Banu Şen Türkiye'nin buğday ambarı: Kızıltepe
HABERİ PAYLAŞ

Türkiye'nin buğday ambarı: Kızıltepe

Mezopotamya’da sarı taşların egemen rengiyle, güneşin yansıttığı tonların buğday başaklarındaki zengin coşkusuyla gülümser Kızıltepe... Mardin’in en büyük ve en kalabalık ilçesi olan Kızıltepe, Mezopotamya’nın verimli toprakları üzerinde kurulmuş olması, Asya ile Avrupa kıtaları arasında önemli ticaret yolu olan İpek Yolu’nun kavşağında yer alması nedeniyle tarih boyunca önemli yerleşim merkezi olma özelliğini korumuş. Bu özelliği nedeniyle birçok savaşlara sahne olmuş, çeşitli milletler tarafından birçok kez yağmalanmış.

Haberin Devamı

Kızıltepe; tarımın üretiminin, sanayinin ve ticaretin yapıldığı Türkiye’deki nadir bölgelerden biri. 1 milyon 235 bin dekar araziye sahip ilçeyi diğer tarım şehirlerinden ayıran özellikleri de var. Türkiye’nin buğday ambarı diyebileceğimiz Kızıltepe, ülkenin un ihracatının yüzde 22’sini tek başına karşılıyor.

Türkiyenin buğday ambarı: Kızıltepe

Topraklarının yüzde 94’ü tarıma elverişli olan ilçenin geçim kaynağı tarım ve ticaret. Özellikle buğday ve mısır üretilen ilçede son yıllarda pamuk tarımı da önemli bir sıçrama gösteriyor. Kızıltepe Ovası’nda 30 bin dekar alana pamuk ekiliyor. Tarıma dayalı sanayinin daha fazla gelişmesi GAP’ın ilçeye ulaşması ile sağlanacak. İlçenin bulunduğu karayolu güzergahında olması nedeniyle ticaret sektörü de günden güne büyüyor.

İl genelinde bulunan tarıma dayalı sanayi işletmeleri ve diğer fabrikalar, merkez ilçe ile Kızıltepe arasında bulunuyor. İlçe yolu güzergâhında havaalanının faaliyete geçmesiyle ekonomik yaşam biraz daha ivme kazanmış. İç göçleri kendine çeken özelliğiyle de bugün merkez ilçe nüfusunu ikiye katlıyor. Kızıltepe Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Hüseyin Çam ile bölgedeki gelişmeleri, projelerini konuşuyoruz:

Türkiyenin buğday ambarı: Kızıltepe

ORTA DOĞU’NUN HUBUBAT MERKEZİ

“Sadece tarımsal üretimin yapıldığı değil, hem tarımın ticaretinin hem de sanayisinin yapıldığı bir bölgeyiz. Her konuda Mardin’in 3’te biriyiz. Kızıltepe demek Mardin demek” diyen Çam, şöyle devam ediyor:

“1 milyon 1 bin dekar 1. sınıf tarım arazimizden yılda 2 defa ürün alıyoruz. Özellikle buğday ve 2. olarak mısır üretiyoruz. Kızıltepe’de 2 hububat merkezi var. Viranşehir yolu üzerinde bulunan hububat merkezimiz sadece Mardin’in değil, Orta Doğu’nun en büyüğü. Ürünlerin alınıp satıldığı, fiyatının ve pazarın oluştuğu, ciddi anlamda tüccarın olduğu bir nokta. Sadece bu bölgenin ürünleri değil; Urfa, Diyarbakır, Batman, Şırnak gibi bölgenin genelinde üretilen ürünlerin ticareti yapılıyor. Mardin Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) büyük kısmı Kızıltepe’nin sınırları içinde. Türkiye’de tarıma dayalı OSB’ler içinde çok önemli bir noktada. Türkiye’deki un ihracatının yüzde 22’sini tek başına karşılayan bir OSB. Türkiye, un üretiminde ve ihracatında dünyadaki en büyük ülke. Kızıltepe, dünyadaki un ihracatının yapıldığı en önemli yerlerden biri dersek yanlış olmaz. Un, bulgur ve makarna fabrikalarımız var. 2. OSB kurulma aşamasında.”

Haberin Devamı

Türkiyenin buğday ambarı: Kızıltepe

EMEĞE DAYALI TARIM GELİŞİYOR

“Bölgede tarım arazilerinin çok büyük olması nedeniyle makinelerle sanayiye ve teknolojiye dayalı tarım yapılıyor. Bu şekilde maliyetler azalıyor, kar yükseliyor. Tek dezavantajı tarıma dayalı istihdamın azalması. Türkiye’nin ambarı burası. Bu bölge para kazansa da kazanmasa da Türkiye’nin geleceği için buğday üretmek zorundayız. Küçük araziler kapsamında da emeğe dayalı tarımı getirmek istiyoruz. Bu yüzden çilek bahçesi projesi yaptık. 20 bin metrekarelik alana demo bir bahçe yapıp, bölgeye uygun olduğuna karar verdik. Çiftçilere maliyet ve getiri analizini toplantıyla anlatacağız. Burada tarımla uğraşan her ailede bir ziraat mühendisi var. Bir köyde 50 dönümlük bir çilek bahçesinin yapılması en az 50 kişinin çalışması anlamına gelir. Çalışacak kişinin de nitelikli işçi olmasına gerek yok. Ürün çeşitliliğiyle beraber istihdamı artırabilme gayretindeyiz. Gerçekleştirebilirsek bu bölgede işsizliği önleme adına mesafe kat etmiş olacağız.”

Haberin Devamı

Türkiyenin buğday ambarı: Kızıltepe

SULU TARIM YAPILIYOR

Tarım arazileri büyüklüğü bakımından Türkiye’deki 2. büyük ilçe olduklarını söyleyen Çam, “Bu kadar bereketli topraklarımızın olması ve çift hasat alınabilmesinin en önemli tarafı Kızıltepe’de sulu tarım yapılıyor olması. GAP projesinin bir ayağı olan Mardin’e depolama alanı olarak büyük bir gölet yapılıyor. Göletten de Kızıltepe Ovası’na yapılan dağıtım hatlarıyla 330 bin dekar arazi cazibe ile sulanacak. Taban suyunun yükselmesiyle de elektrik maliyeti azalacak” diyor.

Türkiyenin buğday ambarı: Kızıltepe

BÖLGENİN LOJİSTİK ÜSSÜ

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük 2. ilçesi olduklarını, nüfusun 263 bin 938 olduğunu ve günlük hareketliliğin bundan daha fazla gerçekleştiğini anlatan Çam, şu ifadelere yer veriyor:

“İpek Yolu, Kızıltepe’yi ikiye böldüğü için ihracata dayalı tır nakliyesi ve taşımacılık gelişmiş durumda. Kızıltepe, bölgenin lojistik üssü olmuş. Bu da bölge adına ayrı bir sektör oluşturuyor. Mardin yolumuzun günlük trafiği ise 21 bin 600 civarında. Havalimanına yakınlığımız da ulaşılabilir olmamızı etkiliyor. Genç nüfusumuzun çokluğu, doğum oranın yüksekliği ve dışarıdan göç alması nedeniyle Kızıltepe’nin nüfusu her geçen gün artıyor. Kızıltepe’nin yaş ortalaması 19. 65 yaş ve üzeri vatandaş sayımız 10 bin 430, 18 ve 18 yaş altı nüfus 170 bin. Türkiye’deki en genç nüfuslu şehirlerin başındayız. 3 ila 5 buçuk yaş arasındaki çocuk sayımız 40 bin 128. Bu bağlamda bu şehir gelecek noktasında büyük bir dinamiğe sahip ve büyümeye devam edecek.”

Türkiyenin buğday ambarı: Kızıltepe

KIZLAR SAHAYA ÇIKTI

“En önemli hususumuz gençler ve kadınlar” diyen Çam, şunları anlatıyor:

“Kızıltepe’de 84 bin okuyan öğrenci var. Sosyal hayata uyumları için ciddi çalışmalar içine girdik. 10 yaşındaki çocuk molotof atıyorsa, ben o çocuğu suçlu görmüyorum. Kızıltepe’de çocuk olmak, batıda çocuk olmaktan daha zor. Bölgenin bir dezavantajı da çocuk sayısının fazla olması nedeniyle Türkiye’nin diğer bölgeleriyle kıyaslandığında derslik başına düşen öğrenci sayısı da fazla. Her yıl sıfırdan eğitime giren öğrenci sayısı 7 bin 500 civarında. Belediye olarak bu çocukların kendilerini özel hissetmesini sağlayabilmeliyiz. Üst yapı faaliyetlerini yaparken çocukların kendini ifade edebileceği alanlar da oluşturmaya karar verdik. Eğitimin daha iyiye gidebilmesi için milli eğitimle çok ciddi iş birliği içindeyiz. Spor ve sosyal alanları çok önemsedik çünkü çocuğun bireysel gelişimi için çok değerli. Her mahalleye spor alanları yapıyoruz. Hatta sıkıntılı bir m ahallemize yaptığımız tesis bizi şaşırttı. Yıkılır mı, yakılır mı diye düşünürken en fazla kullanılan yer oldu. Sadece o mahalledeki tesiste 158 kız çocuğumuz futbol kursu aldı. Tesisin yanındaki okulda okuyan çocukların konuştuğu konular ve davranışları değişti. Kızıltepe’yi spor şehri yapmak için özellikle çalışıyoruz. Sportif tesisleşme anlamında ciddi atılım içindeyiz. Gençlik merkezlerimiz sayesinde geçen yıl 194 bin gencimizle buluşurken, kadın merkezlerimizdeki çeşitli kurslar vasıtasıyla da 97 bin kadına ulaştık.”

Türkiyenin buğday ambarı: Kızıltepe

KADINLAR ATIKLARI EL EMEĞİ GÖZ NURUNA DÖNÜŞTÜRÜYOR

Kadınlar, Hüseyin Çam’ın eşi Dilek Çam başkanlığında kurulan Kızıltepe Üreten Kadınlar Kooperatifi’nde bir araya gelerek ürettikleri ürünleri alıcılarla buluşturup emeklerini paraya çeviriyor. Sosyal projelere de imza atan kadınlar, Mezopotamya Çilek Bahçeleri ve Atık Dönüşüm Okulu ile örnek oluyor. Sıfır atık projesi kapsamında açılan Atık Dönüşüm Okulu‘nda atık malzemeler el emeği göz nuru ürünlere dönüştürülüyor. Kâğıttan sepet, saksı ve kapı süsü, kumaştan supla, kasnakta kilim dokuma, sepet, top ve bebek, mısır koçanlarından bebek, gelin buketi, kapı süsü, palmiye ağacının yapraklarından bardak altlığı, peçetelik, kamıştan supla ve süs eşyaları beğeni toplarken bunların satışı yapılarak ev ekonomisine katkı sağlanıyor. Hem de geleceğe yatırım yapılıyor. Mezopotamya Çilek Bahçeleri de 16 kadına iş kapısı oluyor; toplanan çilekler satışa sunuluyor. Çocuklara da çilek yetiştiriciliği hakkında bilgiler veriliyor. Bu sayede öğrencilerin küçük yaşlarda toprakla buluşması sağlanıyor.

Artuklular döneminde Urfa ve Diyarbakır’ı Musul’a bağlayan yollar üzerinde canlı bir konaklama ve ticaret merkezi olan ilçedeki tarihsel yapıların tümü Artuklular döneminden kalmadır. Bunların en önemlileri Kızıltepe Ulu Camisi, Harzem Tacettin Mesud Medresesi, Tarihi Taşköprü, Tarassut Kulesi ve Şahkulubey Kümbeti olarak bilinir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder