doğu Afrika'ya uyarlar. Kolonyal söylemin Afrika'ya dair klişelerini kölelik, tarihin çarpıtılması, İslâmofobi gibi meseleler üstünden tartışırken Yusuf'un bireysel hikâyesi bir yandan kolonyalizmin bir yandan da despotizmin eleştirisine açılan ikili bir işlev görür.

Haberin Devamı

Gurnah’ın 5. romanı By the Sea (Deniz Kenarında, 2001), emperyal pedagojinin Afrika'nın yerli gelenekleriyle karşılaşmasının doğurduğu verimli paradoksları konu eder. Salih Ömer, Kuran eğitimi almaktan duyduğu geleneksel kıvanç ile kolonyal eğitimin kazandırdığı dünya bilgisi arasında bocalarken yeni Afrika'nın çelişkileri ete kemiğe bürünür.

1996'da yayımlanan Sessizliğe Hayranlık'la (2018) birlikte bir nehir roman anlatısıdır. Sessizliğe Hayranlık'ın isimsiz anlatıcısı ülkesini terk eden bir Zanzibarlı muhaliftir; Britanya'ya yerleşip evlendikten sonra öğretmenlik yapar. Hayatının en istikrarlı görünen döneminde bireysel tarihini yazmaya karar verdiğinde, hiç de istikrarlı olmayan, kayıp ve kırılgan bir bastırılmış benlikle yüzleşmek zorunda kalır.

Son Hediye'de ise Gurnah, bu isimsiz anlatıcısının hikâyesini kültürel farklılıkları, belleğe kazınmış tarifsiz acıları kateden bir anlatıya kavuşturur. Gurnah'ın hakikat anlayışı, gerek kolonyal dönemin karamsar ve toptancı tasvirlerini gerekse anavatan-memleket şovenizmlerini reddeden sahici bir arayışa dayanır. Gurnah, romanları dışında, Salman Rushdie, Anthony Burgess, Joseph Conrad, Vidiadhar Surajprasad Naipaul, Zoe Vicomb gibi yazarlar üstüne edebiyat eleştirileri yazdı, kitaplar hazırladı.

Haberin Devamı