İngiliz romancı Nick Hornby sıradan hikâyelerdeki, gündelik yaşamdaki görkemin peşindedir daima. Bu yüzden romanlarında inanılmaz trajediler, büyük laflar, devasa kişilikler yoktur. Bize benzeyen insanların bizimkine benzeyen çırpınışlarına, sevişmelerine, futbol sohbetlerine, ayrılıklarına şahit oluruz. Şimdiki zamanın bir arkeoloğudur adeta Hornby.

Hornby’nin “sıradan” insanların hikâyeleriyle örülü kozmoslar yaratma tutkusunu ustaca sürdürdüğü yeni romanı “Senin Gibi”, Deniz Keskin’in özenli çevirisiyle, yine Sel Yayıncılık etiketiyle yayınlandı.

Zorlu bir aşk hikayesi

“Senin Gibi” ilk bakışta çağımızın şehirli insanın bütün çıkmazlarına işaret eden bir aşk romanı. Lucy, 40’lı yaşlarında bir öğretmen; okumaya düşkün, entelektüel, sarkastik ve sevecen bir kadın. Sorunlu kocasından ve mutsuz evliliğinden henüz kurtulmuş, iki çocuğuyla birlikte Londra’da yaşıyor. Lucy’nin geleceğe dair pek bir beklentisi yok, yeni macera ihtimalleri onu pek de heyecanlandırmıyor. Joseph ise henüz 20’li yaşlarının başında, DJ’lik hayaliyle yanıp tutuşan, futbol ve spor tutkunu, lise mezunu, okumaya pek de düşkün olmayan, yakışıklı, siyahi ve zeki bir genç. Birbirine pek benzemeyen bu ikilinin yolu, yine garip bir yerde, Joseph’in yarı-zamanlı çalıştığı kasap dükkânında kesişir. Aralarında patlak veren şey bir “ilk görüşte aşk” hikâyesinin parçası değildir; birbirlerini tanıdıkça gelişen bir gönüldaşlıktır daha çok.

Roman, katman katman işlenmiş kişisel ve toplumsal gerilimlerle ve elbette bolca İngiliz mizahıyla örülü. Lucy ve Joseph’in gözlerden uzak tutmaya çalıştıkları tutkulu ilişkileri başat bir gerilimdir; aralarındaki yaş farkı hem Lucy’nin hem de Joseph’in aklından çıkmaz; kültürel farklılıklar zamanla daha görünür olmaya başlar; sınıf farkı devasa olmasa da alenidir; toplumun –gizli ya da açık– ırkçılığı artık gündelik yaşamın bir parçası olmuştur. Tüm bu gerilimlere rağmen ve tüm bu gerilimlerle birlikte Joseph ve Lucy’nin serpilip gelişen, yaşandıkça derinleşen, kopan ve tamir olan gelgitli ilişkisine şahit oluruz.

“Senin Gibi”, Hornby’nin mizah anlayışı ve akıcı kalemiyle yarattığı sahici bir dünya.

Politik ortam ilişkiye sızıyor

2016 Brexit referandumunun yol açtığı çekişmeli politik ortam, ikilinin ilişkilerine de etki eden dolaylı gerilimlere neden olmaktadır üstelik. Aşklarını müşterek bir suç gibi mi taşıyacaklardır hep? Bir gelecekleri var mıdır? Bir aile olabilmeleri mümkün müdür? Aşkı güzelleştiren aslında belirsizlik midir? Bu sorular roman boyunca kahramanlarımızın zihninde çınlayıp durur; hem gündelik yaşamın çalkantıları hem de kişisel seçimler, her ilişki gibi kendine özgü olan aşklarının yapısını biçimlendirecektir.