Bilal Emin Turan Amerika'da da hızlı getirecek
HABERİ PAYLAŞ

Amerika'da da hızlı getirecek

Nazım Salur’un 6 yıl önce “1 liram olmadan 3 ortakla kurdum” dediği Getir, Türkiye’den başlayıp Avrupa ile devam eden global yolculuğunda Amerika kıtasına ulaştı. İlk operasyonunu Şikago’da devreye aldı. Hedeflerinin Amerika’da 300 şehire girmek olduğunu belirten Salur, “Getir, 7.7 milyar dolarlık değerlemeye ulaştı. Milyonlarca kullanıcının dijital kahyasıyız. Yani üşengeçlikten para kazanıyoruz” dedi.

Amerikada da hızlı getirecek

Mobil uygulama aracılığıyla restoran yemekleri ve market ürünleri için hızlı (10 dakikada) teslimat hizmeti sunan Getir, bugün dünyada adından en çok söz ettiren Türk girişimi. Globalleşme yolunda hızla ilerleyen şirket, ilk yurtdışı açılımına bu yılın başında İngiltere’den (Londra) başlamıştı. Devamında Hollanda, Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya’da operasyonlarını devreye almıştı.

Haberin Devamı

İLK SİPARİŞİ VERDİ

Ekim ayında Portekiz’e açılarak, faaliyet gösterdiği ülke sayısını 8’e çıkaran Getir’in 9’uncu durağı Amerika oldu. Amerika, nüfus bakımından şu anda Getir’in hizmet verdiği en büyük ülke. Getir kurucusu Nazım Salur, önceki akşam İstanbul’da düzenlenen törenle Amerika Şikago’da hizmete giren operasyonu ilk siparişi kendisi vererek devreye aldı. Şikago’dan sonra bu yıl New York ve Boston operasyonu başlayacak.

RAHATLIK SATIYORUZ

Nazım Salur, törende Getir’in kuruluşundan bugüne nasıl geldiğiyle ilgili bir konuşma yaptı. Azmi ve ürüne olan güvenini ortaya koyan konuşmada, Salur’un şu cümleleri dikkat çekti: “Getir, aklıma ilk start up işim BiTaksi’nin ekranına bakarken geldi. ‘Müşteriye 3 dakikada taksi bulabiliyorsak, diğer ihtiyaçlarını 10 dakikada götüremez miyiz?’ diye sorunca fikir oluştu.

2015’te 1 liram olmadan kurdum çünkü kaynağımın hepsini BiTaksi işine yatırmıştım. Getir, bugün 7.7 milyar dolarlık değerlemeye ulaştı. Yurtdışına ilk açıldığımız İngiltere’de başarılı olmamız, diğer ülkelere hızlı girmemizde etkili oldu. Milyonlarca kullanıcının dijital kahyasıyız. Rahatlık satıyoruz. Yani üşengeçlikten para kazanıyoruz, o da bitmez.”

Amerikada da hızlı getirecek

SADECE BU YIL 1.1 MİLYAR DOLAR YATIRIM ALDI

Haberin Devamı

Amerika operasyonunun şirket tarihinde dönüm noktalarından biri olduğunu belirten Salur, şöyle devam etti: “Kurulduğumuz ilk günden itibaren hedefimiz global bir marka olmaktı. Bu vizyonumuza yatırımcılar inandı ve sadece bu yıl 1.1 milyar doların üzerinde yatırım aldık.

Türkiye’nin en değerli şirketlerinden biri olurken, Avrupa’da yapılan listelerde de en çok dikkat çeken girişimlerin arasına girdik. Artık Avrupa’nın en büyük şehirlerinde sokaklarda gezerken Getir kuryelerini görüyorsunuz. Şu anda ise teknolojik girişimlerin merkezi Amerika’da, Türkiye’den çıkan orijinal bir iş modeli olarak ilk bayrağımızı Şikago’da astık.”

KLONLANAN İLK TÜRK GİRİŞİMİ

Kurdukları iş modelinin dünyada benzerinin olmadığına ve dünyaya açıldıkça klonlarının ortaya çıkmaya başladığına dikkat çeken Nazım Salur, “Her gittiğimiz yerde yeni oyuncular çıkmaya başladı. Türkiye genelde klonlayan ülkeydi, Getir özelinde klonlanan ülke olduk. Dünyada Getir’in 30 tane klonu var.

Getir, işi ilk yapan olduğu için klonlanmasına rağmen tek başına tüm rakiplerinin iki katı iş yapıyor, daha 10’uncu ayında... Bilgisayar oyunu gibi düşünürseniz, biz level 6’yız onlar henüz level 1. Türkiye liginde oynayan bir takımdık. Artık NBA’de oynuyoruz diyebiliriz. Amarika’ya kazanmak için gidiyoruz” diye konuştu.

Haberin Devamı

1000 ÇALIŞAN HİSSEDAR

Çalışanların da şirkete ortak olduğunu ve sahiplik duygusuyla çalıştıklarını belirten Nazım Salur, “Yaklaşık 1000 çalışanımızın şirkette hissesi var. Bayilerimiz içinden de önemli bir kısmı bizim ilk kuryelerimiz” dedi.

İSMİ NEDEN DEĞİŞTİRMEDİ?

‘Getir’ isminin yurtdışı açılımında neden değiştirilmediği konusuna da değinen Salur, “Samsung buraya geldiğinde başka isim mi koyuyor televizyona? Malı seviyorsan markayı da öğreniyorsun. 10 dakika da ürün isteyen de bu Türkçe kelimeyi öğreniyor” diye konuştu.

GENÇLERE ÖNEMLİ TAVSİYE: SATMAK İÇİN İŞ KURMAYIN!

Nazım Salur, şirketi kurduktan ve biraz büyüttükten sonra etrafından devamlı ‘ne zaman exit (çıkış) yapacaksanız’ şeklinde sorular geldiğini belirterek girişimlerin yerli kalmasının önemine işaret etti: “Biz hem doğurup hem büyüteceğiz’ dedik. Şirketimizi satmayı değil büyütmeyi düşünerek işe başladık. Yatırım alırken de kontrolü kaybetmedik. Hakim hisseler bizde.

Türkiye’de bizden önceki başarı hikayeleri maalesef çok erken aşamada yabancılara satıldı. Yabancı şirketlerin satın almasına karşı değiliz ama 10 yıl sonra e-ticaret sektöründeki en büyük 10-15 firmanın tamamı yabancıların elinde olabilir. Gençlere de her zaman satmak için iş kurmamalarını tavsiye ediyorum. Bu satma hastalığından kurtulmamız gerektiğini düşünüyorum. Gençlere de iş kurarken 10 yıllık 20 yıllık planlar yapmalarını öneriyorum.”

Sıradaki haber yükleniyor...
holder