Düzenli jinekolojik kontrollerde hayat kurtaran testler!
Rahim ağzı, rahim ve yumurtalık kanserleri kadınlarda en sık görülen jinekolojik kanserler. Neyse ki erken tanı, cerrahi ve bütüncül yaklaşımla tedavi şansı son yıllarda giderek artıyor. Ancak erken tanı için yıllık jinekolojik muayenelerin önemi büyük. Ancak tarama testlerinin düzenli yapılmaması, randevuların geciktirilmesi, çok daha erken saptanarak önlem alınabilecek jinekolojik sağlık sorunlarına karşı kadınları savunmasız hale getiriyor! İşte düzenli jinekolojik kontrollerde hayat kurtaran tanı yöntemleri!
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. İhsan Atabay; rahim ağzı, rahim ve yumurtalık kanserlerinin kadınlarda en sık görülen jinekolojik kanserlerden olduğunu belirtiyor. Neyse ki erken tanı, cerrahi ve bütüncül yaklaşımla tedavi şansı son yıllarda giderek artıyor. Ancak erken tanı için yıllık jinekolojik muayenelerin önemi büyük. Op. Dr. Atabay, kadınlarda en sık görülen kanser tiplerini, ilerleme süreçlerini, tanı ve tedavi protokollerini Posta.com.tr okuyucuları için detaylı olarak anlattı.
Rahim ağzı kanseri (Serviks kanseri)
Tüm kanserler gibi rahim ağzı kanseri de normal bir hücrenin kanser hücresine dönüşmesi ile oluşuyor. Fakat rahim ağzı kanserinde, normal hücreler kanser hücresine dönüşmeden önce, hafif ve yüksek dereceli değişimler gösteriyor. Bazen yıllar sürebilen bu değişimler en sonunda kansere dönüşebiliyor. Bu hücre değişimlerine ve nihayetinde rahim ağzı kanserine sebep olan etken çoğu zaman HPV virüsü oluyor.
Rahim ağzı kanserine karşı HPV virüs taraması ve Smear testi
- Smear testi hücrelerdeki anormallikleri tespit etmek için kullanılırken, HPV testi ise kişide HPV enfeksiyonu varlığını ve varsa HPV virüs alt tipini ortaya koymaya yarıyor.
- Smear ve HPV testi gibi tarama testleri sayesinde, rahim ağzı kanseri oluşmadan önce, henüz hücresel değişiklik aşamasındayken problem saptanabiliyor. Bu sayede erken tanı ve tedavi mümkün oluyor.
- HPV virüsü rahim ağzı kanser virüsü olarak da biliniyor. 100’den fazla alt tipi bulunuyor.
- Kanser riski barındırmayan bazı HPV tipleri genital bölgede siğillere neden olurken, bazı yüksek riskli gruplar ise bir belirti vermeden vücuda yerleşip yıllar içinde kişinin kanser riskini artırabiliyor.
- Çok yaygın olan HPV virüsü çoğu zaman cinsel aktivite sırasında kişiden kişiye geçiyor. Cinsel olarak aktif kişilerin önemli bir kısmının, yaşamları boyunca en az bir kez HPV enfeksiyonu geçirdiği tahmin ediliyor.
- HPV enfeksiyonu bazen sessiz kalıyor ve herhangi bir semptoma yol açmıyor. Çoğu HPV enfeksiyonu da kendi kendine kayboluyor. Bu kısa süreli enfeksiyonlar tipik olarak servikal hücrelerde sadece hafif (düşük dereceli) değişikliklere neden oluyor. HPV enfeksiyonu vücuttan temizlendikçe hücreler normale dönüyor.
- Bazen yüksek riskli bir HPV enfeksiyonu uzun süre vücutta kalarak, servikal hücrelerde daha ciddi (yüksek dereceli) değişikliklere neden olabiliyor.
- Yüksek dereceli değişiklik gösteren hücreler de zaman içinde kanser hücresine dönüşebiliyor.
- Servikal hücrelerdeki yüksek dereceli değişikliklerin kansere ilerlemesi genellikle yıllar sürüyor. Rahim ağzı kanseri taraması, kanser olmadan önce bu değişiklikleri tespit edebiliyor.
- Düşük dereceli değişiklikleri olan kadınlar, hücrelerinin normale dönüp dönmediğini görmek için daha yakın takip ediliyor.
- Yüksek dereceli değişiklikleri olan kadınlar, cerrahi olarak bu hücrelerin çıkarılması ile kanser başlamadan tedavi olabiliyor. Bu nedenle Smear ve HPV testleri ile kanser taraması hayat kurtarıcı olarak nitelendiriliyor.
Rahim ağzı kanserine karşı HPV aşısı
- HPV aşısı (rahim ağzı kanseri aşısı), bazı HPV tiplerine karşı koruma sağlayan bir aşı.
- Ancak kişiye HPV bulaşmadan önce aşıyı yaptırmak gerekiyor.
- HPV’nin çok sayıda alt tipi vardır, ancak HPV aşıları tüm tiplere karşı koruyuculuk sağlamaz. Yine de en önemli HPV tiplerine karşı koruma sağlar.
- HPV aşısı henüz virüsle enfekte olmamış kişiler için faydalıdır.
- HPV aşısı yaygınlaştıkça, rahim ağzı kanserinin de giderek azalacağı düşünülüyor.
Rahim kanseri (Endometrium kanseri)
- Rahim kanseri ismiyle de anılan endometrium kanseri, erken tanı olanakları sayesinde, tedavisinde yüksek başarı sağlanabilen kanser türlerinde. Erken tanı ve tarama stratejisi, yaşa ve kişisel özelliklere bağlı olarak değişiyor.
- Kanser ya da kanser öncesi hücre anormallikleri özellikle 40 yaş üzerinde ve menopoz döneminde olan kişilerde daha fazla görüldüğünden, bu dönemlerde mutlaka detaylı inceleme yapılması gerekiyor.
- Ultrasonda rahim duvar kalınlığı artışı veya şüpheli görünüm, anormal âdet kanaması şikâyeti ya da menapoz sonrası hafif de olsa kanama gibi durumlarda muayene detaylandırılıyor.
- Çoğu zaman, tanı için, rahim içini döşeyen endometrium adı verilen bölgeden küçük bir biyopsi almak yeterli oluyor.
- Rahimde henüz kansere dönüşmemiş fakat ilerde kanser olma olasılığı artmış anormal hücreler görüldüğünde, tedavi ile kanser önlenebiliyor. Bu nedenle özellikle yüksek risk grubundaki kişilerde kontrolün önemi büyük.
Rahim kanseri riski grubundakiler
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. İhsan Atabay, endometrium kanseri için risk altında olan bazı grupları şu şekilde sıralıyor:
- Ailesinde kanser öyküsü bulunanlar
- Yüksek kilo, yüksek tansiyon ya da şeker hastalığı olanlar
- Polikistik Over Sendromu olanlar
- Erken âdet görmeye başlayıp geç menapoza girenler
- Doğum yapmamış kişiler
Endometrium ya da rahim kanserinde erken tanı için yıllık jinekolojik muayane öneriliyor.
Başlangıçta belirti vermeyen kanser: Yumurtalık (Over) kanseri
Yumurtalık kanserleri, yumurtalık yüzey ya da iç kısımdaki hücrelerinden gelişir. Yumurtalık kanseri genellikle ileri evrede yakalandığı için, cerrahi ve kemoterapideki gelişmelere rağmen tedavi şansı maalesef diğer jinekolojik kanserlere göre nispeten azdır. Yumurtalık kanseri ortalama görülme yaşı 63.
Yumurtalık kanseri için risk altındaki bazı gruplar
- Ailesinde meme ve/veya over kanseri olan kadınlar
- Kendisinde meme kanseri olan kadınlar
- 55 yaş üzerindeki kadınlar
- Doğum yapmamış kadınlar
Tedavi hastalığın tipine ve yayılımına göre değişkenlik gösteriyor. Yumurtalık kanserleri genellikle başlangıçta bulgu vermedikleri için, büyüyüp baskı yapmaya başlayana dek fark edilmiyorlar.
Yumurtalık kanserinde en önemli nokta, tedaviden daha çok erken tanı olduğu için, en azından yıllık jinekolojik muayene ve ultrason kontrolü çok önemli ve ihmal edilmemesi gerekiyor.
Ağırlıkla kadınlarda görülen bir diğer kanser türü ise meme kanseri ve meme kanseri erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilen, hayat tehdit etmeyen bir kanser türü. Ancak kanserin erken teşhisi çok önemli. Aksi durumda hastaların hayatı tehlike altına girebiliyor. Peki meme kanserine karşı ne yapmanız gerekiyor? Aşağıdaki haberler ilginizi çekebilir:
- Meme kanseri hakkında bilinmesi gereken 15 önemli gerçek
- Meme kanseri çeşitleri nelerdir?
- Meme kanseri riskini azaltmanın yolları nelerdir?