Foça’ya değer katanlar, iz bırakanlar

“Bir çift gözün görebileceği en güzel yer” diye anılır Foça… Ya da “Bir kere ayak bastıysanız, mutlaka bir daha gelirsiniz” diye de eklenir sonra...

Adını aldığı fokları, Siren kayalıkları, tarihi yapıları, rengarenk kapılı pencereli taş evleri, masmavi koyları, mutfağı ile Ege’nin özüne sadık kalınmış tatil merkezlerinden biri Foça. Çılgın kalabalıklara teslim olmamış, sessiz sessiz güzellikleriyle parlamış bir kıyı kasabası aslında. Son yıllarda ben de kalabalık, gözde tatil yerlerinden çok; Foça’nın doğal güzelliklerine, huzuruna sığınanlardanım.

Foça denince iz bırakmış, Foça’nın Foça gibi kalmasına katkı koymuş isimler var. Önceki akşam da Foça’ya unutulmaz eserleri ve hizmetleriyle damga vurmuş o değerli insanları anmak, yılda bir kez de olsa bir araya gelerek hayatta olanların emeklerini takdir etmek, hayata veda edenlerin aileleriyle anılarını yüceltmek için anlamlı bir gece düzenlendi. Mark Warner Phokaia Club tesislerinde düzenlenen “Foça’ya Değer Katanlar” gecesine ben de katıldım. Foça’ya adeta aşkla bağlanmış herkes oradaydı diyebilirim. Gecenin sinerji yarattığı bir gerçek. Hem sahip olduğu güzelliklerin koruma bilincini yaşatmak hem de ilçeyi daha ileriye götürmek için herkes elini taşın altına koyuyor.
Bugüne kadar Foça’ya bıraktığı izlerle merhum hayırsever işadamı Mehmet Reha Midilli, Foça eski Belediye Başkanı merhum Ali İlçan, Foça eski Belediye Başkanı merhum Ahmet Nihat Dirim, Foça Kazıları eski Başkanı Prof. Dr. Ömer Özyiğit, duayen turizmci yerel tarih araştırmacısı Sebahattin Karaca ve tarih araştırmacısı yazar Cevat Yıldırım ödül alan isimlerdi. Bugün hayatta olmayanlar anıldı, aramızda olanlar ise Foça’yı anlattı.
Umarım Foça, vefakar insanları ve tüm güzellikleriyle hep böyle kalır. Sen hep böyle kal Foça!

İZMİR’DE SİNEK VE SİVRİSİNEK İSTİLASINA KİM ÇÖZÜM BULACAK?

Böyle güzel bir gecede anmak istemezdim ama geceye damga vuranlardan biri de sivrisineklerdi. Foça’nın ve yakınındaki Menemen bölgesinin sivrisinekleri meşhur… Birkaç senedir yapılan çalışmalarla azalmışlardı ancak bu sene ne olduysa hem çok fazla sayıda sivrisinek var hem de sokmaları vaka olmaya başladı. Açık havada durmak imkansız. O bölgeye yakın oturuyorum, kaçar gibi kendimizi evlere atıyoruz. Arabaların boşluklarından içeri saldırmalarını geçtim, kıyafet üzerinden bile ısırıyorlar. Markette sıradaki herkesin sepetinde bir sinek ilacı… Etrafta konuşulan tek konu! O gece de tüm masalarda sivrisinek kovucuları elimizden bırakmadık. Herkes sivrisinek kovmakla meşguldü. Durduğum benzinlikte de sivrisineklerle meşgul olmasınlar mı? Öyle bir yakınıyorlardı ki!

SİNEK DEYİP GEÇMEYİN SAYIN BAŞKANLAR ŞİKAYETLER BÜYÜK

Menemen bölgesi daha beter durumda. Ben de hem kendimin hem de çevredekilerin şikayetlerini defalarca Menemen Belediyesi’ne ilettim. Duyduğum kadarıyla bu bölgelerde acillere başvuru sayısında artış var. Sanırım ilaçlama araçları mücadelede etkili değil. Sadece göstermelik. Bu çağda sinekle, böcekle başka mücadeleler yapılmalı. Aslında sadece bu ilçeler değil. İzmir genelinde sinek, sivrisinek sorununu herkes konuşuyor. İlçe belediyeleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne topu atıyor. Bu satırları yazarken İstanbul’dan İzmir’e adım atmış bir yakınım, “Bu İzmir’e ne oldu sinek saldırısından gözümü açamadım. Üstelik başka türlü bir sinek bu; soktuğu yerler normal görüntü değil, acile koşuyoruz” diye aradı. İzmir dışındaki bazı belediyelerin mücadele yöntemlerini izledim. Oldukça başarılı çalışmalar var. Sivrisinek, sinek, böcek deyip geçmeyin sayın yöneticiler… Küçücük görünür ama zarar görenlerin tepkisi ve şikayetler büyük! Üstelik İzmir’e ve dünyaca ünlü ilçelerine hiç yakışmıyor.