Cinsel Sağlık Erkeklerde özgüven kaybının en önemli nedeni! Özellikle 40 yaş üstünde görülüyor

Erkeklerde özgüven kaybının en önemli nedeni! Özellikle 40 yaş üstünde görülüyor

Paylaş
Erkeklerde özgüven kaybının en önemli nedeni! Özellikle 40 yaş üstünde görülüyor

En sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biri erkeklerde sertleşme bozukluğu ya da diğer adıyla iktidarsızlık. 40 yaşın üstündeki erkeklerin %40'ında sertleşme bozukluğu görülebiliyor. Bu oran ülkemizde yaklaşık 16 milyon hastaya denk geliyor. Sertleşme bozukluğu erkeklerde özgüven kaybına sebep olduğundan psikolojik sorunların yanı sıra, aile içi şiddete kadar varan sorunlara neden olabiliyor! Ancak sertleşme sorunu sanıldığı gibi çözümsüz değil. Kimi zaman sadece terapiyle, kimi zaman ilaçla, kimi zaman da hastanın konforunu hiç bozmayacak yöntemlerle tedavi edilebiliyor.

Posta.com.tr | Penisin ilişki sağlayacak kadar sertlik sağlayamaması ya da karşı tarafı tatmin edecek kadar uzun süreli ilişkiyi sürdürememesi durumuna genel olarak erektil disfonksiyon adı veriliyor. En sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biri erkeklerde sertleşme bozukluğu ya da diğer adıyla iktidarsızlık.

Haberin Devamı

Üroloji Uzmanı Op. Dr. Muharrem Murat Yıldız, "40 yaşın üstündeki erkeklerin %40’ı sertleşme bozukluğu sorunu ile karşı karşıya ve bu oran ülkemizde yaklaşık 16 milyon hastaya denk geliyor." diyor. Op. Dr. Yıldız, "Erkeklerde cinsel istikrarsızlık özgüven kaybına yol açtığı için erkek psikolojik olarak da yara alıyor, sonucunda aile içi şiddete kadar varabilen sorunlara yol açabiliyor." diyor. 

HANGİ DURUMLARDA SERTLEŞME SORUNUNDAN BAHSEDEBİLİRİZ?

Öncelikle sertleşme sorununu tanımlamak gerekiyor. Peniste cinsel ilişkiye girebilecek sertliğin elde edilememesi, ilk etapta sertlik elde edilse de doyum sağlanamadan sertleşmenin kaybedilmesi ve erken boşalma nedeniyle haz alamadan penis sertliğinin kaybedilmesi sertleşme sorunu olarak tanımlanıyor. Sertleşme sorununa psikolojik ve fizyolojik nedenler yol açabiliyor.

Haberin Devamı

SERTLEŞME BOZUKLUKLARI NEDENLERİ

  • Kullanılan bazı ilaçların yan etkileri
  • Damar sertliği, periferik damar hastalıkları, kalp krizi, hipertansiyon
  • Diyabet ve yüksek kolesterol
  • Uyku apnesi ve Koah hastalığı
  • Tiroid hastalıkları
  • Stres bozukluğu, cinsel performans anksiyetesi, depresyon gibi psikolojik sorunlar

TEDAVİ NASIL PLANLANIYOR?

Sertleşme sorunlarının tedavisinde öncelikle nedenin belirlenmesi gerekiyor. Sertleşme bozukluğu tedavileri genellikle altta yatan sorunun tedavi edilmesiyle başlıyor. Örneğin uyku apnesi olan bir kişideki sertleşme sorunu, hastalığın tedavi edilmesi ile ortadan kalkabilir; kullanılan bazı ilaçlar yan etki olarak sertleşme sorununa yol açıyorsa, bu durumda ilaçlarda değişikliğe gidilebilir.

Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD), sertleşme sorunu psikolojik kökenlerden kaynaklıysa, bu konuda deneyimli psikiyatrist ve psikolog tarafından yaklaşık 6-12 seans süren cinsel terapinin uygulanabileceğini; eğer ilişki sorunları öncelikliyse ve buna bağlı sertleşme sorunu ortaya çıkmışsa öncelikle ilişki terapisinin, ardından cinsel terapinin uygulanması gerektiğini belirtiyor. Ancak kimi durumlarda sertleşme altta yatan bir nedene bağlı olarak değil, doğrudan erektil bir disfonksiyon sorunundan kaynaklabiliyor. 

EREKSİYON SORUNLARI EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜYOR?


Üroloji Uzmanı Op. Dr. Muharrem Murat Yıldız, sertleşme sorunlarında hasta grubunu özellikle prostat cerrahisi sonrası (radikal prostatektomi cerrahisi) sonrası gelişen sertleşmeme sorunları / erektil disfonksiyon; diyabetik, hipertansif ve kronik hastalıklara bağlı gelişen damarsal ve sinirsel bozukluklar, psikosomatik bozukluklar ile oluşan sertleşmeme sorunları / erektil disfonksiyon ile erken boşalma, erken inme, zevk alamama, yeterli meni miktarı olmaması gibi hasta grupları olarak özetliyor.

Haberin Devamı

CETAD, "Sertleşme sorunu testosteron eksiliği veya hiperprolaktinemi gibi hormon düzeylerindeki bozukluklara bağlı olarak ortaya çıkmışsa hormon tedavileri uygulanabilir. Ancak hormon düzeyleri normal olan erkeklerde hormon tedavisi etkisizdir" diyor. Penis damarlarını genişleten kan akımını artıran sistemler, diğer tedavi yöntemleri arasında. 

Penis damarlarını genişleten, penise gelen kan akımını artıran fosfodiesteraz inhibitörleri doktor tarafından değerlendirildikten sonra gerekli görülürse doktor önerisiyle (Sildenafil, Vardenafil, Tadalafil) tedavide kullanılıyor.

SERTLEŞME SORUNLARI İÇİN BİR ÇOK TEDAVİ YÖNTEMİ VAR!

Ereksiyon sorunlarında kullanılacak birçok tedavi yöntemi olduğundan bahseden Op. Dr. Yıldız, günümüzde bunlardan en popüler ve yenilikçi olanının ESWT - LSWT Ekstrakorporeal Şok Dalgası ve Düşük dereceli Elektromanyetik Kaynaklı Şok Dalgası tedavileri olduğunu belirtiyor. Bu tedavilerde penisin dış yüzeyinden şok dalgaları veya elektromanyetik dalgaların uygulanması ile penisteki damarlanma yapısının ve kan akımının arttırılması amaçlanıyor. Tedavide yeni oluşan damarlarla kan akımı artıyor, böylece peniste daha fazla kan biriktirilmesi sağlanıyor ve bu sayede sertleşme, yani ereksiyon oluşuyor.

Haberin Devamı

TAM SERTLEŞME SAĞLANDIĞINDA BOYU VE KALINLIĞI DA ARTIYOR!

Bu tedavinin herhangi bir zararı olmadığını ifade eden Op. Dr. Yıldız, tedavi sayesinde penisin boyunda büyüme ve etrafında da kalınlaşma sağlandığını belirtiyor. ESWT tedavisi ya da LSWT tedavisi haftada bir kere uygulanan 6 haftalık bir tedavi süreci. Bu süreçte hastaya her seansta yaklaşık 3500 şok dalgası veriliyor.

Günümüzde yapılan yanlış uygulamalarla başarı şansı düştüğünü belirten Op. Dr. Yıldız, klasik uygulamanın 6 hafta üzerinden olduğunu; bu uygulamanın yanlış uygulamalar ile 4 hafta gibi bir süreye indirilerek 2 parti yapılmasının ise kural dışı bir durum olduğunu belirtiyor. Aynı şekilde pnömatik şok cihazları ile yapılan işlemler de başarıyı düşürüyor; ayrıca dalganın dokuya ulaşım ve yansıma süreci içinde yapılan sık dalga vurumları ile dalga nötralizasyonu tedavide verimsizliğe yol açıyor ve hasta terapiden yarar sağlayamıyor.

Haberin Devamı

Ereksiyon tedavilerinde hastanın cihazda tek başına bırakılmaması gerekiyor. Op. Dr. Yıldız, hastaya bütüncül tıp yaklaşımıyla yaklaşılması gerektiğini belirtiyor. "Çünkü erektil disfonksiyon sorunu doktorun özverisi ve hastanın iyileşme gayreti ile aşılabilen bir engeldir." diyor.

Tedavide hastanın hormon yapısı, psikosomatik durumu, geleneksel enerji tıbbı yönünden eksiklikleri değerlendirilmeli; akupunktur zayıf hatları düzenlenmeli; hacamat, fitoterapi ve aromaterapi ile bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalı. 

MUTLULUK ÇUBUĞU KESİN ÇÖZÜM DEĞİL, ÜSTELİK GERİ DÖNÜŞÜ YOK!

Op. Dr. Yıldız halk arasında "mutluluk çubuğu" olarak bilen ve özellikle belli bir grup hastada kullanılan protez tedavisinin, kesin bir çözüm olmadığını belirtiyor.

Protez tedavisi erkeklerde ilaç tedavisi, vakum tedavisi ve penise yapılan iğne (enjeksiyon) tedavileri ve diğer tedavi yöntemleri ile düzelme olmadığı durumlarda uygulanan bir tedavi yöntemi)

Op. Dr. Yıldız, protez tedavisinin hastaya psikolojik ve biyolojik olarak yarar sağlayan bir yöntem olmadığını belirtiyor.

Protez tedavisi hastanın sadece karşı cinse üstünlüğünü göstermesini sağlayan bir yöntemdir. Fonksiyonel ereksiyon da yararı olmayan bir yerine koyma yöntemidir. Yaklaşık 10 yıl içinde protezin tekrar değiştirilmesi gerekir. Üstelik penis protezi fizyolojik da açıdan da geri dönüşümü olmayan bir cerrahi yöntemdir.

Yakın bir gelecekte penil protez takılmasının azalarak fonksiyonel tedavilerin ön plana çıkacağının düşünüldüğünü belirten.Op. Dr. Yıldız, sözlerini sonlandırırken diğer tedaviler hakkında da bilgi veriyor.

EREKSİYON SORUNLARINDA DİĞER TEDAVİ SEÇENEKLERİ

  • Holistik / integratif yani bütüncül tıp yaklaşımıyla Androterapi/ Androteraphy yaparak hastanın iyilik hali sağlanabilimektedir.
  • Cinsel fonksiyonların tedavisinde Manyetik Koltuk Tedavisi; erken boşalma, geç boşalma ve orgazm bozuklukları, idrar kaçırma problemlerinde etkili yöntemler arasında. 
  • ESWT yanında P-Shot ozonlu CGF uygulaması mezoterapik olarak penis damar yapılarında ultrasonografik olarak ölçülebilen iyileşmelere yol açabilir.
  • Major Kan Ozon uygulamaları mikro sirkülasyon ve ana damarlarda oksijen miktarını artırarak plakların erimesi ve damarların açılması yoluyla diabetik arteryal kaynaklı erektil disfonksiyonda yüz güldürücü sonuçlar verebilir.