Girişimcilik, inovasyon ve müziğin dehaları İzmir'de buluşuyor

En sevdiğim girişimcilik tanımlarından biri Apple’a ait: “Eski kuralları, çağdaş yeniliklerle yorumlayan ve aksiyona geçiren beceri.” Özellikle son yıllarda iş dünyasında giderek yükselen ve değerlenen bir kavram girişimcilik. Üstelik internet çağında yaşayan gençlerin yenilikçi ruhuna da tam uyumlu. Yenilikçi, işe yarar fikirlere sahip olan genç girişimciler, hem kendi işlerine sahip oluyor hem de ekonomiye önemli katkı sağlıyor. İzmir Ticaret Odası’nın Girişimcilik Zirvesi de işte bu yüzden İzmir için çok önemli. Zirvenin kayıtlarının son tarih 12 Temmuz’dan çok önce dolması ise kent için hem sevindirici hem de umutlandıran bir gelişme.

Girişimcilik, inovasyon ve müziğin dehalarının buluşacağı, yarın 16.00’da Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde başlayacak zirvede, bir biyoteknoloji girişimi olan Samumed’in Kurucu ve CEO’su İzmir doğumlu Osman Kibar; Türkiye’de ilk defa konuşma yapacak. İnovasyon ve girişimcilik konularında uluslararası alanda başarılı çalışmalar yapan yine bir İzmirli; Eczacıbaşı ve Zorlu Yönetim Kurulu Üyesi, TÜSİAD Silikon Vadisi Ağı Başkanı Ayşegül İldeniz deneyimlerini aktaracak. Ünlü sanatçımız ve müzik dehası Fazıl Say da bir konser verecek. Dileğim; bu gibi etkinliklere aç olan ve girişimci ruh potansiyeli genlerine işlemiş olan İzmir’de örneklerinin artması.

15 TEMMUZ VE İFŞA

Üzerinden tam üç yıl geçti. Bir temmuz akşamı, bu ülkenin damarlarına kadar işlemiş olan hain terör örgütünün yaşattığı o kara gecenin üzerinden yıllar geçse de izleri hep kalacak, unutulmayacak. İşte bu yüzden bugün; yani 15 Temmuz Demokrasi ve Birlik Günü’nde bir kez daha anımsamakta fayda var.

FETÖ’nün hain darbe girişiminin sonrasında onlarca hatta yüzlerce duruşma izledim, binlerce sayfalık iddianame okudum. Kuşkusuz çoğu kan donduran nitelikteydi. Birlikte çalışmış olmaktan her zaman gurur duyduğum gazeteci arkadaşım Toygun Atilla’nın ‘İfşa’ kitabı ise geri planda kalmış gerçekleri bir kez daha göz önüne seriyor. Toygun, FETÖ’cülerin MİT’ten Emniyet’e, TSK’dan futbol dünyasına nasıl bir habis ur gibi yayıldıklarını, 15 Temmuz’un ardından nasıl firar ettiklerini, Hrant Dink suikastındaki rolünü ifşa ediyor. Hala okumadıysanız bir an önce okumanızı tavsiye ediyorum.

DUVARLARDAKİ BAŞKAN FOTOĞRAFLARI

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i yazı işlerinden arkadaşımız Ali Salim Kayırıcı ile ziyaret ettiğimizde dikkatimi çekmişti. Randevuyu beklerken odasının girişindeki salon, koridor ve yan oda duvarlarında bir değil birkaç fotoğrafı vardı. ‘Niye acaba’ diye düşünmüş, hatta Ali Salim’e de göstermiştim. O da belki de personelin asmış olabileceğini söylemişti bana. Ne yalan söyleyeyim çok da normal gelmemişti.

İki gün önce Başkan Soyer’in belediyedeki ofislere asılan fotoğraflarının çalışanların çocuklarının fotoğraflarıyla değiştirilmesini istediğini öğrendiğimde gülümsedim. Mansur Yavaş’tan sonra Soyer’in de bu istekte bulunması iyi oldu. Tüm personele yazılı bir mesaj gönderen Soyer, “Temennim; çalışma odalarınızda benim fotoğraflarım yerine Ulu Önder Atatürk portresiyle birlikte sevgili çocuklarınızın fotoğraflarının asılı olmasıdır” demiş. Fark etmesi iyi olmuş, bravo (!)